Tabii ki var traduction Portugais
1,100 traduction parallèle
Tabii ki var.
Lá isso tem.
Tabii ki var, ama çalışmıyor...
Claro. Nós temos telefones.
Tabii ki var, fakat biraz değişik gözüküyor.
Claro que temos. Só que tem um aspecto muito diferente.
Tabii ki var.
Claro.
- Hayır, hayır, tabii ki var.
Claro que importa.
Tabii ki var! Kim peki?
Estão aí.
- Tabii ki var, genç adam.
- Claro que sabes, rapaz.
Tabii ki varım.
Claro que alinho.
Tabii ki var. Onunla konuşabilirim.
Posso falar com ela sobre isso.
Tabii ki var!
claro que tenho!
Sponsorumuz tabii ki var.
Nós temos um patrocínio.
- Tabii ki var.
- Ela importa-se.
Tabii ki var.
Claro que usas.
Tabii ki var, çok da güzel.
- Tenho. É bem bonito.
Tabii ki var.
- Claro que ele tem.
- Tabii ki var.
- Claro que tem.
- Tabii ki var.
- Com certeza.
- Sonra, tabii ki, hava durumu var.
- E há o tempo.
Evet, ben diyordum ki, burada kişisel bir megalomanyaklık söz konusu. Tabii olağan şizofrenik paranoyalar da var.
É uma personalidade megalomaníaca com esquizofrenia paranóica...
Çok az para yatıran müşterimiz var tabii ki. Tabii ki.
- À parte de sermos depositários, claro.
- Tabii ki annesi var.
- Claro que tem uma mãe.
Demek istediğim, tabii ki bir annem var. Ama hâlâ hayatta olabilir.
Quero dizer, se tenho uma mãe, ela ainda pode estar viva.
Kendiniz düzeltin. Tabii ki, başka yollar da var.
É claro que há outras maneiras.
Evet, var tabii ki.
Boa, boa!
- Tabii ki kocası var. Baksana hâline.
Claro que tem.
Tabii ki Noel Baba bütün oyuncakları getiriyor canım... biz sadece Onun yardımcıları olacağız çünkü... bu sene taşıyacak çok şeyi var.. ve eski formunda değil.
Antes do Pai Natal trazer os brinquedos, vamos ser os seus ajudantes, porque... ele tem tanto para carregar este ano... e está fora de forma.
- Var tabii ki, Kevin!
- E há, Kevin!
Tabii ki bazı sorularım var..
É claro que tenho questões.
Tabii ki deneyiminiz var, Kundun.
Não tenho experiência.
- Birkaç atış için vaktin var mı? - Tabii ki!
- Tens tempo para atirar umas?
Lhasa'da kalmalarına izin vereceğinizi var sayarak tabii ki.
Presumindo que os autorizará a ficar em Lhasa, é claro.
Ne yani, Ally'le aramda bir şeyler olduğunu mu düşünüyorsun? Tabiî ki bir şeyler var.
Talves não sexual mas eu sei que existe qualquer coisa, e...
-... ama başka işlerim var. - Tabi. Tabii ki vardır.
Claro, é claro que estás.
- Tabii ki. Ama önce, sana bir hediyem var.
Mas, antes, aqui tens uma prenda.
Tabii ki, var.
Claro que temos um acordo.
- Tabii ki, kademeli olarak dereceleri var.
- Claro, é uma tabela variável.
Tabii ki ev sizin bir ikiz çocuğunuz var.
Claro, uma casa, paliçada, rapazes gémeos.
Çok yoğun bir seks hayatımız var. Çok fiziksel. Yani tabii ki fiziksel.
Temos uma vida sexual muito estável... de muito contacto físico.
Tabii ki de var.
Claro que sabem.
Ne demek, tabii ki de var?
O que diz, que sabem?
Tabii ki, başka bir herif var!
Mas claro que há outro tipo!
Ve burada hepsi var kulüp sahibi, kulübünü satmak zorunda kalıyor ve belki de yeni sahipleri kulübün en büyük yıldızını satacaklar ve tabii ki bu arada Billy Chapel belki hayatının kararını vermek durumunda kalacak.
O dono com dificuldades, a vender o clube, o novo dono a pensar vender a maior estrela da equipa... e no meio disto tudo, Billy Chapel... a tentar tomar a decisão da sua vida.
Var tabii ki dostum.
Claro que eu tenho, homem.
- Tabii ki haklıyım. Demek istediğim, kızın yerleşmiş bir geleneği var burada.
Quer dizer, a mulher é uma instituição aqui.
Tabii ki asıl soru, bunun sizin için ne değeri var?
Claro, a questão importante é...
Tabii ki alabilirsin, çünkü bu gezide ben de varım!
Claro que podes tirar uns dias. Porque eu também vou!
- Mahsuru var mı? - Tabii ki hayır, şaka mı yapıyorsun?
- Claro que não.
Ben imparatorum ve tabii ki doğuştan yön bulma güdülerim var.
Eu sou o imperador, e, como tal, nasci com um inato sentido de direcção.
- Silahı mı var? - Tabii ki.
- Ele tem uma arma?
Onların önünde de tabii ki Marquis'nin karısı var.
E, claro, diante deles, a esposa do Marquês.
- Şey, tabii ki var.
- Claro.
tabii ki 3786
tabiî ki 109
tabii ki evet 16
tabii ki hayır 476
tabii ki seviyorum 29
tabii ki öyle 97
tabii ki istiyorum 19
tabii ki de 45
tabii ki benim 18
tabii ki olmaz 20
tabiî ki 109
tabii ki evet 16
tabii ki hayır 476
tabii ki seviyorum 29
tabii ki öyle 97
tabii ki istiyorum 19
tabii ki de 45
tabii ki benim 18
tabii ki olmaz 20
tabii ki biliyorum 29
tabii ki yok 71
tabii ki eminim 28
tabii ki değil 91
tabii ki değilim 17
tabii ki biliyorsun 16
tabii ki hatırlıyorum 25
vardı 193
varoş 16
vargas 68
tabii ki yok 71
tabii ki eminim 28
tabii ki değil 91
tabii ki değilim 17
tabii ki biliyorsun 16
tabii ki hatırlıyorum 25
vardı 193
varoş 16
vargas 68
vardır 53
varmış 24
var mı 248
var mısın 123
var ya 32
varsın 16
varım 207
var mısın yok musun 30
vardık 38
varsa 36
varmış 24
var mı 248
var mısın 123
var ya 32
varsın 16
varım 207
var mısın yok musun 30
vardık 38
varsa 36
varenka 16
varşova 132
var tabii 24
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varvara vasilyevna 23
varşova 132
var tabii 24
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varvara vasilyevna 23