Ama bu doğru traduction Russe
1,539 traduction parallèle
.. Mike arabayı kendisinin kullandığını söylemişti ama bu doğru değildi.
Майк сказал им что он был за рулем, но это не так
Üzgünüm ama bu doğru.
Мне жаль говорить, но это правда.
Ama bu doğru geliyor. Beni ele geçirdi.
Знаешь, я просто чувствую, это меня захватило.
Ama bu doğru değildir.
Но это неправда.
Üzgünüm ama bu doğru.
Извини, но это правда.
Ama bu doğru, nanoformlarınızdan istediğiniz dramatik isteklere rağmen sonuçlarınız yatırım sağlayacak kişiler bulmak için biraz abartılı değil mi?
Но не смотря на то, что Вы называете яркие цели для Ваших наноформ, Ваши результаты были немного преувеличены, чтобы обеспечить инвестиции?
Dedikodular şehri bile terk etmediğin yönündeydi, ama bu doğru olamaz çünkü, tamamen farklı biri gibi görünüyorsun.
Ходили слухи, что ты даже не выезжал из города, но это не может быть правдой, потому, что ты выглядишь другим человеком.
- Ama bu doğru değil.
- Но это неправда.
Benim bir çeşit polis olduğuma inanıyorsunuz, ama bu doğru değil.
Вы думаете, что я имею отношение к полиции. Это не так.
- Evet ama bu doğru değil Haley.
- Да, но это неправильно, Хейли.
Bakın, onla ilgili ne düşündüğünüzü bilmiyorum, Ama bu doğru değil.
Слушайте, я не знаю, что вы там о нем думаете, но это неправда.
Ama bu doğru.
Но я не лгу.
Sanki elinize verilen kartlar kötü gelmiş gibi gelir, ama bu doğru değil.
Ќо все это не так, € сно?
Bu doğru, ama şirketin çılgına döndüğü şarkı Haley James Scott'ın "Feel This" şarkısı.
И правда, но песня, которая им очень понравилась, это "Почувствую это" в исполнении Хейли Джеймс Скотт.
- Teşekkürler. Ama bu hiç doğru değil.
Но это неправильно.
- Bu doğru değil, hadi ama.
Ёто не правда, прекрати.
Bu doğru, ama diğer yandan,... barbarlar askerleri kovup bize bir şey yapmayabilirler.
Уж лучше под пулеметы к солдатам выйти. Это конечно верно, но с другой-то стороны.
Ama bu... Bu doğru geliyor.
Вот это другое дело.
Bu doğru ama bir projede bağımız olsun diye Dr. Hodgins'i memnun etmek istemiştim.
Это верно, но я не склонен к юмору доктор Ходжинс таким образом мы можем подписать обязательства по проекту.
Ama bu tercümenin doğru olduğundan eminsiniz.
Но вы уверены, что перевод верный?
Onu sevdiğim doğru ama, Bu bir evlat sevgisi değil.
Да, я ее и правда люблю, но вовсе не сыновней любовью.
Bu doğru tatlım ama...
О, ну это правда, милая, но...
Bu doğru ama seksi bir eziksin.
Это верно, но ты сексуальная зануда.
- Bir şeyleri kucaklaman gerektiği doğru ama bu bekaret değil.
Начиная с этого дня. Кое-чему тебе предаться не мешает, но это не воздержание.
Hiçbirimiz bu gerçeği kabullenmek istemiyoruz ama korkarım bu doğru.
Нам это не нравится, но боюсь, что это так.
Bu doğru olabilir ama seninde yardımına ihtiyacımız var.
Всё бы хорошо, да только сейчас на счету каждый человек.
Yardım etmeye gider, ama sırf doğru şey bu olduğu için değil, aynı zamanda, affetmesini istemek için en iyi yolun bu olacağını düşündüğünden.
Она пришла на помощь, не только потому, что это доброе дело, но и потому, что это был единственный для нее способ... попросить прощения.
Bu doğru ama.
Сейчас - правда.
Bunu başarabiliriz. Bak yaptığım bencilce değil demiyorum ama benim için doğru olan bu Emily içinde en iyisi bu olacaktır.
Ты знаешь, мы можем сделать, чтобы это получилось слушай, не говорю, что это не эгоистично, но то, что хорошо для меня, также будет хорошо и для Эмили
Ama benim için en doğru şey bu.
Но это правильно для меня.
Tamam, ama bu arada teorinizin doğru olduğunu varsayarsak bir merminin su altındayken camı delip birini öldürmesi mümkün mü?
Но сначала проверьте, может ли пуля, выпущенная под водой, пробить стекло и убить кого-нибудь.
Doğru ama davetini uzatmamanın sebebi bu değil.
Правильно. Но только ты не поэтому не хотел, чтобы я перебрался в кабинет.
Ama bence doğru olan bu değil.
Я просто хочу сказать — мы правильно делаем, что уходим.
Ama eğer bu... artık doğru değilse...
Но.. это больше не так
Bana soramazsın ve ben de sana söyleyemem, ama... bu söylediklerim yüzünden düşündüğünün doğru olduğunu sonucuna varma.
Ты не можешь спросить меня и я не могу сказать тебе но не делай выводов из того, что я говорю, что это не то, что ты думаешь.
Frank bir gün babasına atını hazırladığını söylemiş, büyük siyah bir hayvan, ve Highbury'e doğru yola koyulmuş, ama dinlenme yerinde bir mektup almış. Yengesinin bir kere daha hastalandığı yazıyormuş, o da bu yüzden geri dönmüş.
Фрэнк сказал своему отцу недавно, что оседлал своего коня, огромное черное животное, и направился в Хайбери, чтобы на почтовой станции получить письмо, в котором говорилось, что его тетка снова заболела, так что ему придется вернуться.
Tamam, bu doğru, ama bunu yanlış yapıyorsun!
Ладно, тут ты меня подловил, но насчет этого ты ошибаешься!
Bu konuda yalan söylüyor ama yangın mevzusunda doğru.
Он врёт об убийстве, но не о поджоге.
Bu doğru, ama bir şeyler saklıyorsunuz.
Это - правда, но... Вы что-то скрываете.
- Bu doğru. Ama bence Eckhart tüm bunları daha karanlık işler için hesaplıyordu.
Да, но мне кажется, что Эркхарт это все использовал для вычисления намного более темных вещей.
Bana daha önce, Carrie'nin korumaya ihtiyacı olduğunu söylemiştin. Ama Sam'den değil, kendisindenmiş! - Bu doğru değil John.
Вы сказали, что Кэрри нужна защита, но не от Сэма, а от неё самой.
bütün ilişkilerimde böyle olmamıştır bu anlaşılamaz bir soru değil, ama şayet doğru olacaksa, yalnızca... bu yalnızca senle konuşmaya çalıştığım şey değil.
И то, скольким я это уже говорил, - уже может быть причиной для сомнений и вопросов. Но даже если не брать это в расчет, я сейчас пытаюсь сказать тебе совсем не это.
Bu doğru, ama...
Это верно, но...
- Bu izlenim doğru ama nasıl desem... - Ve sen de aynı fikirdeydin.
- Но ты согласилась...
Ama doğru olduğuna inandığımız şeyleri yapmalıyız ki bu değişmez.
но ты должна делать то, во что веришь...
- Hiçbir şey. Bu doğru. Hazırlanmak için dokuz ayımız vardı ama yine de çoğu zaman bocalıyoruz.
Было 9 месяцев, чтобы подготовиться, а мы все равно лажали постоянно.
Ama şimdi anlıyorum ki bu yapmam gereken şey ve yaptığım şey doğru.
А сейчас я в этом прочно уверен - это верный путь.
Sadece fen bilimleri dersi öğretmeniyim ama bana öyle geliyor ki bu okul kızınız için doğru yer.
Я... просто преподаю естественные науки... Но мне кажется, в этой школе вашей девочке будет хорошо.
Doğru, ama sen heteroseksüel gibi davranmam gerektiğini söyledin, bu yüzden...
Точно, но ты посоветовала притвориться натуралом, вот.
Biliyor musun, buna inanmak istemedim ama, sanırım bu doğru.
Знаешь, я в это верить не хотела Но, похоже, это правда
Bunu anlamak için ortalığı çok karıştırdım ama bu işi doğru yapmak istiyorum.
Я запуталась, пока все это выясняла,..
ama bu doğru değil 56
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
ama bu 445
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bunu yapamam 24
ama bu arada 26
ama bunlar 19
ama bu sabah 17
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
ama bu 445
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bunu yapamam 24
ama bu arada 26
ama bunlar 19
ama bu sabah 17