Konuşalım traduction Portugais
7,116 traduction parallèle
Akşam resmi yemekte konuşalım, olur mu?
Porque não continuamos logo no jantar de estado?
Bunu salim kafayla konuşalım.
Voltamos a falar disto amanhã.
Sabah konuşalım.
Bem, vamos falar de manhã.
Ofisimde konuşalım.
Vamos conversar no meu gabinete.
Takvimi konuşalım mı?
Vamos discutir o cronograma?
Daha sonra konuşalım.
Falamos mais tarde.
- Bir konuşalım seninle.
Tenho de falar contigo.
Seninle bir konuşalım.
Tenho de falar contigo.
Biraz konuşalım mı?
Posso falar contigo um minuto?
İş konuşalım mı arttık?
Vamos ao que interessa?
Peki, en kötü senaryoyu konuşalım.
Está bem, vamos falar sobre o pior cenário possível.
- Bunu oraya geldiğim zaman konuşalım.
Vamos falar sobre isso quando eu chegar aí.
- Bunu daha sonra konuşalım.
- Conversaremos sobre isso mais tarde.
- Grace, şimdi konuşalım işte!
Grace, vamos conversar agora.
- Ücreti konuşalım.
- Devíamos falar numa compensação.
Ama açık konuşalım, ailenizde sorunu olan tek kişi kızınız değil.
Mas sejamos francos. A sua filha não é a única pessoa da família que tem um problema.
Bunu, adrenalin ile ilgili çalışman bittikten sonra konuşalım.
Falemos sobre isso depois de terminar o seu trabalho com a adrenalina.
Sabah konuşalım. Tamam.
Vamos conversar ao final da manhã.
Hadi konuşalım, gel.
Vamos falar, venha.
Şimdi buraya gelmenin neresi normal geldi sana onu konuşalım süzme salak.
Agora quero falar sobre porque achas que podes vir aqui, seu estúpido de merda.
Hadi konuşalım, tamam mı?
Vamos falar sobre isto.
Şerefe beyler, biraz iş konuşalım.
Saúde, rapazes. Falemos de negócios.
Gerçekten, doğrular ve yalanları konuşmak istiyorsan, Barb, o zaman konuşalım!
Se quer mesmo falar sobre as verdades e as mentiras, Barb, então, devemos falar!
- Cookie seninle biraz konuşalım.
- Quero falar contigo. Larga-me!
Sen de kendininkini indir, güzelce konuşalım sonra.
E depois pões a tua, e temos uma bela conversa.
Danny ile ilgili konuşalım.
Vamos falar sobre o Danny.
Hadi, hadi gidip onunla konuşalım.
- Vamos lá falar com ele.
Vaktin var mı, sonraki haftanın sayısını konuşalım?
Tens um minuto para falar sobre o layout da próxima semana?
Başkomiserim, bir saniye konuşalım mı?
- Capitão, posso falar consigo?
Hepimiz konuyla yeterince ilgili olduğumuza göre detaylı konuşalım.
Agora que estamos todos motivados, vamos falar de pormenores.
Geçmişten mi konuşalım? Annem, onun annesi ve onların babaları şehrin gördüğü en karanlık cadılarıydı. Ancak hâlâ büyüden kendimi çekebiliyorum zira bana faydalı olmadığını biliyorum.
A minha mãe, a mãe dela e o pai dela foram alguns dos bruxos mais malvados que esta cidade já viu, e no entanto eu sou capaz de me afastar da magia porque sei que não é boa para mim.
- Senin hakkında konuşalım önce.
- Vamos falar sobre ti.
Başka bir konu hakkında konuşalım.
Vamos falar de outra coisa.
Sadece konuşacağız.Gel bi konuşalım.
Apenas falar. Falar de tudo.
- Arabaları konuşalım. Sizinkini.
Vamos antes falar de carros.
Özür dilerim, bunu başka bir zaman konuşalım. Belki yarın...
Desculpa, falamos sobre isto noutra altura, amanhã...
Danny hakkında konuşalım.
Vamos falar do Danny.
Hadi biraz daha açık konuşalım, Jackie, Hemşirelik lisansını alana kadar hiç bir hastaya dokunmanı istemiyorum...
Vamos ser bastante claras, Jackie, uma licença de enfermeira suspensa significa que não podes tocar em pacientes...
Tamam, hadi seçeneklerimiz hakkında konuşalım.
Está bem, falemos acerca das opções.
Konuşalım.
Vamos conversar.
-... konuşalım? - Can kulağı ile dinliyorum.
Estou a ouvir.
Sonra konuşalım.
Falamos disso mais tarde.
Sadece arkadaşlarından uzakta, baş başa konuşalım istedim.
Gostaria apenas de falar um pouco a sós consigo, longe dos outros.
Dışarı çık ve bunu konuşalım.
Basta saíres e falamos sobre isso.
Hadi konuşalım.
Vamos conversar.
- Hadi konuşalım.
- Com certeza.
Konuşalım. Bu işi çözebiliriz.
Podemos resolver isto.
Olmaz, telefonda konuşalım.
Não, falamos pelo telefone.
Ama konuşman gerekiyor, o yüzden konuşalım gitsin, olur mu?
Vai ter de falar sobre isso, então vamos lá.
Ama, tamam anlıyorum isimlerini konuşalım.
Pode sentar-se na sua cave e esconder-se do Apocalipse, se quiser.
Bunu konuşalım.
Vamos falar sobre isto.
konuşalım mı 16
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşacaksın 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşmuyoruz 17
konuşur 18
konuş benimle 497
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşacaksın 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşmuyoruz 17
konuşur 18
konuş benimle 497
konuşuyoruz 54
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşabilir miyiz 236
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşabilir miyiz 236