Hoşlandın mı traduction Portugais
901 traduction parallèle
- Ondan hoşlandın mı diye soruyor.
- Que pergunta.
- Benden hoşlandın mı?
Gosta de mim?
Ninotchka... benden biraz olsun hoşlandın mı?
Ninotchka, gosta de mim um bocadinho?
Bundan hoşlandın mı?
Isso agrada-te?
Bana söyler misin ilk Quantrill savaşının tadı nasıldı, hoşlandın mı?
Você gostou da sua primeira batalha na guerra do Quantrill?
Gösteriden hoşlandın mı?
- Gostou do filme?
Ondan hoşlandın mı?
Gosta dela?
Hoşlandın mı?
Você gosta?
Hoşlandın mı?
Você gosta deste?
- Ondan hoşlandın mı, sevgilim? - Çok sevdim.
- Você gostou, Meu Bem?
- Ondan hoşlandın mı?
- Gostaste dela?
- İşsiz olmaktan hoşlandın mı?
- O que acha do casamento? - Está me pedindo?
Etolden gerçekten hoşlandın mı, anne?
Gosta mesmo da estola?
Bundan hoşlandın mı, Filozof?
Gostou dele, Filósofo?
- Benden hoşlandın mı?
- Gosta de mim?
- Hoşlandın mı?
- Gosta dele?
Ondan hoşlandın mı?
Gostas dele?
Hoşlandın mı? Güzel.
"A quarta é antipática, cinzenta e burocrática."
Hoşlandın mı?
Gostaste?
Benden hoşlandın mı?
Gosta de mim, não gosta?
- Ondan hoşlandığını sanmıştım.
Ei vi que você gostou dele.
Hoşlandığın tip bir adamım.
Sou o tipo de homem que te agrada!
Beni öptüğünde hoşlandığını sanmıştım.
Deduzo que foi na brincadeira que me beijou.
Eğer genelde böyle iseler İspanyol Kayası'nın halkından hoşlandığımı söyleyemem.
Não posso dizer que gosto... muito do pessoal de Spanish Bit, caso os outros sejam assim.
Peki Sidney'den hoşlandınız mı?
Esta a gostar de Sidney, Sr. Adare?
Bana çok yakın otururdu ve sümbül kokardı. Hoşlandığım bir koku değildi, kesinlikle.
Ela sentava-se muito junto a mim e cheirava a tuberosas, que não é, nem por sombras, o meu perfume favorito.
Oh, aptal olma tatlım, sadece adamdan hoşlandığın için böyle davranıyorsun.
Não sejas tola, querida, só porque gostas do homem.
Benden hoşlandığını sanmıştım.
. Achei que gostasse de mim.
Dün gece benden... -... hoşlandın sanmıştım.
Pensamento Você gostou.
Ama benim için yaptığını anlayınca senden hoşlandım.
Mas quando percebi que o fazia por mim... senti-me atraída por si.
Senden hep çok hoşlandığımı biliyor olmalısın.
Deves saber, que sempre gostei muito de ti.
Anlayışlı bir evli kadın. En çok hoşlandığım şey.
Näo há nada que me agrade mais do que uma mulher compreensiva.
- Sanırım ondan hoşlandınız, Bayan Lucy.
Pensei que gostasse dele, senhorita Lucy.
Biraz gevezelik filan, o kadar iyi yazdığım o tanışma fasılları, birbirlerinden hoşlandıklarını seziyoruz.
Após conversa miúda, tipo'quem-sou-quem-és', que escrevo muito bem, sente-se uma atracçao inconsciente entre os dois.
Buradan hoşlandın mı?
Gosta disto aqui?
Hoşlandın mı?
Você gostou?
- Umarım hoşlandığınız yemeklerdir.
- Espero que lhe agradem.
Konuşmaktan hoşlandığım bir kadın bulmak kolay olmuyor.
Não encontro muitas mulheres com quem goste de falar.
Anlatın, ondan hoşlandınız mı? Ya o sizden?
Ela gostou de si?
Benden hoşlandığını sanmıştım.
Até achei que ele gostava de mim.
Tek hoşlandığım yanın Link, yaşlandıkça daha da tatlı oluyorsun.
O que gosto em ti, Link, é que, quanto mais velho, mais querido ficas.
Gil'in arabasını çizmene rağmen senden hoşlandım.
Apesar de ter riscado o carro de Gil, gosto de você.
Senin vahşi adamlardan hoşlandığını sandım.
Eu pensei que gostava de violência.
Hoşça kalın, Emmanuelle. Sizden hoşlandım.
Adeus, Emmanuelle, gosto muito de si.
Uçuştan hoşlandınız mı Komutan?
Gostou do voo, Comandante?
Şovdan hoşlandın mı?
Gostaste do espectáculo?
Bütün bu yalanlardan sonra hala sizden hoşlandığını mı sanıyorsunuz?
Acha que Ele lhe vai sorrir depois mentiras descaradas que disse?
Reichman'dan şu hoşlandığın beyaz şaraptan aldım.
Trouxe daquele vinho branco que gostas, da Reichman.
Benden hoşlandın, değil mi, tatlım?
Não perde tempo, pois não, amor?
Bir keresinde bana ben hoşlanmadığım için... hoşlandığını söylemiştin.
Uma vez disseste que gostavas de mim porque não o fazia. Não fazias o quê?
- Hayır, bence çörek... - Şu an benden daha çok hoşlandın mı?
Gostas mais agora?