Kızlar mı traduction Portugais
4,748 traduction parallèle
- Bizim kızlar mı geldi?
- As meninas voltaram?
Böyle kızlar mı Doc?
É esse o teu tipo de miúda, Doc?
Kızlar mı erkekler mi?
Raparigas ou rapazes?
O yüzden öldüğünde ne ağladım, ne yas tuttum ne de ergen kızların babaları öldüğünde yaptıkları türden başka bir şey yaptım.
Então, quando ele morreu, não chorei nem nada do que os adolescentes fazem quando os seus pais morrem.
Bazı anneler kendi kızlarına nasıl yemek pişirileceğini öğretirken benimki üst aramasından nasıl kurtulacağımı ve nasıl hala bir hanımefendi gibi görüneceğimi öğretti.
Quero dizer, algumas mães ensinam as filhas a cozinhar... A minha ensinou-me a fazer busca anal e ainda a me sentir como uma senhora.
Adamım... Kızlar çok korkutucu.
Meu Deus, as miúdas são assustadoras.
Herkes için böyle hayırlı bir kısmet bulmak çok hayırlı bir şey. - Kızlarınızdan biri var mı?
Não desejo demonstrar nenhum favoritismo, mas a Denise sempre me serviu tão bem.
- Kızlarım orada.
As minhas filhas estão lá fora.
Kızlarım benim onlar.
São as minhas filhas.
Yani bu kızlar Jack Witten'ın gizli kasasını mı hedef almışlar? Evet.
Então estas raparigas, tinha como alvo o cofre secreto do Jack Witten?
Umarım, kızlar, açsınızdır.
Espero que estejam com fome.
Bir çocuk daha. Tanrım, şu kızlar yok mu.
É outro rapaz Jesus, estas miúdas
Kızlar sana kötü davranıyor diye taraf mı değiştirdin yani?
Trocaste de equipa porque as miúdas foram más para ti?
Bana bir iyilik yap. Sen ya da kızlar Jax'e söylemeden önce... -... bırak Juice'la konuşayım.
Faz-me um favor, deixa-me falar com Juice antes que tu ou as miúdas contem ao Jax.
Hayatında var mı güzel kızlar?
Muitas raparigas?
Cidden ama kızlar, daha zor bir şeyler bulmanız lazım.
A sério, malta, têm de se esforçar mais.
Bakın kızlar, burada çörek sırasındayım.
Vejam meninas, aqui sou eu na fila dos cronuts.
Mavi ana gezegenimiz bütün ihtişamıyla karşımızda ve Ay'da Dünya'daki gibi hem bir atmosfer hem de ışık kirliliği olmadığı için yıldızların görüntüsü de harika.
O planeta mãe azul ascende majestosamente dando uma visão perfeita das estrelas, sem uma atmosfera ou poluição de luz impossibilitando a percepção, como faz com a Terra.
O zaman doğru yere geldiniz, hanımefendi. Kızlarımızdan en iyi hizmeti alacağınızı temin edebilirim.
O Sr. Weston é um homem inconstante, de comportamentos erráticos.
Karımı kasabanın en mutlu kadını yaptığınız için sağ olun kızlar.
Preciso que me digam como andar com os meus novos vestidos.
Genelde o gün kızları nehirden yukarı kovalarım ya da nehirden aşağı.
Já fez a sua parte. E fez isso maravilhosamente.
Oldukça sinir bozucuydu. Herkes kızlarınla dolaşıp izci kız mısırı satıyordu.
Estava sempre a aparecer gente com as filhas a vender milho dos escoteiros.
2003 yılındaki gibi coşalım kızlar.
Vamos festejar, meninas, como se estivéssemos em 2003.
Her zaman küçük kızlarımıza ihtiyaç duyarız.
Nunca deixamos de precisar das nossas meninas.
Sanmam. Benim kızlarımın hepsi takım oyuncularıdır. Onların her biri.
Não, as minhas miúdas trabalham em equipa.
Özellikle burada kızlarımı suçlarken.
Sobretudo por suspeitarem das minhas miúdas.
Sanırım Silikon Vadisini kızların gidip göğüslerinin arasına aldıkları bir yer zannediyor.
Eu acho que ela pensa que Silicon Valley é o sítio onde as mulheres vão fazer um aumento mamário.
Cinayet kızlarından daha fazlasıyım ben.
Sou mais rapariga de homicídio.
Ev, çok iyi durumda Ben gidip bir kızları bulayım.
Esta é uma bela casa. Vou procurar as meninas.
Hadi, kızlar Aidan'ı alalım.
Vamos, meninas. Vamos buscar o Aidan.
Bazı kızlar var ki görmelisin. Aman Tanrım!
Devias ver algumas daquelas miúdas.
Yapardım ama buradaki kızlar istemiyor.
Nenhuma das raparigas aqui quer.
- Hadi adamım, kızları görelim.
- Vamos, traz as raparigas, amigo.
- Golf maçınız mı var kızlar?
Onde é o torneio de golfe, meninas?
Bu seneki kızlar takımına girmeye çalışıyor.
Vai tentar entrar na equipa feminina.
Benim kızlarımın da ağzı kulaklarında.
As raparigas também estão extasiadas.
Kızlarım benim, çok tatlısınız.
As minhas meninas, olhem para elas.
Tanıştığım birkaç beyzbolcu kızlar sadece.
Só um par de miúdas do softball que encontrei.
Çocukken kızların kaka yapmadığını sanırdım.
Quando era miúdo, achava que as miúdas não o faziam.
Kızlar umurunuzda mı?
Por que raio vocês se importam com estas raparigas?
Bir kez olsun kızların konuştuklarını konuşamaz mıyız?
Olha, não podemos falar de coisas normais de raparigas, por uma vez?
Kızları kesmekten hoşlanır mısın?
Gostas de estripar as miúdas?
Gencecik kızlarımıza yol yordam öğretmek aile reisinin görevidir.
É dever do patriarca garantir a orientação das nossas jovens mulheres.
Mutlu kızların en güzel kızlar olduğuna inanırım.
" Eu acredito que as meninas felizes são mais bonitas.
- Selam, nasılsınız kızlar? - Tanrım!
- Como é que estão, miúdas?
Sanırım bu anne ve kızları için Yaş 16 partisi oluyor.
Para mães e filhas, é especial quando se faz 15 anos.
- Evet. - Lazım mı? Şişko, ergen kızlar gibi.
És alguma adolescente gorda?
Oluyor haydi kızlar yapalım.
Vá lá, rapariga, vamos.
Selam kızlar, resmen uyuyakalmışım.
Olá. Deixei-me dormir.
Kızlarımıza dokunmayacak.
Ele não vai tocar nas nossas filhas.
Sonra siz kızlar bana ziyarete geleceksiniz ve pijama partisi yapacağız kahvaltıda ve akşam yemeğinde size krep yapacağım.
E depois vocês podem ir visitar-me e fazer dormidas e eu faço-vos crepes para o pequeno-almoço e jantar.