English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ Y ] / Yalnızca bir dakika

Yalnızca bir dakika traduction Portugais

70 traduction parallèle
Yalnızca bir dakika.
Sò por um minuto.
Gerçekten, yalnızca bir dakika alır, Joe.
Espera, por favor.
Yalnızca bir dakika.
- Está bem. É só um minuto.
- Yalnızca bir dakika alır.
- Será um momento.
Yalnızca bir dakika sürer.
Não demoro um minuto.
- Yalnızca bir dakika. Bir dakikacık.
- Só um bocadinho!
- Yalnızca bir dakika kalacağım.
Só fico um momento e depois vou.
Özür dilerim.Yalnızca bir dakika kalacağım.
- Não te via desde... - Vai-te embora.
Yalnızca bir dakika görüşmek istiyorum.
Só quero ver-te um minuto. Deixa-me entrar.
Yalnızca bir dakika, tamam mı?
Não me demoro.
İçeri girip bir arama yapmam yalnızca bir dakika sürer.
Será apenas um minuto para entrar e fazer a chamada.
Yalnızca bir dakika.
É rápido, está bem?
Yalnızca bir dakika.
Não demoro nada.
Yalnızca bir dakika için şu bankadan bahsedebilir miyim?
Dás-me um minuto para eu te falar do banco?
Onu dün gece görmem lazımdı. - Lütfen yardım et. - Tamam yalnızca bir dakika.
Espera aí Muito depressa, por favor.
Yalnızca bir dakika.
Por favor, só um minuto.
Bak, Annen bir dakika içinde burada olacak ve benim yalnızca bir dakikalığına dışarı çıkmam lazım hemen döneceğim, tamam mı?
A mãe está aí a chegar... e eu vou só até aqui fora um pouco... e já volto, ok?
- Evet, bu yalnızca bir dakika sürer.
- Sim, só um instante. O que se passa?
Yalnızca bir dakika kalacağım.
É só um momento.
Yalnızca bir dakika istiyorum.
Só preciso de um minuto.
Yalnızca bir dakika sürecek. Söz veriyorum.
Não demora nada, prometo.
Marge, yalnızca bir dakika izin verir misin?
Marge, posso entrar por um minuto?
Bana yalnızca bir dakika ver.
Dá-me um minuto.
Yalnızca bir dakika sürer, tamam mı?
Demoro apenas um minuto, está bem?
Bölgede bizi yalnızca bir dakika yalnız bıraksın yeter.
Deixa-nos com apenas um minuto nos bolsos.
Çocuklar, yalnızca bir dakika bekleyin, tamam mı?
Gente, admitam.
Yalnızca bir dakika sürecek.
Só vai demorar um minuto.
Yalnızca bir dakika.
Só um minuto.
Yalnızca bir dakika tamam mı?
Dá-me apenas um minuto, está bem?
Lütfen. Yalnızca bir dakika konuşmak istiyorum.
Como é, só quero falar consigo um minuto.
Yalnızca bir dakika.
São só uns minutos.
Yalnızca bir dakikalığına gelebilir miyim? Bir dakika.
Posso apenas entrar um minuto, um minuto?
Bana yalnızca bir kaç dakika ayırsanız.
Se me der apenas uns minutos.
- Yalnızca bir kaç dakika, Kaptan.
- Uns minutos, Capitão
Yalnızca bir dakika...
Vamos, se você não cooperar.
Yalnızca bir dakika.
É só um segundo.
Bir dakika, yalnızca.
Dá-me um minuto, Richard.
Yalnızca bir kaç dakika yeter.
Só precisamos de conversar uns minutos. Um minuto.
- Evet, ama yalnızca bir kaç dakika için.
- Sim, mas só por um segundo.
- Bu yalnızca bir dakika alacak.
É só um minuto. Por favor, senta-te.
Yalnızca bir dakika.
Nem que seja por um minuto.
- Anlıyorum ama yalnızca bir kaç soru soracağım, bir dakika sürmez. Lütfen.
Só vou fazer-lhe umas perguntas em particular.
Yalnızca, onunla bir dakika konuşmak istemiştim.
Só queria falar-lhe por um minuto.
Yalnızca, onunla bir dakika konuşmak istemiştim.
Só queria falar com ela por um minuto.
Yalnızca Ned, o gün ona dokunup hayata döndürdüğünü biliyordu. Bir dakika sonra da Chuck'ın babası ölmüştü.
Só Ned sabia que lhe tinha devolvido a vida e que um minuto mais tarde, o pai de Chuck morrera.
Onunla yalnızca bir dakika konuştum.
Ok.
Yalnızca bir dakika!
Já vou!
Yalnızca bir kaç dakika için. Tamam mı?
Está bem?
Bir dakika, çocuklar? Neden yalnızca iki ceset var?
Esperem, pessoal, porque estão ali apenas dois esqueletos?
Çok uzun süre kalmadım, yalnızca birkaç dakika ama tek bir dakika bile her şeyi değiştirebilir.
Não estava muito longe, apenas a uns minutos. Mas até um único momento pode mudar... tudo.
Bir dakika, kayınvaliden İngiltere'den onca yol gelip yalnızca iki gün mü kaldı?
Espera, a tua sogra veio de Inglaterra e ficou durante 2 dias?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]