Konuşmadım traduction Portugais
1,919 traduction parallèle
Hayır, konuşmadım.
- Não, não falei.
New York'dan beri konuşmadım, ancak kadına, kızını bulmak için elimden geleni yapacağımı söylemiştim.
- Não desde Nova Iorque. Mas disse a esta mulher que faria de tudo para encontrar a sua filha.
Aylardır onunla konuşmadım.
Já não falo com ela há meses.
Özür dilerim, belki yeterince açık konuşmadım.
Desculpem, não devo ter-me explicado.
Onunla konuşmadım.
Não falei com ela.
Onunla yarışlardan beri konuşmadım.
Não conversamos desde a corrida.
Onunla veya ne yaptığıyla ilgili seninle konuşmadım çünkü onun izinden gitmeni istemedim.
Eu só não falei sobre ele ou sobre o que ele fez, porque... não quero que tu sigas os passos dele.
Anne babasıyla hiç konuşmadım. Ta ki- -
Ouve, eu não falo com os pais dela desde...
"Bar mitzvah" dan beri hiç İbranice konuşmadım.
Não falava hebreu desde criança.
Onunla özel hayatı hakkında hiç konuşmadım.
Eu... nunca falava com ela sobre os detalhes da sua vida privada.
Daha önce sınıfta gerçekten hiç konuşmadım.
Nunca tinha falado numa aula.
CHIZURU ile konuşmadım.
Não falei com ela.
Leonla uzun zamandır konuşmadım.
Não falo com o Leon há muito tempo.
O zamandan beri ikisiyle de konuşmadım.
Nem sequer falei com nenhum deles desde então.
Temyizi kaybettiğimizden beri Kenny'le konuşmadım.
Não sei do Kenny desde que perdemos o recurso.
- ben seninle konuşmadım. - durdur sunu, tamam mı? - gerçekten.
Pára, ok?
- Onunla asla tekrar konuşmadım.
- Nunca mais falei com ele.
Daha konuşmadım.
Ainda não.
Kimseyle konuşmadım ve bir otobüse binip, şoföre ev adresimizi söyledim ve o da ebeveynlerimiz nerede olduğunu sordu ve ben de evde olduklarını beni beklediklerini söyledim.
Acabei por ir para a paragem de autocarro onde tínhamos descido. Entrei em um e disse ao condutor a minha direcção. E ele perguntou-me onde estão os meus pais.
Keşke ona elveda diyebilseydim, ama onunla hiç konuşmadım.
Gostaria tanto de me despedir, mas nunca lhe disse nada.
- Daha önce hiç bu konu hakkında konuşmadım.
- Não precisas de pensar.
Sanırım artık Fresno'da yaşıyor, ama o üniversiteye gittiğinden ve sen de dövmeyi yaptırdığından beri, onunla konuşmadım.
Acho que vive em Fresno, mas não falo com ela desde a faculdade quando você saiu para fazer a tatuagem.
Yemin ederim, Kevin ile hiç konuşmadım.
- Não falei com o Kevin.
Kimseyle konuşmadım.
Não falei com ninguém.
Bir kaç haftadır onunla konuşmadım.
- Não lhe falo há umas semanas. - Eu só...
Bir süredir onunla konuşmadım ama onu yarın aramayı düşünüyorum.
Não lhe falo há um tempo, mas... - estava a pensar ligar-lhe amanhã.
Hayır, Violet'la konuşmadım.
Não, não falei com a Violet. Não sabia o que lhe dizer.
- Seninle konuşmadı mı?
Ele não falou contigo?
Yakaladığın şu adam daha konuşmadı mı?
Esse homem que capturaste, Já falou?
Yakaladığın şu adam konuşmadı mı daha?
Aquele homem que capturaste, já falou?
Yerken konuşmadığım için kusura bakmazsınız umarım.
Espero que não se importa que não fale quando estou comer.
Konuşmadık mı?
Sim.
- Gerry'le konuşmadın mı?
Ainda não falaste com o Gerry?
CHIZURU ile konuşmadın mı?
Não falaste com a Chizuru?
- Bunun hakkında konuşmuştuk, konuşmadık mı?
- Falámos disto, não falámos?
Aylardır konuşmadığımızın farkındayım ama seni görmek istedim. Phil ve ben boşanmamızın son aşamasındayız. Bunu bilmen gerekir diye düşündüm.
Sei que já não falamos há meses, mas queria ver-te porque o Phil e eu estamos a finalizar o nosso divórcio, e achei que devias saber isso.
- Konuşmadı mı?
- Não conversaram?
Yaşıtımız kızların neden normal insanlar gibi konuşmadıklarını anlayamıyorum.
Não entendo como as miúdas da nossa idade não conseguem falar como pessoas normais.
Kimin bilip konuşmadığını açıklayacağım.
Vou dizer quem sabia, quem não falou.
Bak merakımı uyandırdı şimdi, neden hiç konuşmadın?
Bom, isso faz-me pensar por que... nunca o demonstraste?
Sen, babanla böyle şeyleri hiç konuşmadın mı?
Nunca conversou com seu pai?
Mükemmel, Daha-Önce-Hiç-Konuşmadığım-Çocuk.
Estou óptima, Rapaz-Com-Quem-Nunca-Falei.
Bilerek öyle konuşmadım.
Não queria ter sido críptica.
Kızınla konuşmadın mı?
Como pode dizer que não tem o dinheiro?
Şu anda bile, hiç konuşmadığımız geceden beri yaptığım en iyi sohbet.
Até agora, esta é a melhor conversa que tive desde a noite em que não dissemos uma palavra um ao outro.
Iris, burada olmayan hastalar hakkında konuşmadığımızı biliyorsun.
O que disseste? Iris, nunca falamos de pessoas que não estão presentes.
Iris, burada olmayan hastalar hakkında konuşmadığımızı biliyorsun.
Iris, sabes que nunca falamos das pessoas que não estão presentes.
Bunu konuşmadık mı?
Não conversámos já sobre isso?
Sınırları belirlemediniz mi yani? Konuşmadınız mı hiç?
Vocês não definiram limites, não falaram sobre nada?
Maurice ile konuşmadın mı?
Não falaste com o Maurice?
Baxter Sarno hakkında konuşmadığımıza mutlu oldum.
Ainda bem que não estamos a falar do Baxter Sarno.
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşacaksın 18
konuşmuyoruz 17
konuşmak istemiyor musun 16
konuşur 18
konuş benimle 497
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşacaksın 18
konuşmuyoruz 17
konuşmak istemiyor musun 16
konuşur 18
konuş benimle 497
konuşuyoruz 54
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabilir miyiz 236
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabilir miyiz 236