Mükemmel mi traduction Portugais
721 traduction parallèle
Mükemmel mi?
Uma perfeição?
Ichi gerçekten kılıçta o kadar mükemmel mi?
Ichi é assim tão bom com a espada?
- Her şey mükemmel mi olmalı?
- Contigo tem que ser tudo perfeito.
Mükemmel değil mi?
Não é perfeita?
Mükemmel bir resim, değil mi?
Fantástico, não é?
Mükemmel bir fikir! - Gerçekten öyle mi?
É uma ideia extraordinária!
Hafızanız mükemmel, değil mi?
Tem uma óptima memória, não tem?
- Mükemmel, değil mi?
Maravilhoso, não é?
Anlamadin mi? Mükemmel bir insan.
Percebe o que digo?
Ne kadar mükemmel değil mi?
Mas quanto requinte!
Ve mükemmel bir oğlunuz var, öyle değil mi?
E você tem um filho maravilhoso, certo?
Çok hoş, değil mi, böylesine mükemmel bir uzlaşmaya şahit olmak?
É agradável, não é... ver a reconciliação perfeita.
Bir polis için ne mükemmel bir kurgu olur, değil mi?
Seria a armadilha perfeita para um polícia, não seria?
Mükemmel değil mi?
Não são de estalo?
Mükemmel mi?
Perfeito?
Şarkı söylemek için ne mükemmel sesimiz var, değil mi?
Ele não tem uma bela voz?
Mükemmel olmaz belki, ama bu önemli değil, öyle değil mi?
Nós não vamos ser ricos, mas não importa.
Bu kız mükemmel, değil mi?
Não é magnífica?
İtiraf edin, mükemmel olmuş, öyle değil mi?
Excelentes inscrição e ortografia, não acha?
Mükemmel bir şampanya değil mi?
Champanhe excelente, não é?
O mükemmel eser için mi?
Pela obra de arte completa.
Huzur ve mükemmel konfor, değil mi?
Conforto calmo e sólido, certo?
Mükemmel bir fiziğin var. Ne giysen yakışır, değil mi?
Tens um físico perfeito e qualquer coisa te fica bem, certo?
- Büyüleyici, değil mi? - Mükemmel, çok güzel.
A menina está deslumbrante, não está?
Mükemmel rakam üç değil mi?
E o três, não é um número perfeito?
- Chitty mükemmel değil mi? - Çok zekisin, babacığım.
Não há nenhuma criança.
Planın gerçekten çok iyi. Mükemmel, değil mi?
Observar o plano todo perfeito, certo?
Güvenlik mükemmel, değil mi?
Não é bonita, mas é segura.
- Bence mükemmel. - Bu paraya değmez mi sizce?
- Acha que vale o dinheiro que custa?
Fiziği de çok mükemmel. Sence de öyle değil mi?
E muito bem constituído, não achas?
Teşekkürler, sanırım mükemmel birer arkadaş olacağız, öyle değil mi?
Obrigado. Acho que vamos virar bons amigos, não acha?
- Burası mükemmel bir yer, değil mi?
- Este é o local ideal, não achas?
Mükemmel, değil mi?
São excelentes, certo?
Mükemmel bir cinayetin dostluğumuzu onca yıldır ayakta tutması ne kadar dokunaklı değil mi?
Não é comovente que um crime perfeito nos tenha mantido amigos?
Böyle bir yer için mükemmel bir özellik, değil mi?
É por isso que ele é perfeito para estar aqui, certo?
- Mükemmel değil mi?
- Isso não é perfeito?
- Mükemmel, değil mi?
- Ele não é perfeito?
- Mükemmel değil mi?
- Magnífico, não é?
- Ne mükemmel bacaklar, değil mi?
- Que belo par de pernas, não? - Sim.
Ve mükemmel bir benzerlik, sence de öyle değil mi Michael?
E de uma semelhança incrivel, não achas, Michael?
Mükemmel bir çift oluşturuyoruz değil mi?
Fazemos um par espantoso.
Waterloo'da yediğimiz yemeğin faturasını kitap ayıracı olarak kullanmışsın, değil mi? Mükemmel, Watson.
Usou esta tiquet de conta de restaurante em Waterloo como marcador, não usou?
- Tanrım, mükemmel, değil mi?
- Meu Deus, ele não é demais?
Yaşanacak mükemmel bir yer mi arıyorsun?
Que queres? Viver num lugar perfeito?
Mükemmel gösteri, değil mi?
Esse programa é bom, não é?
Neden ki? Barbara mükemmel bir isim, öyle değil mi?
Bárbara é um nome muito bonito.
"Tatlım, oğlumuz mükemmel değil mi?"
"Querida, o nosso filho não é fantástico?"
Hayat mükemmel değil mi? "
A vida não é fantástica? "
Mükemmel değil mi?
Não é lindo?
Yoksa mükemmel fiziğin mi...
A tua inteligência?
Şiir mi? Bu mükemmel olur.
Ajeitar as almofadas e coisas assim?