Ne saçma traduction Portugais
729 traduction parallèle
Ne saçma bir şey bu!
Que disparate de conversa!
- Ne saçma.
- Que tolice.
Ne saçma.
É ridículo.
Ne saçma.
Que disparate.
Ne saçma.
Que disparate! Rápido...
Ne saçma, değil mi?
Não é uma tolice?
Ne saçma bir sohbet.
Esta é uma conversa macabra.
Ne saçma soru.
Que parvoíce.
Tabii ki yapacağız, ne saçma bir fikir.
- Nós vamos.
Ne saçma bir fikir. "
- "O que é uma ideia absurda."
Ne saçma bir konuşmaydı o öyle.
Que tolices são essas?
Ne saçma.
Que parvoíce.
Bu ne saçma bir soru öyle?
Que pergunta idiota é essa?
Bu ne saçma görünüş!
Estás ridículo!
Ne saçma, değil mi?
Que parvoíce, não é?
Ne saçma!
Que absurdo.
Ne saçma!
Isso é ridículo!
"Köpek sizin mi?" Ne saçma bir soru. Umarım Sue-Lin iyidir.
"O cão é seu?" Que pergunta parva.
Oh, ne saçma! Size katılıyorum Bay Toyama.
Ah, tolice! Uh, meus sentimentos são exatamente os mesmo, Sr. Toyama.
Ne saçma bir davranış.
Que estranho...
Ne saçma.
Que chatice!
Ne saçma, değil mi?
Não é ridículo?
Haydut gibi zorla girip bu saçma sapan sahneye yol açman da ne demek oluyor önce bunu öğrenmek istiyorum!
Primeiro quero saber porque entrou aqui como um assassino e causou esta cena ridícula.
Ne kadar saçma!
Que disparate!
Ne kadar saçma....
Isso é conversa fiada. Nós...
Ne saçma!
Isto é idiota.
Ne saçma değil mi?
Lógico.
- Devam et, ayrıntıları hatırlamaya çalış ne kadar saçma olursa o kadar işimize yarayacaktır.
Continue, tente lembrar-se dos detalhes. Quanto mais pormenorizado, melhor para o lado médio.
Bu yapmacık tavrın ne kadar saçma gözüktüğünü bilseydin -
- Fazer este drama é absurdo. - Tenho seguro de vida.
Dokuz bin diyen o saçma saha emri ne öyle?
E aquela ordem vesga que dizia 9000?
Aldığım tüm o saçma sapan şeyleri düşündüğümde... - Bunu ne yapacağız? - Sahiden de sana söylememi istiyor musun?
Use a isca certa, e apanhará peixes.
" Ne saçma bir fikir...
Que ideia absurda.
Bizim bürokrasimizi bilenler, kendi faaliyet alanını aşarak... vatandaşın isteklerini yerine getirdiği... ve parkı kendisinin yaptırdığı... düşüncesinin ne kadar saçma olduğunu anlayacaklardır.
A idéia de que ele foi além do seu ofício... para facilitar os desejos dos cidadãos... e que ele fez realmente o parque... é um absurdo para aqueles que entendem a nossa burocracia.
- Aline, bu saçma. Noel, bana sadece ne zaman evleneceğimizi söyle.
Logo agora que decidimos casar-nos.
- o halde bütün bu saçma soruşturmanın amacı ne? Bütün bu insanları toplayıp beni karalamalarına göz yumuyorsunuz.
- Então por quê todo este trabalho... trazendo toda esta gente para me acusar neste caso?
Ne kadar saçma...
De todas as idiotices...
Demek ki kalenin tahtı için Miki'nin oğlunu varis göstermenin ne kadar saçma olduğuna inandıramadım seni.
Não consigo convencer-te do erro que é nomear o filho de Miki para herdeiro do trono deste castelo?
Ne zaman bir araya gelsek hep saçma sapan şeyler söylüyorsun.
Dizes esses disparates todos, sempre que estamos juntos.
Peki kasıtlı olarak saçma sapan şeyler söylesem ne olur?
E se eu dissesse parvoíces? Assim, como se estivesse maluco.
Ne saçma.
Que atitude tão redutora.
- Gittel, bu çok saçma. - Schraffts'ın sakıncası ne?
- Que mal tem o Schraffts?
- Var mı? - Evet. Ne zaman böyle saçma bir yasa çıkardılar?
Quando é que aprovaram essa lei?
Ne kadar saçma bir hayal...
Que imagem ridícula.
Hatta bir keresinde biz de oturup ona bir mektup yazdık ne kadar rüküş ve saçma olduğunu söyledik
Uma vez até lhe escrevemos a gabar-lhe o equipamento.
Ona bunun ne kadar saçma olduğunu anlatacağım.
Eu digo-lhe como tudo isto é idiota!
Ne kadar saçma. Genç kadının birazcık bile mekanik zekası olmadığını herkes görebilir.
Qualquer um vê que não é dada à mecânica.
Saçma, karşılığı ne kadar fazla bile olsa değmez.
Bolas, quase não vale o esforço.
- Ne? - Kurgu saçma ve çok kötü yazılmış.
- Toda a premissa é uma tolice e está muito mal escrita.
Maceraların ne kadar saçma olsa da ne yaptığın seni ilgilendirir. Bu kadar basit.
Estavas no direito de viver a tua vida por mais disparatadas que fossem as tuas escolhas.
- Ne saçma bir şaka!
- Que piada sem graça...
İnsanoğlu her şeye inanır, ne kadar saçma, o kadar iyi.
Os homens acreditam em qualquer coisa, quanto mais incrível, melhor.
ne saçmalıyorsun 50
ne saçmalıyorsun sen 23
ne saçmalık 54
saçmalık 1235
saçmalama 1352
saçma 804
saçmalıyorsun 156
saçmalama lütfen 25
saçmalıyorum 21
saçmalıyor 21
ne saçmalıyorsun sen 23
ne saçmalık 54
saçmalık 1235
saçmalama 1352
saçma 804
saçmalıyorsun 156
saçmalama lütfen 25
saçmalıyorum 21
saçmalıyor 21
saçma sapan konuşma 57
saçmalamıyorum 22
saçma sapan konuşuyorsun 17
saçmalamayı bırak 40
saçma mı 20
saçmalamayı kes 111
saçmalamayın 114
saçmalık bu 191
saçmalık mı 20
saçmalığın daniskası 19
saçmalamıyorum 22
saçma sapan konuşuyorsun 17
saçmalamayı bırak 40
saçma mı 20
saçmalamayı kes 111
saçmalamayın 114
saçmalık bu 191
saçmalık mı 20
saçmalığın daniskası 19
ne sandın 70
ne şans 59
ne şans ama 31
ne sanıyorsun 83
ne satıyorsun 16
ne saklıyorsun 34
ne sanıyordun 22
ne şanslısın 21
ne şanssızlık 23
ne şans 59
ne şans ama 31
ne sanıyorsun 83
ne satıyorsun 16
ne saklıyorsun 34
ne sanıyordun 22
ne şanslısın 21
ne şanssızlık 23