English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ N ] / Ne düşündüğünü biliyorum

Ne düşündüğünü biliyorum traduction Portugais

995 traduction parallèle
Ordunun kadın muhabirler için ne düşündüğünü biliyorum ama yani hadi, daha önce çatışma gördüm.
Eu sei como o exército se sente quanto a uma correspondente de guerra feminina Mas, qual é?
Ne düşündüğünü biliyorum.
Sei o que está a pensar.
Ne düşündüğünü biliyorum. Bonnie'yi karıştırma.
Eu sei o que estás a pensar e não metas a Bonnie nisto.
- Ne düşündüğünü biliyorum.
Eu sei no que estiveste a pensar.
Hepinizin ne düşündüğünü biliyorum.
Sei no que estão a pensar.
İkinizin de ne düşündüğünü biliyorum.
Sei exactamente o que estão a pensar.
Ne düşündüğünü biliyorum.
Sei o que estás a pensar.
Benimle evlenme konusunda ne düşündüğünü biliyorum.
Sei o que pensas quanto a casar comigo.
Ne düşündüğünü biliyorum. Benden kurtulup, tüm parayı alacaksın, öyle değil mi?
Está a pensar... em ver-se livre de mim, e ficar com tudo para si?
- Ne düşündüğünü biliyorum.
- Eu sei o que ele pensa.
Ne düşündüğünü biliyorum Rosie.
Sei o que está pensando, Rosie.
İkinizin de ne düşündüğünü biliyorum.
Sei o que estão a pensar os dois.
Savaş hakkında ne düşündüğünü biliyorum ama biz İsveçliler güçlüyüzdür.
Há muita burocracia, mas eu darei um jeito.
Ne düşündüğünü biliyorum, Maggie. Her an Ben Morgan'ın kasabadan gelmesini bekliyorsun.
Sei o que estás a pensar, Maggie, que o Ben Morgan já devia ter vindo.
Ne düşündüğünü biliyorum.
Eu sei o que está a pensar.
Oh, hakkımda ne düşündüğünü biliyorum. Beni aşağılıyorsun!
Eu sei o que pensas de mim, tu desprezas-me.
Bütün bu olanlar ve seni bu işe bulaştırdığım için ne düşündüğünü biliyorum.
Sei como se deve sentir com tudo isso... e o que deve estar pensando de mim por colocá-la nisso.
Evet, ne düşündüğünü biliyorum.
Eu sei o que pensas.
Bazen ne düşündüğünü biliyorum.
Por vezes, sei o que estás a pensar, e outras...
Ne düşündüğünü biliyorum. Olaylardan haberin yok.
Sei o que estás a pensar, mas não sabes como são as coisas.
Bak, ne düşündüğünü biliyorum ve bunun için seni suçlayamam.
Eu sei o que pensas. Não te culpo por isso.
- Şimdi hakkımda ne düşündüğünü biliyorum.
- Agora sei o que pensa de mim.
- Ne düşündüğünü biliyorum.
- Conheço a opinião dele.
Ne düşündüğünü biliyorum.
Sei no que pensas,
Aslında ne düşündüğünü biliyorum...
Sei o que querias mesmo...
Ne düşündüğünü biliyorum, ama açıklığa kavuşturdum.
Sei o que estás a pensar, mas na verdade fi-lo serenamente.
# Ne düşündüğünü biliyorum #
Tu sabes bem que eu sei, não me contradigas
Ne düşündüğünü biliyorum.
Sei do que está pensando.
Hepinizin ne düşündüğünü biliyorum, ama yanılıyorsunuz.
Sei o que estão pensando, mas estão enganados.
- İnsanların ne düşündüğünü biliyorum.
Sabes que... - Sei o que as pessoas pensam.
Ne düşündüğünü biliyorum : Sence, hayattan zevk almıyorum.
que não tenho vontade de viver.
- Ne düşündüğünü biliyorum.
- Eu sei o que ele acha.
Ne düşündüğünü biliyorum.
Sei no que estás a pensar.
Ne düşündüğünü biliyorum ve sana sunulacak hiçbir özrüm yok.
Sei exatamente o que estás a pensar.
Anne, horoz dövüşü hakkında ne düşündüğünü biliyorum.
Mamã, sei o que sentes em relação às lutas de galos.
Ne düşündüğünü biliyorum...
Sei o que estás a pensar...
Ne düşündüğünü biliyorum Komutan ama bu işe yaramaz.
Sei o que estás a pensar mas não vai resultar.
Hey, şu anda ne düşündüğünü biliyorum, bebeğim.
Ei, agora sim estás a pensar, miúda.
Ne düşündüğünü biliyorum. Ama yanılıyorsun.
Não sei em que estás a pensar.
Ne düşündüğünü biliyorum. Bu kısmı başa almamı istiyorsun.
Já sei o que pensa, na frase do homem forte.
Ne düşündüğünü biliyorum :
Sei o que esta pensando :
Hey Squash. Ne düşündüğünü biliyorum.
olha, sei o que estás a pensar.
- Ne düşündüğünü biliyorum.
Eu sei no que estás a pensar.
Ne düşündüğünü biliyorum ama şimdilik bu kadar yeter.
Sei o que estás a pensar. Mas agora chega.
Sadece kendimi biraz dezavantajlı hissediyorum. Ne zaman biriyle tanışsam Maxim'in kız kardeşi, hatta hizmetçilerle hepsinin aynı şeyi düşündüğünü biliyorum.
É apenas uma sensação como de desvantagem todas as vezes que encontro alguém, a irmã de Maxim ou até os criados, sei que acham todos a mesma coisa.
Albay ın ne düşündüğünü biliyorum. Pekâlâ, Whiteacre.
Muito bem, eu vou soletrar para si.
Ne düşündüğünü biliyorum. Sakin ol lütfen.
Eu sei o que está a pensar, acalme-se.
Benim için ne düşündüğünü ve sebebini biliyorum.
Sei exactamente o que pensa de mim. E porquê!
Kimi zaman ne düşündüğünü ne hissettiğini tam olarak biliyorum. O zaman sana karşı büyük sevecenlik hissediyorum.
Às vezes consigo ler-te a mente, e sinto tanta ternura.
Ne düşündüğünü biliyorum.
Eu sei.
Ama aniden, sanırım Peter'in ne hissettiğini ve düşündüğünü biliyorum.
Mas acho que sou capaz de adivinhar o que o Peter está a sentir e a pensar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]