Yanlış adam traduction Portugais
1,336 traduction parallèle
Yanlış adamı yakaladınız.
Estão a prender a pessoa errada.
O tanık, yanlış adamı teşhis etti. DNA sonuçları çıkar çıkmaz hangi kardeşin yaptığını biliriz.
Terminado o teste de ADN, saberemos que irmão foi.
Yanlış adamı yakaladınız dostum.
Apanhou o gajo errado meu.
Yani gerçekten yanlış adamı sinirlendirmiş olmalı.
Significa que ele deve ter irritado a valer a pessoa errada.
Yanlış adamı yakaladınız.
Enganou-se na pessoa.
Silah yanlış adamın üstünde çok aptal durabiliyor.
Nem todos ficam bem com uma arma na mão.
Larry'nin karısını yanlış adamın özsuyu ile hamile bıraktı.
Engravidou-a com "sumo masculino" do tipo errado.
- Tanrım, görünüşe göre yanlış adamı sinirlendirdin, cırtlak sesli.
- Bolas, oh, bolas. Parece que chateaste o tipo errado.
Yanlış adamın peşine düşmekle kalmadım bir de yakaladım.
Não só andei atrás do tipo errado, como ainda o prendi.
- Yanlış adamı bulduğunuzdan eminim.
Tenho a certeza que deve ser algum engano.
Evet, yanlış adamı elinde tuttun, çünkü gemi hakkında hiç bir şey bilmiyorum.
Ficaste com o tipo errado, porque eu nao sei nada sobre esta nave.
Kazıklamak için yanlış adamı seçtiniz.
Tentaram aldrabar a pessoa errada.
Tabii herkes, yanlış adamı suçlayan beceriksiz şerifi de hatırlıyor.
E, claro, toda a gente se lembra de ler a história do xerife incompetente aquele que foi atrás do homem errado.
Yanlış adamı oraya getireceklerini nereden biliyorsun?
Porque pensas que vão promover o homem errado?
- Yanlış adamı yakaladığımız aşikâr.
- É óbvio que prendemos a pessoa errada.
Soruyorum çünkü yanlış adamı geberttin.
Estou a perguntar, porque mataste o tipo errado.
Yanlış adamı mıhladın.
Mataste o tipo errado.
Yanlış adamı bıraktınız.
Soltaram o gajo errado.
Sorun şu ki, yanlış adamı seçtiler, anladın mı?
O problema é que apanharam o gajo errado, certo?
Yanlış adamı götürüyorsunuz!
Apanharam o homem errado!
Tanrım. Yine yanlış adamın peşinden gittim.
Fui outra vez atrás do homem errado.
İş için yanlış adamı seçtiler.
Escolheram o homem errado para o trabalho.
- Pardon, yanlış adam.
- Desculpa, pessoa errada.
İnsanlarına yanlış adamı seçtiklerini söyle.
Diga ao seu pessoal que têm o homem errado.
Yanlış adam arkadaşlar.
Más companhias.
O halde gelecek yanlış adamı seçmiştir.
Isto significa que o futuro escolheu o homem errado.
Yanlış bir adam tarafından fark edilmiş sistemdeki acayip bir yasal boşluk.
É uma particularidade que foi descoberta pelo tipo errado.
Bu adamın, yanlış bir şey yaptığına dair tek kanıt yoktur.
Não há provas de que este homem tenha feito algum acto imoral.
İkinci kez mahkeme de olmamızın sebebi adamın yeni avukatının mahkeme heyetinin yanlış olduğu yolunda temyize başvurması.
A única razão de estarmos de volta no tribunal é de que o novo advogado dele... convenceu um juiz de apelação que o júri original estava corrompido. Isto não tem nada a ver com as provas.
Ya adam gerçeği kabullenmiyor ya da ortada büyük bir yanlış var.
Ou ele não consegue aceitar a realidade ou o Hospital fez um grande erro.
Yanlış adamı yakalamışsın.
Apanhaste o mano errado.
Belki de "adam" yanlış sözcük, bu tür cinsiyetsiz.
Talvez "amigo" seja a palavra errada. A espécie deles não tem género.
Herhalde adam bedavadan sistemi yenilemek için yanlış kadını seçti.
Escolheu a dona de casa errada a quem dar um upgrade de borla.
- Üzgünüm, adamım. - Summer işini bu kadar yanlış hallettim... şeey...
- Lidei tão mal com a situação da Summer... eu só...
Sence bu adam şiddet yanlısı mı?
- Achas que este tipo é violento?
Dr. Cox, yanlış anladın adamım!
Dr Cox, percebeu tudo mal, meu.
Yerimiz yanlış, adamımız azdı.
Não estávamos bem posicionados e éramos menos.
Ayrıca da madem bu yanlış Tanrı neden bu adamı hayatıma soktu?
E, se isto está errado, por que pôs Deus este homem na minha vida?
Bildiğiniz gibi ben de köşelerde adam kaybetme yanlısı değilim ama bu iki taraflı olmalı.
Não estou a tentar perder pretos nas esquinas, mas é uma rua de dois sentidos.
Bizonun Sevdiği, bölgeleri dolaştı. Ancak beyaz adamın tekerleğinin.. ... yol açacağı felaketlere dair kehanetin yanlış olduğunu söyleyecek bir kahin bulamamıştı.
"Amado Pelo Búfalo" tinha viajado por todas as nações, mas ainda não tinha encontrado o profeta que tornasse falsa a terrível visão da roda do homem branco.
Batıya bir sürü yalnız adam geliyor. Burada erkeğin zevk duymasının yanlış olduğunu söyleyecek rahipler ve süslü kadınlar yok.
Porque há muitos rapazes solitários que se dirigem ao oeste, onde não há pregadores nem mulheres da vida que se recusem aos prazeres do homem.
Yanlış adamı yakaladın, ben hiçbir şey yapmadım!
- Não, vocês apanharam o homem errado. - Não fiz nada.
Pekala, genç adam, itiraf etmeliyim seni yanlış değerlendirdim. Doğrusu şu ki, senin velinimetin, bana kafamı kestirecek diye korktum.
Rapazinho, confesso que te julguei mal,... para falar a verdade,... achei que o teu benfeitor ia fazer-me comer a minha cabeça.
Ve lütfen yanlış anlamayın ama Bay Bialystock sadece yaramaz yaşlı bir adam olmadığınızı da söyleyebilir miyim?
E aproveito para dizer, Mr. Bialystock, e por favor não me interprete mal, mas o senhor não é apenas um velhote nojento.
Tartışma yanlısı. Adamın pis ellerini ona sürdüğünü gördün ama yine de kaçtın.
Você viu-o a pôr-lhe as mãos imundas em cima e fugiu a sete pés.
Adamım, yanlış hapishaneye geldin, Charlie.
Vieste parar à prisão errada, Charlie.
Yanlış anlama, Jeff harika bir adam.
Não me interpretes mal, o Jeff é uma pessoa excelente.
Hücumu durdurmak için öne çıktım ve tam ayağını geriye attığı anda yere atladım ve diyebilirim ki adam yanlış topa vurdu.
Saio-me para cortar o lance, e quando ele puxa a perna atrás, eu mergulho. E digamos que... ele chutou na bola errada.
Unutma, bu adam taş kalpli bir katil bir şeylerin yanlış gittiğini anlarsa, morgun yolunu tutarsın.
Lembra-te que estes tipos são assassinos. Se vir que está algo de errado, ele apanha-te.
Charlie, bunu yanlış anlamanı istemem ; fakat tanıdığım en iyi adam sensin.
Charlie. Eu não quero que você entenda isso do jeito errado... mas você é provavelmente o cara mais legal que eu conheço.
Oh adamım, yalan söylemiyorlardı. Burası yanlış adres.
Meu, eles não estavam a mentir.
adamlarım 38
adamın biri 39
adam haklı 53
adamımsın 21
adam deli 37
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamımız o 17
adamın biri 39
adam haklı 53
adamımsın 21
adam deli 37
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamımız o 17
adam kaçırma 35
adamı rahat bırak 23
adam değil 16
adam ölmüş 24
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27
yanlış 511
yanlıştı 16
yanlışlıkla oldu 20
adamı rahat bırak 23
adam değil 16
adam ölmüş 24
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27
yanlış 511
yanlıştı 16
yanlışlıkla oldu 20
yanlız 22
yanlış anladın 80
yanlış anlama 85
yanlış numara 72
yanlış yaptım 18
yanlış oda 23
yanlış yapıyorsun 36
yanlış düşünüyorsun 23
yanlış olan ne 69
yanlış anlamışsın 22
yanlış anladın 80
yanlış anlama 85
yanlış numara 72
yanlış yaptım 18
yanlış oda 23
yanlış yapıyorsun 36
yanlış düşünüyorsun 23
yanlış olan ne 69
yanlış anlamışsın 22