Küçük bir traduction Portugais
38,390 traduction parallèle
Küçük bir kız ayakkabılarıyla dalga geçmişti.
Uma menina tinha gozado com os sapatos dele.
Prince'den ve benden küçük bir şey.
Isto é uma pequena oferta, minha e do Prince.
Dimitri Voydian, küçük bir Ukrayna köyündeki kaçak bir maden şirketi için güvenliği sağlıyordu.
Dimitri Voydian estava a fazer proteção a uma empresa mineira suspeita que estava a operar numa pequena aldeia ucraniana.
Bir de Bozeman'da küçük bir sıkıntı yaşadım.
E meti-me numa pequena alhada em Bozeman.
Küçük bir sıkıntı mı?
Pequena alhada?
Idaho'da karşılaştığın adamlar, onun emrinde çalışanların sadece küçük bir kısmıydı.
Aqueles tipos que viste em Idaho são uma ínfima parte dos homens que ele comanda.
Seninle, Robert Oz hakkında küçük bir konuşma yapacağız.
Você e eu vamos ter uma pequena conversa sobre o Robert Oz.
Küçük bir kuş ısırığının beni yenmesine mi izin vereceğim?
Não irei permitir que uma bicada de um pequeno pássaro me derrote.
Affedersiniz, 11 yaşında küçük bir kızı arıyoruz...
Desculpe, andamos à procura de uma rapariga. Ela tem 11 anos.
Küçük bir köstebek klinikte personel azlığı olduğunu söyledi. Denny Duquette kliniği mi?
Fiquei a saber que estão com poucos funcionários.
Her şey yolunda, sadece küçük bir ateşlenme oldu ama... eve tek parça geldim.
Está tudo bem, eu apenas... Tive um pequeno ataque, mas cheguei bem a casa.
Bana ihtiyacı olan küçük bir kız var.
Há uma menina perdida que precisa de mim.
Küçük bir çocukken burasıyla ilgili kâbuslar görürdüm.
Tenho pesadelos com este sitio desde que eu era criança.
Bu yüzden mi bu sabah bana enerji versin diye küçük bir hediye bıraktınız?
Por isso me deixaram aquele presente esta manhã, como um pequeno estímulo? - O quê?
Küçük bir metal kutu var. Merdivenlerin başında.
Há uma pequena caixa de metal No topo das escadas
dolabın arkasında ve küçük bir anahtar
Nas costas do armário E uma pequena chave
Küçük bir kardeş istiyorum.
Eu quero um irmão mais velho
Küçük bir iş yeri açmak için biraz para arıyorum
Estou a precisar de dinheiro para abrir um pequeno negócio.
Gördüğün şey, hikayenin sonunun sadece küçük bir parçasıydı.
O que viste foi um pouco do fim da tua história. - Irás morrer.
Küçük bir kızken, yine çok benzer bir şey başıma gelmişti.
Quando eu era pequena, aconteceu-me algo muito parecido.
Ginger adında küçük bir köpeğim vardı.
Tinha uma cadelinha chamada Ginger.
İğnelerle küçük bir problemim var. Komik, benim de.
Com medo de uma picada, depois de tudo o que passámos?
Yaptığımız karşı madde umduğumuzun ancak çok küçük bir kısmını başarabildi.
Será acusada de motim, insubordinação, espionagem e a pena de todas é a morte.
Adeta bir bebek evi gibi. Bir fare ailesine ya da süslü küçük bir köpeğe aitmiş gibi.
Como um brinquedo de criança, só que para uma família de ratos ou um cachorro extravagante.
Bu bir ek aşıya küçük bir doz test aşısı eklenmiş hali.
Isto é um reforço com uma micro dose do teste da vacina que lhe foi dada.
Ne yapıyorsun? Küçük bir ameliyat.
É uma pequena cirurgia.
Küçük bir çocukken ödümü koparırdı.
Assustava-me para caraças, quando era puto.
Uzakta bir yerde küçük bir mezarlıktı.
Era pequeno. Longe da cidade.
Şimdi transfer etmeliyiz. Bu kadar küçük bir şeyin içerisine sığacak manyetik şişeyi nasıl yaptınız?
Como criaram um campo magnético estável dentro de algo tão pequeno?
Bayanlar ve baylar taşıma kabinlerinde küçük bir yangın oldu.
Improvisamos e, caso não tenham dado por isso, e o futuro não aprecia isso.
Bu küçük bir sayı.
É um número baixo.
Beyni yıkanmış küçük bir kızın DEO tarafından şeytanlara ve meleklere inandırılmasını görüyorum.
Uma pequena rapariga que sofreu uma lavagem cerebral do DOE foi levada a crer que os demónios... São anjos.
- Küçük bir kuş.
- A um pequeno pássaro.
- Küçük bir uçak.
- Um pequeno avião?
Bu arada Norm, sana küçük bir tavsiye önce emniyet kilidini açmalısın.
A propósito, Norm, um conselho. Deixe a arma destravada.
Evet, koleksiyon ürünleri satılan ve D sınıfı ünlülerin çıktığı küçük bir toplantı.
Sim. É uma pequena convenção onde vendem coleccionáveis e aparecem tristes subcelebridades.
Birinci derece küçük bir yanık ve ezilmiş köprücük kemiği.
Uma pequena queimadura de 1º grau e uma contusão na clavícula.
Bu Terrigen dağıtım aletimin sadece küçük bir versiyonu.
Esta é apenas uma versão em pequena escala do meu dispositivo de dispersão de Terrígeno.
Çok sağlam bir küçük çocuktun. Yedi ya da sekiz yaşındaydın.
Eras um gaiato, devias ter uns sete ou oito anos.
Herkesin ; küçük, narin bir çiçek olduğumu düşündüğünü gayet iyi biliyorum ama bir şeyim yok.
Estou bem ciente do facto de que todos pensam que sou um pacote frágil, mas estou bem.
Ve bu soruyu bana bir daha sorarsan arkadaşın Jackson döndüğünde küçük sırrını ona anlatırım.
E se me perguntar isso mais uma vez, quando o seu amigo Jackson regressar, irei contar-lhe o seu segredinho.
Arjantin'de, Mendoza, Cordoba, San Juan,... ve kuzeydeki bir çok küçük ilde...
Várias províncias na Argentina, Mendoza, Córdoba, San Juan e uma cidade muito pequena na província setentrional...
Küçük kıpırdanmaları açıklayabilecek bir sürü sebep var.
Há muitas causas para leves movimentos.
Küçük bir yardımla!
- Com uma ajudinha.
O küçük kedicik silahlı bir ruh.
Esse gatinho é o que eu chamo uma alma transformada em arma.
"Küçük Kardeşim" şarkısını bir an önce söyleyelim de bitsin.
Vamos apenas fazer um ensaio rápido da "Irmão mais novo".
Şimdi gözlerini kapatacağız ve beyaz bir ekran gördüğümüzü hayal edeceğiz. Üzerinde küçük siyah bir delik olan beyaz bir ekran.
E agora vamos fechar os teus olhos e vais imaginar que há um ecrã branco, todo branco e com um pequeno buraco negro.
Bir yaş küçük olması dışında bir bağ yok.
Ainda estou a tentar descobrir qual a sua ligação ao Brian. Além de ser um ano mais nova, nada.
Ama her birinde çimeninden, uğur böceğinden en küçük detayına kadar her şey büyük bir itinayla hazırlandı.
Mas cada folha de erva, cada joaninha e cada mínimo detalhe foi feito para os moradores.
Hiç bir küçük çocuk uyuyan bir KGB ajanı olmak zorunda bırakılmamalıdır.
As crianças não deviam tornar-se agentes adormecidos da KGB.
Ve hiç bir küçük çocuk bir Nainsan olmak için zorlanmamalıdır.
Nem deviam ser forçadas a tornarem-se Inumanos.
küçük bir kız 38
küçük bir hediye 18
küçük bir şey 30
küçük bir çocukken 37
küçük bir kızken 23
küçük bir çocuk 19
küçük bir sorunumuz var 19
bird 48
bira 266
birdie 58
küçük bir hediye 18
küçük bir şey 30
küçük bir çocukken 37
küçük bir kızken 23
küçük bir çocuk 19
küçük bir sorunumuz var 19
bird 48
bira 266
birdie 58
birdy 30
bırak 1242
biri 247
birşey 36
bir hafta sonra 49
birmingham 23
birkaç 16
bir şey değil 1063
bir tanem 228
bir şey yok 987
bırak 1242
biri 247
birşey 36
bir hafta sonra 49
birmingham 23
birkaç 16
bir şey değil 1063
bir tanem 228
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bırak beni 1950
biraz 988
birazcık 224
bırakma 58
birazdan 150
birlikte 205
birisi 209
birini 32
bir gelişme var mı 30
bırak beni 1950
biraz 988
birazcık 224
bırakma 58
birazdan 150
birlikte 205
birisi 209
birini 32
bir gelişme var mı 30
bırakıyorum 119
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir ay sonra 33
bir dakika 5689
bir şey mi oldu 310
bir defa 29
bir sabah 32
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir ay sonra 33
bir dakika 5689
bir şey mi oldu 310
bir defa 29
bir sabah 32