Polise mi traduction Portugais
559 traduction parallèle
polise mi gideceğim, yoksa bir anlaşmaya mı varacağız?
Ligo aos polícias ou arranjamos outra forma?
Tuvalete mi gidiyor, yoksa gizli polise mi anlayamazsın.
Nunca sabemos se vai à casa de banho ou à polícia secreta.
- Polise mi...
- Atropelei um...
Polise mi gidiyoruz?
- Vamos à delegacia?
Polise mi?
Essa é boa.
- Polise mi gidiyorsun?
- Vais à polícia?
- Polise mi? Neden?
- Porquê?
Sizi uyarıyorum, hisse almazsam doğruca polise giderim. - Polise mi?
Se não me derem minha parte, vou à polícia.
Polise mi?
Onde quer que eu vá?
Polise mi?
À Polícia?
Gerçekten bir seyyar satıcı için iki polise mi saldırdın?
É verdade que agrediu a polícia por causa de um vendedor de rua?
Polise itiraf etmek mi?
Confessar à polícia?
Polise bildirdiniz mi?
Já fez queixa à polícia?
- Tabii. - Polise haber vermeyelim mi?
- Não devíamos avisar a polícia?
Elsa'ya mesajï verirken polise çok kïz, tamam mï?
Quando entregar a mensagem à Elsa, seja severo com a Polícia.
Polise nerede oturduğunu ve eve ne zaman döneceğini söyleyeyim mi?
Digo à Polícia onde mora e a que hora estará em casa?
Senden onunla polise gitmeni istedi mi? Suçunu itirafında yardımcı olmak için.
Pediu-te que fosses à polícia com ele, para o ajudar a denunciar o seu crime?
Henüz polise gitmedin, öyle değil mi?
Ainda não foste à polícia, pois não?
Polise,'Kocamı öldürecektim, ama geri tepti'demez. Hastane mi?
Hospital?
Polise haber mi veriyorsunuz?
Está a notificar a polícia de Estado?
Diğerleri polise gidecek mi?
- Não sei! Os outros irão à polícia?
Diğer fotoğrafları da polise verdiniz mi?
Entregou as outras fotografias à polícia?
- Polise söyledin mi?
- Disse a polícia?
- Polise bildirmen gerekmez mi?
- Não devias dizer à Polícia?
İsterseniz polis çağıralım. Polis mi! Polise gerek yok.
- Não, não precisamos da polícia.
Adamın anlattıklarını polise söyleyelim mi?
Devemos contar?
- Onu polise vermek istiyorsun değil mi?
- Quer denunciá-lo?
- Polise mi? - Sadece formalite.
A esta hora?
Hakkımda polise yalan söylediğin için sana teşekkür ettim mi?
Já te agradeci teres mentido à polícia?
Acaba polise haber vermemekle iyi mi yaptık? - Hayır!
Olhe, não sei se não devemos chamar a polícia.
Polise haber versem mi?
E se eu chamar a polícia local?
- Polise haber verdin mi?
Avisaste a polícia?
Biraz gezinti ve sonra polise gidebileceğim değil mi?
- Um passeiozinho e logo os denuncio à polícia.
Kalkınma Birliği, ne zaman polise 300 araba verdi. Verdi değil mi?
É quando a Aliança para o Progresso entregou 300 carros à polícia, não?
Kardeşine bildirmesi için polise haber vereyim mi?
Peço à polícia para avisar o irmão?
Bir polise kötülük yapmazsın, değil mi?
Prejudicarias um colega, Frank?
- Polise gittin mi?
- Já foste à Polícia?
- Polise haber verdin mi peki?
- Chamaste a polícia?
Polise haber vereyim mi?
- Chamo a polícia?
Polise haber vereyim mi?
Chamo a polícia? Está louco?
Şey, henüz polise haber vermedin mi? Oh, hayır.
- Ainda não disseste à polícia?
- Bunu polise götürdün, değil mi? - Evet.
- Mostraste isto à polícia, hã?
Polise haber verdiniz mi?
Falou com a polícia?
- Polise haber verdin mi? - Hayır.
- Chamaste a Polícia?
Polise gideceğini mi sanıyorsun?
Julga que vai chamar a Polícia?
Bu hikayeyi polise anlatmama bir itirazınız olacağını sanmam, neden ortaya çıktı değil mi?
Penso que não terá nenhuma objecção em repetir a sua história à polícia, em caso de necessidade?
Onları gizli polise bildirmemi mi?
Entregá-los à polícia secreta?
Olanları polise ötmek mi?
Tu é que falaste com o agente federal.
Irene'i polise vermek mi?
Entregar a Irene à Polícia?
Polise haber verdiniz mi?
- Já informaram a Polícia?
Polise bahsetmeyelim mi? Yeni keşfini hapiste istemiyorsan anlatma.
Só se quiser a sua nova descoberta na cadeia.