Komik adam traduction Portugais
461 traduction parallèle
Komik adam nerede?
"Onde está o homem engraçado?"
Komik adamı getirin!
"Tragam para cá o homem engraçado!"
Komik adam.
O homem engraçado.
Komik adam.
- Es muito engraçado, não és?
Anlaşıldı. 600. komik adam!
Estou a ver... 600 engraçadinhos!
- Komik adam, değil mi?
- Não é um homem engraçado?
- Dedim size, komik adam diye.
- Eu não disse? Ele não é cómico? - De primeira.
Komik adam.
Tipo estranho.
Saçmalık. "En komik adam, dünyanın en komik adamı" dedin.
Não foi nada. Disseste "O tipo mais engraçado do mundo."
Makineli Tüfek Joe Viterbo, Chicago'dan komik adam canım. Kendi tamircileri ile az önce 40 puan aldı. Şimdi de Calamity Jane ve Frankenstein'i yakalama derdinde.
- Joe metralhadora Viterbo, o homem de Chicago acaba de somar em... seu marcador 40 pontos com seus próprios mecânicos e agora... se dispõe a apanhar a Calamity Jane e a Frankenstein.
Her çetede bir komik adam mutlaka olmalı!
Tenho dito isso.
- Çok komik adam.
- O tipo tem piada.
Komik adam!
Muito engraçado.
Ne komik adam.
Ele tem piada.
Kaptan komik adam değil mi?
O Capitão é um tipo engraçado, não é?
Pekâlâ, komik adam.
Ok, engraçadinho.
Bir adamı mutlu etmek ister misin komik kız?
Ouça, gracinha, quer fazer um homem feliz?
Bir maymun adamın duygularını dikkate alman çok komik.
Estás a preocupar-te com os sentimentos de um homem-macaco.
Daha çok, son günü hatırlıyorum. Yağmur altında, bir peronda bekleyen, yüreği tekmelenmiş, komik suratlı adamı.
Um tipo de pé na plataforma debaixo da chuva porque sofreu um tremendo golpe.
Öteki adam komik.
Outro homem engraçado.
- Adam konuşmak komik.
- Homem falar palavras estranhas.
Bir adamın, bayana böyle eşlik etmesi komik. Bu kadınların özgürlükleri için bir sorun olabilir değil mi?
Engraçado, um jovem como ele preocupar-se tanto com essas coisas.
Biraz sonra komik bir şekilde, bebek tabutuyla birlikte doğru adam geldi.
Mais tarde, para aliviar a tensão, chegou o homem devido, com um caixão de criança.
Orada komik bir adam var. Adı Joe Piano.
Estava lá um homenzinho esquisito chamado Joe Piano.
Kanun adamının kellesine ödül konması bence biraz komik.
Achei divertido haver um prémio à cabeça de um representante da lei.
Bir adamın vahşice öldürülmesine neden olmuş... bir diğerinin de bir ihtimal hapse atılmasına neden olacak... bir donun komik bir tarafı yok.
Não há nada cómico num par de cuecas... que estão envolvidas na morte violenta de um homem... e no possível encarceramento de outro.
- Böyle bir adamın, - kötü bir duruma düşmesi çok komik. - Ha?
É engraçado que desdanhe um homem assim.
Komik bir adam.
Um tipo engraçado.
Aya gitmeye çalışan adamın nesi komik?
O que tem de tão cómico o homem chegar à Lua?
Komik şapkalı küçük bir adam mı yoksa bir yabancıya verdiğin 600 dolar mı?
Um homenzinho com um chapéu engraçado... ou os 600 dólares que deste a um estranho?
- Bir adam var. - Hiç komik değil.
Está ali um homem!
Söylemek komik bir şey. Orada ölü bir adam yatıyor.
Havia um morto e uma mulher a chorar.
Aç dedim! Ben komik bir adamım.
Muito engraçado, não é?
19.yüzyılın sonlarında geçen bir öykü vardır. Çirkin elli çok komik bir adam varmış. Herkesi güldüren bu adamın adı Augusto imiş.
Dizem que no final do Século XIX... havia um homem tão gracioso quanto desgraçado... que fazia todos rirem.
- Komik şapkalı adam.
- O homem com o chapéu.
Size de komik gelmedi mi, adamın hayatı futbola bağlı.
Não acha estranho?
Sizi o saçma kılıkla kandırıp soymaya cesaret eden ve komik görünmenize neden olan şu alçak adam.
Aquele malvado trocou de vós com um tolo disfarce. Ousou roubar-vos e ridicularizar-vos!
Sevişmemiz gerekiyordu. - Bu adam doğuştan komik.
Devíamos mas era estar a fazer amor.
- Ne komik adam!
Mas que tipo engraçado!
Aslında çok yakışıklı bir adam. Çok komik.
Na realidade, ele é um tipo muito bem parecido.
Furry Lewis adında küçük komik bir adam söylüyordu.
Cantado por um homenzinho engraçado chamado Furry lewis.
Karşınızda genç bir adam. Komik ve gürültücü.
É com prazer que apresento um jovem jocoso e barulhento.
Demek bunun için adam bana komik komik baktı.
Não admira que ele olhasse para mim de um modo esquisito.
- Ron akıllı ve komik bir adam.
- O Ron é inteligente e divertido.
Adam komik.
Que engraçado.
Çok yetenekli olmasının yanısıra çok da komik bir adam.
Um tipo engraçado, para além de ser um ser humano muito talentoso.
Bu adam çok komik.
Que engraçado que ele é!
Costelada'nın asıl adamı şu Bonzo Barry adındaki küçük komik eleman.
O homem principal do Costalada é um baixote chamado Bonzo Barry.
Girit'te onun programını dinledim ve bu adam çok komik.
Ouvi pela rádio o programa dele em Creta e o tipo tem piada.
Komiklikten anlarım ve o adam komik değil.
Eu cá não lhe acho nenhuma.
İyi bir adam ama babam da iyi ve o da komik değil. Joey Bishop.
É simpático, mas o meu pai também é e não tem piada.
adamlarım 38
adamın biri 39
adam haklı 53
adam deli 37
adamımsın 21
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamımız o 17
adamın biri 39
adam haklı 53
adam deli 37
adamımsın 21
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamımız o 17
adam kaçırma 35
adamı rahat bırak 23
adam değil 16
adam ölmüş 24
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27
komik 470
komik mi 49
komiksin 29
adamı rahat bırak 23
adam değil 16
adam ölmüş 24
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27
komik 470
komik mi 49
komiksin 29