O zaman gidelim traduction Portugais
701 traduction parallèle
O zaman gidelim.
Vamos.
- O zaman gidelim.
- Vamos lá.
O zaman gidelim.
Vamos lá então.
- O zaman gidelim. - Pardon. Pardon.
Vamos lá.
- O zaman gidelim!
- Então, vamos a isso!
Tamam, o zaman gidelim mi?
Podemos ir?
- Gidelim o zaman.
- Então, vamos.
- Iyi, hadi gidelim o zaman.
- Entäo, vamos.
- Peki o zaman seraya gidelim.
- Então aqui, na estufa.
Gidelim o zaman.
Vamos lá então.
Zaman ve tramvay kimseyi beklemez. Gidelim, makinist.
O tempo, a maré e o eléctrico não esperam por ninguém.
Eh, gidelim o zaman.
Bem, vamos andando.
Hala zamanımızvarken buradan çekip gidelim ve onu başka yerde bekleyelim.
O que temos neste cofre levar-nos-ia para fora do país... e nos poria noutro lugar.
Haydi o zaman, gidelim.
Uma centena ou duas de dinares.
Gidelim o zaman!
- Sim, venham...
Zaman doldu, hadi gidelim.
Acabou o tempo. Vamos embora!
Biz gidelim o zaman.
Então, vamos.
- O zaman en iyisi biz gidelim
- Melhor que nos ponhamos em marcha.
- Gidelim o zaman.
Então adiante!
O zaman mahkemeye gidelim! Yargıçları çağırın!
convoque-se um tribunal e chame os juízes.
Hadi gidelim o zaman.
Devemos ir então.
- O zaman dans etmeye gidelim.
- Então vamos dançar.
Gidelim o zaman.
Vamos a outro lugar.
Gidelim o zaman.
Então, vamos.
Güzel, gidelim o zaman!
Ainda bem. Então, vamos.
İlginç! O zaman oraya gidelim.
- Interessante!
Gidelim o zaman!
Vamos lá à mesma!
O zaman içeriye gidelim. Günlüğüne 30 dolar ödüyorum.
Então vamos para o quarto, que custa 30 dólares por noite.
- O zaman Dört Rüzgara gidelim.
- Vamos aos "Quatro Ventos".
O zaman bizi bıraksın gidelim. Haksız mıyım?
E ele deixa-nos ir embora sem mais nem menos.
İyi, hadi gidelim o zaman.
- Pois, então vamos.
Eve gidelim o zaman.
Vamos para casa.
- O zaman biz de kapıya gidelim.
- Pois vamos todos à porta.
E iyi o zaman, gidelim işte.
Então, anda daí.
- Gidelim o zaman.
- Vamos lá, então.
Gidelim o zaman.
O Steiner chegou.
- İyi, Gidelim o zaman.
- Óptimo, então vamos.
Zaman doldu, gidelim.
Acabou o tempo. Vamos embora.
Zaman doldu, gidelim!
O tempo acabou. Vamos embora.
- O zaman Mısır'a gidelim.
- Vamos para o Egipto então.
Bunu yapan kimse zamanını çok iyi hesaplamış olmalı. Oğlum olacak o hainle konuştuğum sırada yapmış yapacağını. Gidelim!
Quem quer que tenha dado o golpe teve de estar de vigia, e escolheu precisamente a altura em que falava com o traidor do meu filho.
Gidelim o zaman.
Vamos.
O zaman hadi gidelim...
entao, vamos!
- Gidelim o zaman.
Vamos.
Hadi o zaman gidelim.
Vá lá, vamos.
Kardeşinizin ofisinde mi? Hadi gidelim o zaman.
O seu irmão tem um quarto?
- Hadi gidelim o zaman.
Vamos embora e não me perguntes para onde.
- İşte görüntüler, Michael. Numaraya da eriştim. - Gidelim o zaman.
As imagens, Michael, e já tenho a matrícula.
Gidelim o zaman.
Vamos a ele.
Gidelim o zaman.
E assim farei
İyi, gidelim o zaman.
- Bom, vamos.
o zaman 2152
o zaman sen 17
o zaman görüşürüz 43
o zaman ben 17
o zaman git 34
o zaman bile 16
o zamanlar 81
o zaman konuşuruz 17
o zaman sorun yok 23
o zamandan beri 75
o zaman sen 17
o zaman görüşürüz 43
o zaman ben 17
o zaman git 34
o zaman bile 16
o zamanlar 81
o zaman konuşuruz 17
o zaman sorun yok 23
o zamandan beri 75
o zamana dek 17
o zaman anlaştık 30
o zaman neden 38
o zaman tamam 23
o zamana kadar 114
o zaman ne olacak 49
o zaman ne 51
o zaman başlayalım 18
o zaman sorun ne 36
o zaman ne yapacaksın 18
o zaman anlaştık 30
o zaman neden 38
o zaman tamam 23
o zamana kadar 114
o zaman ne olacak 49
o zaman ne 51
o zaman başlayalım 18
o zaman sorun ne 36
o zaman ne yapacaksın 18