Şarkı mı traduction Portugais
5,854 traduction parallèle
Ama... Şimdi kalkıp Güney Pasifik'te koroda şarkı mı söylemek istiyorsun?
- Agora queres entrar no musical?
Şarkı mı?
A canção?
Bu bir şarkı mı?
É uma música?
Kimin daha kötü şarkı söylediğini bilemedim, çocuk mu yoksa ejderha mı?
Não sei quem canta pior, o rapaz ou o dragão.
Hayatımın Şarkısı / / Bélier Ailesi
A FAMÍLIA BÉLIER
Ben en büyük Fransız şarkıcılarla çalıştım!
Quer saber quem sou? Trabalhei com os maiores da música francesa.
Kıyafetlerini çıkardığında eski alışkanlığımı gösterdim şarkı söyleyerek.
Quando ela se despiu Fiz-me de experiente Cantando
Evet, şarkı söylüyorum ve okulun korosundayım.
Sim, canto. Até... faço parte do coro da escola.
"Kızımız şarkıcı olmak istiyor, farkında mısın?"
A nossa filha quer ser cantora! Dá para acreditar? !
"Ve sen şimdi şarkı mı söylüyorsun?"
E agora, cantas?
Kendimi kötü bir şarkıcı sanırdım.
Nunca irá fazer um milhão
Tanrım, sence piyanist başka şarkı biliyor mudur?
Céus, será que este pianista conhece outros temas?
Sen tuvalete götürürken Polonya'dan şarkılar açayım mı?
Queres que ponha a tocar música polaca enquanto a levas até à casa-de-banho?
Önemli olan ise paralarını alıyorlar, ve sonunda da TV'de şarkımızı söylüyoruz.
O importante é que conseguem o dinheiro e nós finalmente vamos cantar a nossa música na TV!
Yıllar boyunca, Burt ile ben özel şarkımızı Natesville Yıllık Programında söylemeye çalıştık.
Durante anos, o Burt e eu tentamos apresentar a nossa música no Teleton de Natesville.
Hey, şarkımıza çalışmamız lazım.
Temos que praticar a nossa música.
Şarkımızı son bir kez daha söyleyelim mi?
Importas-te de cantar a nossa música uma última vez?
Merhaba, Autumn, şarkımı duydun mu?
- Autumn, ouviste a minha canção?
Bayıldım şarkına.
Adorei-a.
Japon çocuklar şarkılarımın İngilizce kelimelerini biliyorlardı.
Os miúdos japoneses sabiam a letra da música.
- Şarkının sözlerine saptım.
É uma letra de uma música.
Tekrar şarkı sözlerine saptım.
Estou a citar letras de músicas outra vez.
- Şarkıya bayıldım.
Gosto realmente desta música.
Jewel şarkısı mı yazdın buraya?
- Escreveste uma canção da Jewel?
Şarkımız ne evlat?
Canta-se ou não?
Annene güzel bir şarkıyla düet yapalım.
Vamos fazer um dueto! Vamos cantar para a tua mãe!
- Ben gidip şarkı listesi hazırlayayım.
Vou fazer uma lista de reprodução.
Aslında pek dans şarkım yok ama bas ayarını artırdım.
Não tenho muitas músicas para dançar, mas aumentei os graves.
Bu şarkıyı bilen var mı?
Alguém reconhece a música?
Kasetçalardaki şarkıyı bilen sendin hatırladın mı?
Foste tu que reconheceste a música do gravador, lembras-te?
Ay hakkında bir denizci şarkısı yarasalar hakkında körler için yazılmış kitaplar ve içlerinde saklanmış silahlar. Birlikte kalmaktansa bir takım arkadaşımız kaçıyor ve bir diğeri de onu izliyor.
Uma música sobre a Lua, livros sobre morcegos escritos para cegos, que escondem armas mortais, em vez de ficar, um de nós fugiu e então, outro seguiu-o.
Eski erkek arkadaşım şarkıcılık evresine girdi.
O meu último namorado passou por uma fase de Mumford and Sons.
Nevermind şarkısındaki çocuk neredeyse ben olacaktım ama annem mahremiyete çok önem veren biriydi.
Eu era para ser o bebé na capa do Nevermind, mas a minha mãe é uma pessoa muito reservada.
Sana sevgililer günü için yazdığım şarkıyı hatırlıyor musun?
Sabes aquela canção que te escrevi para o Dia dos Namorados?
O, Eric Carmen şarkısıydı. Tamamını ondan çaldım.
É uma canção da Eric Carmen, copiei-a por completo.
İrlandalıyım. Kuzeyin en güzel yeri, rüzgarın kayalare şarkı söylettiği yer.
Da Irlanda, o belo norte onde as rochas cantam ao vento.
Gerçi ben şarkımı söyledikten sonra kaçıp gitmeniz biraz kabaydı.
Mas foi muito indelicado ter saído logo após o meu número.
Bu geceki gösterinin bütün biletleri satıldı ve şarkı listesinde biraz değişiklik yaptım.
O espetáculo desta noite está esgotado. - Fiz alterações ao alinhamento.
Sıkı durun bayanlar ve baylar. Çünkü bugün, ilk defa yeni başrol oyuncularımızdan şarkılı ve danslı bir oyun izleyeceksiniz.
Preparem-se, senhoras e senhores, porque hoje, pela primeira vez, terão o privilégio de assistir a um número de canto e dança de nossas novas atrações!
Televizyon programımızda şarkı söyleyip dans ederek çok eğlenebiliriz.
Podíamos passar uns tempos fantásticos, a cantar e a dançar no nosso próprio programa de TV.
Yani belki de babam hakkında ki düşüncelerimi söylemenin en iyi yolu bir şarkıdır. Bir başkası besteledi ve kiraladığım kişiler o şarkıyı söyleyecekler.
Talvez a melhor maneira de dizer como me sinto em relação ao meu pai, é através de uma música que outra pessoa escreveu e que contratei pessoas para a cantar.
Bu şarkıya bayılırım, dans edelim hadi. Olmaz, olmaz.
Adoro esta música, vamos dançar.
Belkide yeni bir şarkı yazarım.
Vou escrever uma canção chamada :
Yumuşak bir şarkıyla giriş yapmak daha iyi olmaz mı?
Não é melhor abrir com uma canção ligeira? A servir de introdução?
Hiçbir zaman şarkılara düşkün olmadım.
Nunca gostei muito de marchas fúnebres.
Bir arkadaşım vardı Eddie, hep şarkı söylerdi.
Tinha este amigo, Eddie, costumava cantar o tempo todo.
Tüm düşmanlarımı öldürdüğümde El Hermano'ya hakkımda şarkı yazdıracağım.
Vou pedir ao El Hermano que me faça uma canção a dizer como vou matar os meus inimigos.
Ne de olsa, bizim şarkımız çalıyor.
Afinal de contas, estão a passar a nossa música.
Şarkılarımı duymak istemediğin için değil.
Não é porque não me queira ouvir cantar?
Bayan Medick, buradaki şarkı sözleriyle, az önce ifade ettiğiniz şarkınınkiler aynı mı?
Sra. Medick, esta é a letra da música que mencionou?
- Bildiğin madenci şarkısı var mı?
Conheces alguma canção de minas?