Kızgın mı traduction Portugais
3,702 traduction parallèle
- Babacığına kızgın mı?
Ela está zangada com o papá?
Ona kızgın mıydın? Ondan nefret mi ediyordun?
Estava zangada com ele?
- Bana hala kızgın mısın?
- Ainda estás zangada comigo?
Sence Odin hala bana kızgın mıdır?
Ainda achas que Odin está zangado comigo?
Bana kızgın mısın?
Estás zangada comigo?
Size deli dediğim için bana hala kızgın mısınız?
Ainda está chateado por lhe ter chamado louco?
- Gerçekten kızgın mısın?
Espera, estás chateada?
Kızgın mısın? - Sana seve, seve bütün kalbimi veririm.
Ouve, eu dei-te todo o meu coração, de boa vontade.
- İyi kalpli ve kızgın mısın?
- Estás a ficar zangado?
- Neden kızgın olayım?
- Porquê?
Çantasını suya düşürdüm diye kızgın sanırım.
Acho que ela só está chateada porque deixei cair a mochila dela na água.
Elbette ki kızgınım.
Sim, estou chateada.
Çok kızgınım!
Eu estou furioso!
Sanırım çok sinirliyim. Sana kızgınım. Çünkü bu mükemmel oldu.
Acho que estou zangado contigo, porque é tão boa que te odeio um pouco.
- Kızgın mısın?
Ficaste louco?
Bütün paramı harcadığım için kendime çok kızgınım.
Que raiva por ter gasto todo o meu dinheiro.
- Size çok ama çok kızgınım.
Um escândalo!
Tui yüzünden çok kızgınım.
Estou tão zangada por ela.
Yani... Neden sana hala kızgın olacakmışım?
Porque estaria ainda zangada contigo?
- Şu anda bana biraz kızgın gibiler o yüzden size herhalde yukarıda uyuyor olduğunu söylememem lazım.
Eles estão um pouco aborrecidos comigo. Talvez não devesse dizer-vos que ele está a dormir lá em cima.
- Kızgın bir babayım, doğaçlamacı değil.
- O quê? - Estou zangado, não improviso bem.
Titriyorlar. Kızgınım.
Estão a tremer, estou mesmo furioso.
Belki de daha mutlu olurken, daha kızgın da olacağım. Bunu izlemekten yoruldum.
Talvez fique irritado mais tarde, à medida que vou ficando feliz.
O kadar uzun zamandır sana kızgındım ki hayatımın en güzel akşamlarının böyle yerde oturarak çalıştığımız günler olduğunu unutmuşum.
Senhor, eu estive chateado com você por tanto tempo. Eu tinha esquecido que umas das melhores noites da minha vida em que estava sentado no chão como agora, trabalhando com você.
Hayatımda ilk defa sana kızgınım.
E pela primeira vez na minha vida, estou chateado Contigo.
Üzgün ve kızgınım.
Sinto-me indignada.
- Sana kızgınım, hayır!
- Estou zangada contigo!
Ormanı yok ederek farkında olmayarak kızgın ruhları serbest bırakmıştım.
Ao destruir a floresta... Inconscientemente libertei espíritos revoltados.
Seni Canavar Unalaq'ın pençelerinde bıraktım diye mi kızgınsın?
Está zangada porque te deixei nas garras do Unalaq maligno?
Neden kızgın olayım ki?
- Porque é que estaria?
Gittiği için çok kızgınım.
Estou chateada por ele ter ido embora.
Evet, kızgınım.
Sim, estou.
Bir elimde içkim, karımı kızgın kumlara salacağım.
# Ter algo para beber, A neve a tocar na areia a arder #
- Küre için hâlâ kızgınım.
Ainda estou chateada pela esfera.
Umarım size biraz vermediğim için bana kızgın değilsiniz.
Espero que não se zanguem por não vos oferecer.
- Bu oynadığım bir oyun. Şu kızgın kuşu vurmaya çalışıyorum.
É um jogo em que atiro coisas e tenho de acertar naquele pássaro furioso.
Bu çok kızgın olan bir adamdan geliyor bu pis kokan yerden temiz hava almaya dışarı çıktığımız zaman ama bunların hepsi görevin bütünlüğü için.
Isto vindo de um tipo que se passa quando saímos deste pardieiro para apanhar ar. Mas é tudo pela segurança a missão.
Fransızca söyleyemediğim için gerçekten çok kızgınım.
Estou tão irritado, que não consigo falar francês.
Kızgın demirle damgalayıp kaynar suyla haşladım.
Marquei-o com ferro em brasa e depois dei-lhe um banho de água a ferver.
O çocuklara kızgınım, onları bulduğumda yardım edemeyeceğim için kızgınım.
Estou chateado por causa daqueles rapazes, porque sei que, quando os encontrar, não poderei ajudá-los.
O kadın bugün beni kandırdı ve çok kızgınım.
Aquela mulher enganou-me hoje e estou furiosa.
Kızı kutudan çıkardığımızda,... Felipe kızgın gibi görünmüyordu.
O Felipe não parecia zangado quando nós a deixámos sair da caixa. Ele parecia aterrorizado.
Bakın, bu biraz sert olabilir ama çocuklarınızın herhangi birinin annesine veya size kızgın olma olasılığı var mı?
Ouça, sei que pode ser complicado, mas... há motivos para estarem zangados convosco?
Yani, istersen sen ona kızgın kalabilirsin ama ben affedici olmalıyım.
Podes ficar zangado com ele se quiseres, mas eu tenho que ser mais complacente.
- Ben de bu yüzden kızgınım.
Por isso é que é preocupante.
* Yaptığın şeyler yüzünden içten içe kızgındım sana *
Tenho estado zangada, pelas coisas que fazes
Tabi ki kızgınım bunca zamandır bana yalan söylüyordun.
É claro que estou chateado, tens-me mentido este tempo todo.
Ona karşı kızgınım.
Eu zanguei-me com ele.
Ben kızgınım.
Estou zangado.
Evet genellikle ama... Aslında bunu söylemesi için Michel'ı görmene kızgınım.
Sim, mas sobretudo por teres mandado o Michel dizer-me.
Kızgın mısın yani?
Estás zangada comigo?