Hiçbir şeyi traduction Portugais
6,419 traduction parallèle
Ok ve yayla ufak bir yeteneği dışında hiçbir şeyi olmayan zavallı istikrarsız kız, Katniss Everdeen öldü.
Com que então a Katniss Everdeen... Uma pobre rapariga instável cujo único talento era saber usar o arco... Está morta.
Fırlatacak hiçbir şeyi olmayan.
Sem nada para lançar.
Hiçbir şeyi kaçırmanı istemiyorum.
Não quero que percas nem um bocadinho.
Hiçbir şeyi bildiğimizi açıklamak zorunda değiliz General.
Não temos de dizer que sabíamos, General.
Ve hiçbir şeyi tamamlamadın.
E não alcançaste nada.
- Şuan yapmam gereken hiçbir şeyi düşünemiyorum.
- Não tenho mais nada para fazer...
Dünyadaki hiçbir şeyin veremeyeceği şeyi verdin.
Deste-me o que o mundo não podia dar.
Hiçbir şeyi kırmam, söz veriyorum.
Prometo que não parto nada.
Bizimle ilgili hiçbir şeyi başkasıyla konuşamazsın demek oluyor.
Significa que não podes falar sobre nós com ninguém.
Önceden bana söylediğin hiçbir şeyi başkasına söylemedim.
Parece que alguma vez contei algo que me tenhas contado antes.
Burada hiçbir şeyi doğru yapmıyorum sanki.
Mas nunca pareço fazer nada de jeito aqui.
Kızın ailesi çok zengindi ve genç adam çocuğa verecek ekonomik veya başka türlü hiçbir şeyi olmadığını hissetti.
A família da rapariga era muito rica, e o jovem sentiu que não tinha nada de valor para oferecer ao filho, financeiro ou outro.
Hiçbir şeyi seni istediğim gibi istemedim.
E nunca quis tanto algo como te quis a ti.
Öncelikle, hiçbir şeyi icat etmedik.
Primeiro, nós não inventámos nada.
Hiçbir şeyi yakmaya gerek yok beyler!
Não é preciso queimar nada, rapazes!
- Hiçbir şeyi.
O que quer que seja.
Hiçbir şeyi öğrenmekten korkmuyorum sahip olduğun hastalıklar hariç.
Só tenho medo de descobrir quais DSTs você tem.
Yaptığımız hiçbir şeyi kaçırmasın istiyorum.
Não quero que ela perca nada do que fazemos.
Sen... Söylediğim hiçbir şeyi anlamıyorsun, değil mi?
Não percebeu uma palavra do que eu disse, pois não?
Daha önce başına gelen hiçbir şeyi hatırlamıyorsun.
Não te apercebes de nada do que que te aconteceu antes.
Mutlu sonlar herkes için vardır. Ve Amerika hiçbir şeyi takmaz.
que os finais felizes podem acontecer a todos e que a América se está a borrifar para tudo.
Bu salondaki hiç kimse başa dönme fırsatı bulsaydı hiçbir şeyi farklı yapmazdı. Haklı mıyım?
Aposto que não há uma pessoa nesta sala que, dada a oportunidade de fazer tudo de novo, o fizesse de forma diferente.
Hiçbir şeyi düzeltemezsin.
Tu não consegues tratar de nada.
Hiçbir şeyi göz ardı etme.
Não tomar nada como garantido.
Boşandığımızdan beri hiçbir şeyi sıkıntı etmiyor.
Por ela tudo bem desde que nos divorciámos.
Görevi tamamlayamadım, hiçbir şeyi tamamlayamıyorum.
Não acabei a minha missão. Nunca acabo nada.
Çöpe atmadın mı hiçbir şeyi?
Atiraste alguma coisa fora?
Bunu içtikten sonra, artık hiçbir şeyi düşürmeyecek.
Desde que começou a tomar isto, já não lhe cai nada.
Hayır, hiçbir şeyi atlamadık.
Não nos esquecemos de nada.
Bu benim ilk günüm, hiçbir şeyi aceleye getirmek istemiyorum.
Mas este é o meu primeiro dia, então não queria apressar as coisas.
Hiçbir şeyi takmıyor gibisiniz.
Não pareces incomodada.
Gözüm hiçbir şeyi görmüyordu.
Nunca andei tão maluca.
Hiçbir şeyi umursamayan biriydi artık.
Estava-se perante alguém que já não queria saber.
Bir elbise hiçbir şeyi değiştiremez.
Um vestido não altera nada.
- Bununla neyi kastediyorsun? - Hiçbir şeyi.
- Que queres dizer com isso?
- Hiçbir şeyi anlamıyorsun.
Nada, não entendes nada.
Ufak midilli atıma benzediği için hiçbir şeyi koruyamaz gibi görünebilir ama... -... bu doğru. - Sen kimsin?
Sei que ela não parece ser capaz de proteger ninguém, porque parece o My Little Pony, mas é verdade.
Herkes yaşananları anlayabildiğimi düşünüyor gerçeği yorumladığımı, ama ben artık hiçbir şeyi anlayamıyorum.
Todos pensam que consigo compreender o que se passa, interpretar a realidade, mas eu já não percebo nada.
Hiçbir şeyi beğenmiyorsun, çalışırken bile ve işleri mahvediyorsun.
Nunca está nada bem para ti, nem mesmo no trabalho, estragas sempre tudo.
Ben hiçbir şeyi hatırlamıyorum.
Não me lembro de nada.
- Hiçbir şeyi kabul etmiyorum!
- Não admito nada!
- O zaman ben de hiçbir şeyi inkâr etmiyorum.
- Então, eu nego nada.
Hiçbir şeyi yarım yamalak yapmadık.
Não deixámos nada pela metade.
Hiçbir şeyi kırmayın.
Não estraguem nada.
Bu yaptığım hiçbir şeyi düzeltme ve belki de kararını değiştirmez ama bilmesi gerek. Ona söylemem lazım, lütfen.
Não faz com que o que fiz tenha sido certo e pode não mudar de ideias, mas ela tem de saber e preciso de lhe dizer agora mesmo, por favor.
Hiçbir şeyi şansa bırakmadık.
Não deixámos nada ao acaso.
Onları kurtarmak için her şeyi yapacaklarını söyleseler de hiçbir şey yapmazlar.
Que vão fazer tudo para os salvar e não fazem nada!
Nairobi halkına her şeyi bildiğimiz halde hiçbir şey yapmadığımızı açıklarsak- -
Se temos que dizer ao povo de Nairobi que sabíamos, mas não fizemos nada...
Düşmanımın sevdiği her bir şeyi yok edeceğim ve ayakta kalmak için hiçbir umudu kalmayacak.
Eu destruirei tudo o que o inimigo ama E qualquer coisa que possa dar-lhe os meios ou a esperança de prevalecer.
EARL'ın HİÇBİR ŞEYİ SAKLAMADAĞI BÖLÜM
A PARTE EM QUE SE REVELA QUE NADA É SAGRADO PARA O EARL
- Hastanede ama yeni gelenler her şeyi bitirdi. Hiçbir şey kalmamış olabilir.
Mas aqueles colonos novos estão a utilizar tudo.
hiçbir şeyin yok 23
hiçbir şeyim yok 92
hiçbir şeyi yok 37
hiçbir şeyin 19
hiçbir şeyimiz yok 23
şeyi 45
seyirciler 18
seyir subayı 22
hiçbir şey 4260
hiçbir sey 26
hiçbir şeyim yok 92
hiçbir şeyi yok 37
hiçbir şeyin 19
hiçbir şeyimiz yok 23
şeyi 45
seyirciler 18
seyir subayı 22
hiçbir şey 4260
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbirşey 492
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey yoktu 36
hiçbir şeye 82
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey olmuyor 60
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25
hiçbirşey 492
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey yoktu 36
hiçbir şeye 82
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey olmuyor 60
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25