English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ I ] / Ikincisi de

Ikincisi de traduction Portugais

910 traduction parallèle
İlki maden haklarını kontrol etmeyi unuttuğumdaydı ikincisi de aptal bir yetkili göndermeyeceklerini fark ettiğimde.
A primeira vez, quando me esqueci de averiguar os direitos do mineral... e a segunda é claro, quando não verifiquei que eles mandaram um idiota para se encarregar disto...
- Evet, ve ikincisi de.
- Sim. E o segundo também.
İkincisi de aynı kaderi paylaşır.
Um segundo sofre o mesmo destino.
İkincisi, buranın doğal yapısının büyük bir grupla geçilmesi için bile çok zorlu olduğu söylenir.
Segundo, de acordo com rumores entre os nativos sobre a escarpa presumo que é impraticável até para um grande grupo.
İkincisi, o teneke değil.
Segundo, não é de lata.
İkincisi, Davenport'la popülerlik yarışına giremem.
Segundo, não entrarei num concurso de popularidade com o Davenport.
ikincisi... kurbağa bacağı yiyecek durumda değilim.
Pensando bem eu... não estou com vontade de comer rãs.
İkincisi ve eğer senin için önemliyse, general orayı en iyi ve en deneyimli birliklerinin tutmasını istedi.
e em segundo lugar, se lhe serve de consolo, o General queria as tropas com mais experiência.
İkincisi, senin gibi yalancı ve hırsız tipler hakkında çok şey işittim.
Em segundo lugar, não gosto de ser enganado e roubado desta forma.
- İkincisi de benden olsun!
E eu a seguinte.
İkincisi : Caddenin karşısındaki kadın penceresinden dışarı bakıp, son iki vagonun arasından cinayeti gördüğüne yemin etti, hareket halindeki son iki vagonun arasından- -
Segundo : a vizinha da frente jura positivamente que olhou pela janela e viu o crime através das duas últimas carruagens de um comboio em andamento - as últimas duas.
İkincisi de, bir şey olmak istediğim.
Segundo, gostaria muito de ser alguma coisa.
İkincisi kasabadakiler de benimle aynı fikirdeler.
A segunda foi o que os cidadãos da comissão decidiram.
İkincisi, hem adaletten hem de Yahudilerden bahsetmek, mantıksal bir gülünçlüktür.
Segundo, falar de justiça e de judeus na mesma frase... é um equívoco lógico.
İkincisi, daha da hassas olanı ise, gölgede kalan şey, bir şekilde, başından beri mahkemeyi etki altına aldı.
O ponto número dois é delicado. Uma sombra que de uma maneira... pairou sobre esta corte desde o começo.
İkincisi de değil.
Nem a segunda.
Tamam mı? İkincisi, işçi.
Primeiro, precisa de um plano.
- İki Pazar nöbet tut, aklın başına gelir. İkincisi...
Dois domingos de rondas, foi o que apanhou!
İkincisi de aynı önemdedir :
E o segundo :
İkincisi de şudur : komşunu, kendini sevdiğin gibi sev.
E o segundo... deverás amar o próximo como a ti mesmo.
İkincisi ise 1952'de Arabistan'da gerçekleşen,
O segundo teve lugar na Arábia em 1952.
İkincisi, Binbaşı Gallois, insanlarına yardım etmek istemediğimi düşünemezsin?
não acha que eu gostaria de vos ajudar?
" İkincisi, bu cinayet uzun bir ölüm zincirinin ilk halkasıdır.
" Dois, este assassínio é o primeiro de uma longa série.
İkincisi de evlilik için son derece parasızım.
E em segundo, sou demasiado pobre.
İkincisi de senin tehdit olduğunu düşünmemiz.
O segundo foi pensar que isto o tornou uma ameaça.
İkincisi için de bir şey söyleyemem.
Não posso explicar mais o segundo fenómeno do que o primeiro.
Ve ikincisi buranın batısında eskiden bu insanların bir kısmının yaşadığı ıssız Montagnard köyünün yakınında.
A segunda está a oeste daqui perto do povoado de Montagnard, onde algumas dessas pessoas viviam.
Birincisi, benim ahlâki yönüm. İkincisi ise, daha karmaşık bir şey... Seninle konuşurken, net bir şekilde sezemediğim bir şey.
a primeira, é a minha moral... depois, há uma coisa confusa dentro de mim... que talvez eu só consiga resolver conversando.
Öncelikle bir hemşireyim ve ikincisi bu mürettebatın bir üyesiyim. Gidebilirsiniz.
Acima de tudo, sou enfermeira, e só depois é que sou tripulante.
İkincisi, Ross gerçekten gezegene yolculuğunu tamamladığını sanıyor ve kendini Dünya'da bulduğuna bizim kadar o da şaşkın.
Dois : O Ross acredita genuinamente que fez a viagem ao novo planeta, e está tão surpreendido como nós, ao descobrir que quando aterrou, se encontrava de novo na Terra.
Ve ikincisi... Senden korkum yok, Kör Karga.
E, em segundo lugar, não tenho medo de vós, Blind Pew.
Bu seni hiç ilgilendirmez. Birincisi tekneyi sattım. İkincisi borçlandım.
Apesar de não ser da tua conta, eu vendi o barco e pedi um empréstimo.
İkincisi, seyrüsefer yardımından yoksunlardı [14]. Tamamen tahmini bir seyrüsefer icra ediliyordu.
Para além disso, não tínhamos instrumentos de navegação.
İkincisi ise onları, hemcinslerine yem olmaktan kurtarıyoruz.
A segunda é.. ... que os estamos a salvar de serem comidos pela própria espécie.
Birincisi müzik ikincisi para üçüncüsü de...
Em primeiro lugar a música, em segundo o dinheiro, e em terceiro...
İkincisi kızlar içindir.
Dois é de maricas.
İkincisi, ben Limbani'yle ilgilenirken General Ndofa'yı Gurundi'de tutabilir misiniz?
- Óptimo. Pode reter o general Ndofa em Kurindi enquanto eu sequestro o Limbani?
İkincisi haritada Dünya'nın doğru yönünü çizmek.
A primeira é entregar-lhes o vosso inimigo. A segunda é a de traçar-lhe uma rota rigorosa até à Terra.
iki Waldorf siparişi var... aslında, birini bitirene kadar... malzemeleri varmış... sonra fark etmiş ki, ikincisi için yeterince malzeme yok.
... tinha dois pedidos de Saladas Waldorf. Ele tinha os ingredientes mas só depois de fazer uma percebeu que não tinha que chegasse para duas.
Birincisi İspanyollar tarafından buraya getirilen Katoliklik, ve ikincisi köle tacirleri tarafından buraya getirilen Afrikalıların inanışları
- Catolicismo, trazido aqui, pelo conquistadores espanhois.. - E dois. - Rito tribais africanos trazido aqui pelo comércio de escravo.
İkincisi, kolunu üstümden çek salak!
E em segundo, tira o braço de cima de mim, palhaço!
Mükemmelliğin ilk şartı kusursuz bir temizlikti ikincisi, tam bir sadelikti.
O primeiro requisito de perfeição era uma limpeza absoluta... o segundo, a absoluta simplicidade.
İkincisi, aranızdan birinin kellesi gidecek.
E a outra é que alguém vai ter de pagar por isso.
İkincisi ilkinden de daha iyiydi... ve daha çok kar getirdi.
O segundo foi ainda melhor que o primeiro... e o lucro foi maior.
İkincisi de 25 yaşına gelmeden milyon dolarlık bir servet edinmekti.
A outra era ganhar um milhão de dólares... quando tivesse 25 anos.
Ve ikincisi, ve bu en önemli şey,
É o que faço e quero-a de volta.
İkincisi ise tavuk severdi, ben de altı tane tavuğu alıp kıçına...
O segundo gostava de galinhas, então peguei nas galinhas e enfiei...
İkincisi, ben bir haberci değilim, özel dedektifim.
Segundo, eu não sou um portador de novas, sou um detective particular.
İkincisi, iş ilişkimizi tehlikeye atmak istemiyorum.
Em segundo, não quero pôr em perigo a nossa relação de trabalho.
İkincisi, onu sudan uzak tutun.
Nada de água...
İkincisi de, onları korumak için oraya polisleri koydun. İşte yaptığın bu!
Segundo, tens lá os polícias a protegê-los.
dede 298
deli 209
denise 139
deme 332
dean 111
detroit 189
dennis 260
dell 45
delia 49
değil mi 44479
ders 21

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]