Yanlışınız var traduction Portugais
114 traduction parallèle
Ah, korkarım yanlışınız var.
Acho que se enganou.
Yanlışınız var.
Oeve haver engano.
Affedersiniz ama yanlışınız var.
Com o devido respeito, engana-se.
Yanlışınız var bayım. Biz bir şey yapmadık.
Estão enganados, não fizemos nada!
Beyefendi, yanlışınız var...
Está a cometer um grande erro...
Hayır, hayır, yanlışınız var.
Não, não, está enganado.
Yanlışınız var.
Isto não é humano.
Bir yanlışınız var, yapmayın.
Não sei quem é você! - Não me podem fazer isto outra vez!
Hayır, efendim. Yanlışınız var.
Está errado.
Yanlışınız var.
Você entendeu isto errado.
Yanlışınız var.
Vocês devem estar enganados.
Yanlışınız var bayım.
Está enganado, senhor.
Hayır, yanlışınız var, Mrs. Mulch.
Não, deve estar bem enganada, Sra. Mulch.
Hayır, hayır, yanlışınız var.
Não, você está enganado.
- Bir yanlışınız var.
- Enganaste-te na pessoa.
Sanırım yanlışınız var.
Enganou-se na casa.
Şey, yanlışınız var.
Bem, isto está errado.
Yanlışınız var.
Estão enganados.
Yanlışınız var!
Você está errado!
Sanırım yanlışınız var, burada He Le diye birisi yok.
Acho que se enganou, não temos cá um He Le.
Ama sen ve Iris benim arkadaşlarımsınız... sessiz kalmayı da reddediyorum. Burada trajik bir yanlış anlama var.
Mas tu e Iris são meus amigos... e também me recuso a ficar calada... quando há aqui um possível trágico mal entendido.
- Yanlışınız var.
Você está enganado.
Yanlışınız var efendim.
O senhor está enganado.
Hayır, sanırım yanlışınız var.
Não, está me confundindo.
İkisini de yanlış yanıtladınız... Bir problemimiz var.
Senão... teremos um problema.
Bakın, sanırım ufak bir yanlış anlaşılma var. Anlarsınız ya, bir telgraf bekliyorum.
Agora, vejam, acho que há um pequeno mal-entendido, vejam, eu estava à espera de um telegrama.
Eğer mahkeme yaptığımızın yanlış olduğu kararına varırsa o zaman ne ceza verirlerse kabul ederim.
Se o tribunal decidir que errámos, aceito o castigo!
Üzgünüm ama yanlışınız var.
Lamento, mas estão enganados.
Onları aramalısınız çünkü bir hata var. Yanlış giden bir şey var.
Penso que deveria chamá-los porque se trata de um erro.
- Yanlış seçimdi, dedim. - Kanıtınız var mı?
- Achei que estava enganado.
Yanlışınız var doktor.
Errado, doutor.
Eğer gözlemlerimi doğrulayamıyorsanız, koordinatları yanlış almış olmalısınız, çünkü orada kesinlikle bir şey var.
Ha alguma coisa ali fora. Pela decima vez.
Tamam, bu büyük. Tek bir şansımız var, ve yanlış birşey olmasının milyonlarca farklı yolu var bu yüzden herkes çok dikkatli beni dinlesin.
O golpe é muito lucrativo e só temos uma oportunidade.
Yaptığı şeyin yanlış olduğunu biliyorum. Belli ki çözmeniz gereken sorunlarınız var. Ama şu anda size ihtiyacı var.
Olhe, sei que o que fez está mau e é evidente que têm problemas que resolver mas agora é quando mais a necessita.
Bir bebeğimiz olsaydı ve bir şeyler yanlış gitseydi, o zaman Bizim hatalarımızın bedelini ödeyecek bir masum var.
Se tivermos um filho e algo correr mal, então os nossos erros afectam uma vida inocente.
Kocanızın iyi bir kalbi var Lois ama Yahudilik hakkında yanlış bilgiye sahip.
O teu marido tem bom coração. Lois. Tem noções sobre o Judaísmo um pouco erradas.
Peder, yanlış anlamayın ama sadece ikimiz mi varız?
Padre, não é por nada, mas é somente nós dois?
Yanlışınız var.
Impossível!
Arkadaşlığımızı Rex'in senden hoşlanmamasını paranoyaklığına verdiğim için sürdürüyordum, ama benim için çok yanlış duyguların var!
Eu achava o Rex paranóico por embirrar consigo, mas afinal, gostava de mim.
Burada yanlış bir şeyler var, hastalar ansızın kayboluyor. Belki tahliye oluyorlardır, bilemiyorum. Belki de olmuyorlardır.
Algo não está bem, os doenres desaparecem.
Sayın Başkan... Umarım bunu yanlış anlamazsınız ama, beni rahatsız eden bir şey var.
Espero que não se ofenda, mas há algo que me preocupa.
Yanlış yapılan ve yalan söylenen iki kadın birden var. Şu anda yapabileceğimiz en sağlıklı şey, sakinliğimizi koruyarak birbirimizden uzaklaşmamız.
Mas nós somos duas mulheres que foram enganadas e a quem mentiram, e a coisa mais saudável para nós fazermos agora, é afastarmo-nos uma da outra com a nossa dignidade intacta.
Saldırganımızın yüksek bir doğru yanlış duygusu var.
Sabemos que nosso suspeito tem um sentido de certo e errado aguçado...
Şu tuvalet olayını araştıracağız. Bakalım gerçekten yanlış anlama var mı?
Vamos investigar o incidente da casa de banho, para ter a certeza de que foi mesmo um mal-entendido.
1991 yılında Ulusal Adalet Projesini başlattığından beri, avukat Alan Pratt, düzinelerce mahkum hakkındaki... yanlış ve haksız suçlamayı düşürdü... ki bunların arasında ölümü bekleyen üç mahkum da var.
Desde da criação do projecto nacional de justiça em 1991, o advogado Alan Pratt inverteu a condenação de dezenas de presos inocentes, estando três deles no corredor da morte. Hoje o projecto tem quase 120 clientes e mais de 50 casos activos.
İki gün sonra gelecek bir sevkiyatımız var ve şu anda sınırın yanlış tarafında.
Chega um carregamento daqui a dois dias e está do lado errado da fronteira.
Yaptığımızın yanlış olduğunu biliyoruz, fakat seçme şansımız var mı?
Sabemos que o que fazemos é errado, mas que opções é que temos?
Yanlış ellere geçerse, tek bir umudumuz var ; İçinizden saf kanı taşıyan seçilmiş olanınız karanlığa karşı "ışığı" koruyacak.
Se cair nas mãos erradas, resta apenas uma esperança, um escolhido entre vocês que tenha a pureza do sangue, a "luz" para nos salvar das trevas.
Keri'nin yaşında kız kardeşim var ve herifin biri aynı şeyi ona yapsa ve adamı yakalasam... Beni yanlış anlamayın. -... muhtemelen polislikten atılırım.
Tenho uma irmã da idade da Keri e se um tipo lhe fizesse isto e lhe pusesse as mãos em cima, provavelmente, seria expulso do corpo.
Yanlış bir şeyler var. Su pompalarını açmamız gerek.
Temos que ligar as bombas de água.
Bir şey daha var, acil servis raporlarım yanlış değilse üç gündür aralıksız buradaymışsın.
Outra coisa : segundo os registos da Urgência, estás a trabalhar há três dias. Quando é que dormes?
var mısın yok musun 30
vardık 38
varsa 36
varenka 16
varşova 132
var tabii 24
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
vardık 38
varsa 36
varenka 16
varşova 132
var tabii 24
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varvara vasilyevna 23
yanlış 511
yanlıştı 16
yanlışlıkla oldu 20
yanlız 22
yanlış anladın 80
yanlış numara 72
yanlış anlama 85
yanlış yaptım 18
yanlış oda 23
yanlış 511
yanlıştı 16
yanlışlıkla oldu 20
yanlız 22
yanlış anladın 80
yanlış numara 72
yanlış anlama 85
yanlış yaptım 18
yanlış oda 23
yanlış yapıyorsun 36
yanlış düşünüyorsun 23
yanlış olan ne 69
yanlış anlamışsın 22
yanlış cevap 43
yanlış mıyım 46
yanlış adam 16
yanlış anladınız 51
yanlış bir şey yok 16
yanlış olan nedir 21
yanlış düşünüyorsun 23
yanlış olan ne 69
yanlış anlamışsın 22
yanlış cevap 43
yanlış mıyım 46
yanlış adam 16
yanlış anladınız 51
yanlış bir şey yok 16
yanlış olan nedir 21