English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ A ] / Ama bu önemli değil

Ama bu önemli değil traduction Russe

217 traduction parallèle
Benim için hala bir yabancısınız, ama bu önemli değil.
Я с вами едва знакома, но это не важно.
Generallerin toplandığı büyük bir bina ama bu önemli değil.
- Это здание, где встречаются генералы. Но я не об этом.
İçinde hasta olan bir bina, ama bu önemli değil.
- Это большое здание с пациентами. Но я сейчас не об этом.
Yazar olmamın nedeni o adam. Ama bu önemli değil.
Благодаря ему я стал писателем, но дело не в этом.
Ama bu önemli değil... çünkü geçmişe saplanıp kalırsan, her gün azar azar ölürsün.
Но это все в порядке Потому что если вы повесите на прошлое, ты умрешь понемногу каждый день.
Söylediklerimin bir kelimesini bile anlamadığını biliyorum, ama bu önemli değil.
Я знаю, ты не понимаешь ни слова, но это не важно.
Sistemi yokedebilir, ama bu önemli değil.
Это может уничтожить систему, Но это не важно. Я знаю.
Ama bu önemli değil...
Дело не в этом, Дэйв!
Beni anlamıyorsun, ama bu önemli değil.
Ты не понимаешь меня, но это не важно.
Bu filmi dev ekranda görenler sadece bizler olabiliriz. Ama bu önemli değil çünkü zaman çizgisi üzerinde bu dönemdeki kişiliklerimizin anlık bir fotoğrafı olacak.
И... мы, возможно, единственные людьми, которые когда-либо увидят эту вещь на экране, но это не имеет значения, потому что это есть и всегда будет снимком того, кто мы есть в этот конкретный момент времени.
Ama bu önemli değil çünkü hayatına bir anlam katmak için savaşmak istiyor.
Но ему всё равно, потому что он хочет бороться за цель в жизни.
Çok tatlısın. Ama bu hiç önemli değil.
Это так мило, хотя мне это безразлично.
Niyetim özel yaşamınıza burnumu sokmak değil, ama bu çok önemli.
Извини, если я бестактен, но это очень важно.
Ama bu o kadar önemli değil.
А что, это самое главное?
Ama Dalekler değil, ki bu daha önemli.
А Далеки нет, Что более важно, моё дитя.
Sana bakıyor ve seni dinliyorum ama önemli olan bu değil.
Я смотрю на тебя, слушаю тебя, но все это совершенно не важно.
Önemli değil ama bu ziyaretinizi neye borçluyum?
Что привело вас ко мне?
Ama o bunu bilmezse belki onun arkadaşı olabilirim. Çok iyi bir arkadaş olabilirim. Ve 20 yıldan sonra bu daha önemli değil mi?
жеуцомтас апо тгм туяаммиа тым йукымым, то текеутаио астяопкоио, то цйакайтийа, одгцеи емам апосбокылемо йатафгтоулемо стоко се лиа ломавийг амафгтгсг емос астяажтеяоу пкамгтг цмыстоу йаи ыс цг.
Gerçek bir sihirbaz için önemli bir iş değil ama maalesef benim işim bu.
Для волшебника не самое подходящее занятие, но бывало и хуже.
Haberleri okumak önemli değil... ama bu yazdığınız şeyler komik değil.
Сэр, одно дело - просто читать новости, но то, что вы написали, это - не смешно. Это - тоска.
Bu VHF sistem ama uçaklar yakında olduklarından önemli değil.
Эта высокочастотная система, но самолёты очень близко, так что это неважно.
o zaman bana, ne zaman ve ne şekilde olduğu önemli olmayan bir iyilik borcun olduğunuda hatırlarsın ama bu sadece boş bir sözdü benim için değil senden, selma'ya bir koca bulmanı istiyorum bir koca bulmak mı?
Тогда ты должен помнить, что должен мне услугу когда и что бы я не захотела. - Это было пустое обещание. - Не для меня!
O kadar da önemli değil ama birlikte olduğumuz sürece, bu maskeyi takmaya devam edecek misin?
Это ничего не изменит, хочу спросить, ты всегда будешь носить эту маску?
Ama çoğunlukla şarkı söylüyor. Ama önemli olan bu değil.
В основном поет, но это не важно.
Kadınlar hep aynısınız, ama önemli değil, âşk bu kadar ihtiraslı olunca kontrol edilemez bir şey oluyor.
Женщины все такие. Но это уже не имеет значения, поскольку, когда любовь разгорается с такой силой её уже невозможно контролировать.
Ama bu önemli değil.
- Я так не думаю.
Evet belki bu dairede oturamayız ama bu bence hiç önemli değil.
Ну, мы и так не очень то можем снимать эту квартиру, так что это не имеет значения.
Ama bu önemli değil.
Но это неважно.
- Ama şimdi bu önemli değil.
Ќадо же. - ƒважды.
- Bundan hiç kuşkum yok ama bu hiç önemli değil.
Разумеется, разумеется.
Bence baş yapıtları da bu şarkı. İnsanlar pek şarkının sözlerini dinlemezler... ama önemli değil. Hareketli bir şarkı.
Думаю, не станешь спорить, что песня "Hip To Be Square." - просто шедевр
Biliyor musun? Ben sakinim, ama önemli olan bu değil.
Я спокоен, но дело не в этом.
Ama önemli değil, zordu bu.
Ну ничего. Это немного сложно.
Ama işim için bu pek te etkileyici bir şey değil Ve dostum etkileyicilik belki de iş hayatında en önemli şeydir.
Но за мои деньги о ней не очень хорошо заботятся. А забота, друг мой, - самая, наверное, важная штука в бизнесе.
Evet, biraz şişmansın ama bu o kadarda önemli değil.
Ну ты немного полный, но не это главное.
Biliyorum bundan bahsetmenin sırası değil ama buradan ayrılmadan önce bütün bu çılgınlıklardan kafanı kaldırabilirsen seninle konuşmak istediğim çok önemli bir şey var.
Пока мы не уехали, может вы выделите несколько минут, освободитесь от всего этого безумия? Мне составить с вами очень важный разговор.
Evet, ama içki içmiyorum ve önemli olan da bu, değil mi?
- Метафора? Да. Но я не пью, и это самое главное.
Bu 2. dünya savaşıyla ilgili ama önemli değil o kadar.
Но это неважно. Разумеется.
- Evet. Ama önemli olan bu değil.
Но не в этом суть.
- Ama önemli değil çünkü bu konuda hiç bir şey yapamam.
Но я не могу ничего с этим поделать.
- Nasıldılar? - Çok hafif ama önemli olan bu değil.
- Легче воздуха, но не в этом дело.
Ama şu anda önemli olan bu değil.
Но не это сейчас главное.
Bu senin hakkın. - Ama Roddy, evleneceğimize göre paranın kime kalacağı önemli değil demiştik.
Роди, не имеет значения, кому достанутся деньги, мы собирались пожениться!
Biliyorsun Smallville'deki ünüm benim için önemli değil ama seninki bu senin geçim kaynağın şerif.
Видите ли, м-м, моя репутация в Смолвиле для меня никакого интереса не имеет, но, м-м, ваша? От нее во многом зависит ваша дальнейшая жизнь, шериф.
Daniel, içeridesin biliyorum ve Laura da seninle içeride. ama önemli değil, bu tamamen senin kaçamağın. Ben sadece...
Даниэль, я знаю, что ты там, и я знаю, что Лора там с тобой, и это нормально, это полностью ваши дела, я просто знаешь, надо бы и о Рори подумать немного.
ama önemli değil, bu tamamen senin kaçamağın.
Много-много-много любви.
İkincide sadece bu kadarını yapabiliyorsanız, önemli değil, ama zamanla daha da kalkın.
IF YOU CAN ONLY DO THIS IN THE PULSE-UP... I DON'T CARE, BUT IN TIME GET IT UP.
Ben senin dayınım, ama bu da çok önemli değil.
Пусть я и твой дядя, но не это главное.
Bu önemli bir şey değil. Ama... Senin için bir hediyem var.
Ничего особенного, но я хочу тебе кое-что подарить...
Ama bu hepsi bu değil. İşim kesinlikle çok önemli.
Но не всегда, именно поэтому МОЯ роль была так важна.
Ama sanırım bu önemli değil.
Но, очевидно, значения это не имеет. В моём штабе есть три профессора юриспруденции из Гарварда и бывший адвокат, и все они твердят мне, что это никак не удастся снять с эфира, так что... Знаете что?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]