Söylemedin mi traduction Portugais
1,270 traduction parallèle
- Annene söylemedin mi henüz?
Já disseste à Mãe?
bir keresinde bana insanları unutmanın hoş olmadığını söylemedin mi?
Não me disseste que não era diplomático se esquecer da gente?
Johnny'ye henüz söylemedin mi?
Já disseste ao Johnny?
Pillerin günler önce bitmesi gerekirdi. Ona hiç söylemedin mi?
Eu não a deixei, só saí e nunca mais voltei.
Ve bana söylemedin mi?
- E não me disseste?
Bu şeyi biliyordun ve bize söylemedin mi?
Tu conhecias essa coisa e não nos disseste isso?
Kimseye söylemedin mi?
Não disseste nada a ninguém?
Ona daha doktor olduğunu söylemedin mi?
Ainda não lhe disseste que eras paleontólogo?
O sadece seni sevdi. Bu kadar zamandır biliyordun bana söylemedin mi?
Sempre soubeste isso e nunca me disseste?
- Kurbağaları sevmediğini hiç söylemedin mi?
- Sou a miúda dos sapos.
- Ona söylemedin mi?
- Ainda não lhe disseste?
- Tanrım. Ona söylemedin mi?
- Meu Deus, ainda não lhe disseste?
- Bana marihuanamı getirmemi söylemedin mi?
- Disseste-me para trazer a erva.
- Ve bunu kimseye söylemedin mi?
- E nunca disse a mais ninguém?
Yıldönümünüz olduğunu söylemedin mi anne?
Não disseste que fazes anos de casada, mãe?
- Bunu Bay Collins'e hiç söylemedin mi?
- Alguma vez disse isso ao Sr. Collins?
Reddedildiğini söylemedin mi?
- Não lhe disse que a sua história não foi seleccionada?
- Bay Osbourne'a hayır demesini söylemedin mi
- Disseste-lhe para dizer não?
Korkusuz olduğunu söylemedin mi, kaleci?
Não tinhas dito que és destemido, guarda-redes?
Şey, sen hiç müşterilerini tokatlamak istemedin mi, onlara eve gitmelerini ve bunu düzeltmelerini söylemedin mi?
Bem, às vezes não sentes vontade de esbofetear os teus clientes, dizer-lhes que vão para casa e resolvam os problemas?
Debbie'ye söylemedin mi?
Não contaste à Debbie?
- Ona yaşlandığını söylemedin mi?
- Disseste-lhe que te vais voltar a casar?
Harika. - Ona söylemedin mi?
- Não Ihe contaste?
Ona söylemedin mi?
Tu não lhe disseste?
Ted'e hiçbir şey söylemedin mi?
Certamente não disseste nada ao Ted.
Ona daha söylemedin mi?
Quer mais sumo de uva, Owen?
Sen onun paranı aldığını söylemedin mi
Pagar? Como? Tu disseste que ela pagava.
- Oyuna girmemi söylemedin mi koç?
- Não quer que eu jogue, Treinador?
Onun yanmasını istediğini söylemedin mi.
Ao dizer que querias que ele ardesse.
Tüm bunları yaptın ve bana bir şey söylemedin mi?
Você fez tanto por mim... e nem sequer me deixa saber?
Ama, kızla görüşen kişi hakkında kıza hiçbir şey söylemedin mi?
Mas, aquela que veio no seu lugar... não te disse nada?
O'na hiç söylemedin mi...?
Nunca lhe disseste...?
- Nina'yı söylemedin mi? Hayır.
Não lhe disseste da Nina?
- Ona hiç söylemedin mi? - Sen gittiğinde daha bebekti.
- Nunca lhe falaste de mim?
- Sen de bir şey söylemedin mi?
- E tu não disseste nada?
Onlara daha söylemedin, değil mi? Ben de tam söylemek üzereydim.
- Não lhes contaste, pois não?
Ona söylemedin, değil mi?
Não lhe disseste, pois não?
Kimseye söylemedin değil mi?
- Não contaste a ninguém?
İddiaya girerim ona burada olduğumu bile söylemedin, değil mi?
Aposto que nem lhe disse que estou aqui, pois não?
Aileni tehdit adamlarla uğraşıyorsun ve bana söylemedin öyle mi?
Lidas com um homem que ameaça a família dos outros... - e não me dizes? - Não fazia ideia.
Babama söylemedin değil mi?
Não contaste ao papá, contaste?
Oh, aslında bize onun hakkında hiçbir şey söylemedin, değil mi?
Bem, na verdade, não nos disseste nada, pois não?
Lorraine öldü ve sen bana söylemedin, öyle mi?
Lorraine morreu e você não me disse nada?
Henüz söylemedin, değil mi?
Ainda não o disseste.
Maya'ya söylemedin değil mi?
Tens a certeza que não disseste nada á Maya?
- Onlara benim olduğumu asla söylemedin, değil mi?
Nunca dirás que fui eu, pois não?
Ciddi söylemedin, değil mi?
Não estava falando a sério, não é?
Söylemedin, değil mi?
- Não lhe disseste, pois não?
Ve sen de ona öyle olmadığını söylemedin değil mi?
- E não lhe disseste que não eras?
O yüzden mi evdekilere buraya geldiğini söylemedin?
Vieste cá, porque não tinhas ninguém em casa para falar?
Ona nasıl hissettiğini söylemedin, değil mi?
Não lhe disseste o que sentes, pois não?