English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ T ] / Tabii ki evet

Tabii ki evet traduction Portugais

2,426 traduction parallèle
Tabii ki evet.
Foda-se, sim.
Tabii ki evet dedim.
E claro que aceitei.
Tabii ki evet.
Claro que sim.
Tabii ki evet.
Claro que estou.
Evet, Albert. Öyle tabii ki.
Sim, Albert, caro que é.
Evet, tabii ki.
Sim, sim. Claro.
- Evet tabii ki.
Sim, foi isso que eu fiz. Liguei-lhe...
- Evet, tabii ki.
- Sim, claro.
- Evet, tabii ki.
Sim, com certeza.
Evet, tabii ki öylesin.
- Claro que estás.
Evet, tabii ki koça karşı fiziksel bir savaşı kaybedersin.
Claro que tu perdeste numa luta física com o treinador.
Evet, ayrıca göğsündeki çiller yakında kalınlaşacak olan bacakların ve tabii ki şuranda toplanmış fazla kiloların.
Sim, e as sardas no peito, e as raízes do teu cabelo, quando se começar a ver, e a gordura que está a aparecer aqui.
Evet, tabii ki.
- Sim, claro.
Evet, tabii ki.
Sim, é claro.
Evet. Tabii ki.
Sim, claro.
Evet, tabii ki.
Sim, claro.
- Tabii ki. - Evet, evet.
- Claro.
Evet. Tabii ki.
- Claro.
- Evet, tabii ki istiyorum.
- Sim, claro que quero.
Özür dilerim. Evet, tabii ki öyle.
Desculpa, claro que tiveste.
Evet, tabii ki.
Claro.
Tabii ki, evet.
Claro, sim.
- Evet, tabii ki dinliyorum.
- Sim, claro que estou.
Tabii ki evet.
Estamos levando.
Evet, tabii ki Kedicikler. Öldüğü sırada onların bir kaçıyla yemek yiyordu.
Ele estava a jantar com duas delas quando comprou a quinta.
Evet, tabii ki.
Sim, claro!
Ve evet, tabii ki biliyorum.
E, sim, claro que sei.
Evet, tabii ki biliyorum.
- Sim, claro que sei.
- Evet, tabii ki.
- Estás sentada?
- Evet, tabii ki.
- Claro.
- Evet, tabii ki.
Sim, claro.
Evet, evet. Tabii ki.
Sim, com certeza.
Evet, tabii ki seni seviyorum ve bu yüzden neler olduğunu bilmek istiyorum neden bu görev gizli olmak zorunda, niye bu kadar çok silah aldın ama bu soruların hiçbirisini sana sormuyorum.
Sim, eu amo-te. Portanto claro que vou querer saber o que se está a passar. O porquê desta missão ser tão secreta, e a razão de precisares de tantas armas.
- Evet, tabii ki taşıyamaz. Morgan, bilgileri bir bilgisayara aktarmayacak.
Morgan, aquilo não vai para nenhum computador.
- Evet, tabii ki. Buyur.
Sim, claro, entra.
- Evet. Tabii ki, ne olursa.
Claro, qualquer coisa.
Evet, tabii ki ama burada daha fazla kalacaktın değil mi?
Sim, claro, mas... Mas queres passar mais tempo aqui, não queres?
- Evet, tabii ki öyle.
Sim, claro.
Evet, tabii ki kabul ediyorum
Sim, claro que vou aceitar.
Evet tabii ki
Sim, claro.
Evet, tabii ki Kolaylık sağlayacağım sana...
Sim, claro... é bastante conveniente.
Ben götürürüm Oh, evet tabii ki.
Ah, sim, claro.
Evet, tabii ki.
Exactamente.
Tabii ki, evet.
Claro. Sim.
- Evet, insanların davranış seçimleriydi. Ve tabii ki harp zamanı olduğundan kargaşa ortamında herkes direnmenin bir faydası olmadığını düşündü.
Era uma questão de comportamento humano e, claro, era tempo de guerra, violência...
Evet, tabii ki, doktor, söylendi bence daha güvenli ol...
Claro que sim, doutora, mas estava pensar que nós...
Evet, tabii ki.
Claro, foi mesmo isso.
- Evet, tabii ki.
Quero.
Evet, tabii ki dinliyorum.
Sim, claro que estou a ouvir.
- Evet, tabii ki.
- Sim, evidentemente.
Evet, tabii ki.
Sim, é óbvio.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]