Ama bu çok saçma traduction Russe
136 traduction parallèle
- Ama bu çok saçma.
- Но это глупо.
Ama bu çok saçma.
Но это же абсурд!
Seve seve sağlık muayenesinden geçerim. - Ama bu çok saçma.
- Не смешите.
Olacak şey değil, çöpçatanlığı duymuştum ama bu çok saçma.
Святый боже, слыхала я про старух-сводниц, но профессор... Вот смехота!
Penis hasedini duymuştum ama bu çok saçma.
Ну, я слыхал про "зависть к пенису", но там с этим перебор.
Ama bu çok saçma.
Это смешно.
Ama bu çok saçma.
Полная чушь.
Ama bu çok saçma.
В этом нет никакого смысла.
Ama bu çok saçma.
Какая наглость!
Ama bu çok saçma... Yaptıklarım insanlara acı veriyor bune sende dahilsin.
Но это бессмыслица... включая тебя только страдания.
Ama bu çok saçma.
Но это уже не смешно.
Tamam, üzgün olabilirsin ama bu çok saçma.
Ты, конечно, имеешь право погрустить, но это не тот случай
Ama bu çok saçma çünkü o zaman berbat haldeydim şimdiyse mutluyum.
Но это не укладывается у меня в голове, потому что тогда я была несчастна, а теперь я счастлива.
Ama bu çok saçma!
Абсурд.
Ama bu çok saçma. Onun kadar ünlü olmayan ama o kadar güzel 400 çift ayakkabı alabilecekken, 75,000 Doları Jimmy Choos'a harcamayacaksın. Önce etrafı bir dolanacaksın.
Ты не собираешься потратить 75 тысяч долларов на ДЖимми чу когда можешь купить 4 сотни туфлей не столь престижных но я уверен таких же стильных
- Ama bu çok saçma.
- Зто уже никуда не годится.
Ama bu çok saçma.
Это какой-то бред.
- Ne? Diyecektim ki belki küçük ışıklar alabiliriz, ama bu çok saçma, herkesin var zaten.
я хотела предложить развесить ленточки, но это глупо. " всех всегда ленточки.
- Ama bu çok saçma.
- Какая чушь.
Cidden, bazı şeyler duydum, ama bu çok saçma.
Я слышал, что у вас холода, но не до такой же степени! Нет!
- Ama bu çok saçma.
Но это бессмысленно.
Ama bu çok saçma.
Но это же глупо.
Hadi ama bu çok saçma.
Да ладно, это ж смешно!
Ama bu çok saçma!
Ни с того, ни с сего какой-то наследник?
Ama bu çok saçma.
Но это же смешно.
- Ama Chuncho! Bu çok saçma. Seni zengin bir adam yaptım.
Но Чунчо, я же сделал тебя богатым человеком, это же глупо!
- Bu çok saçma geliyor ama.
Но это чепуха.
Ama tatlım bu, bu, bu çok bu çok saçma.
О, милый, но это же. Это было бы нелепо.
John, bu çok saçma. Benden nesillerce ileride olduğunuzu söyledin ama hakkında hiçbir şey bilmediğim bir gezegendeki savaşı durdurmamı mı istiyorsun?
тфом, ауто еимаи цекоио. есу еипес оти еисте аиымес лпяоста йаи хес ецы ма сталатгсы емам покело се ема пкамгтг, циа том опоио дем цмыяифы типота ;
Üzgünüm, ama bu çok saçma.
" нас не роман. ќн женат. ќн считает, что € очень мила.
Soğuk suyla yıkananları bilirim, ama bu kadarı çok saçma.
Я, конечно, принимала холодный душ, но такой!
- Bu çok saçma. Organlarımı kesebilirsiniz, görünüşümü değiştirebilirsiniz, ama asla beni bir Kardasyalı olduğuma inandıramayacaksınız.
Вы можете изменить мой облик, но вам никогда не удастся вылепить из меня кардассианца.
Bunu zaten biliyordum. Haklı olmadığını söylemiyorum, ama sadece tek bir adam tüm savaş suçlarının cezasını ödeyemez. Bu çok saçma!
Их можно понять, но если ты расследуешь военные преступления, не может один человек отвечать за всех, это же абсурд!
Üzgünüm ama bu... Gerçekten... Tuhaf, böyle arkamı dönmem çok saçma.
Прошу прощения, но это очень... неудобно, всё время крутиться вокруг.
Bu durum çok saçma görünüyor ama izin ver gerçeği anlatayım.
Знаю, возможно, это покажется совершенно невероятным, но хочу сказать правду.
Biliyorsun bizim konumuz gençler ve seks ama bence bu çok saçma.
Я не об этом. Не знаю, может, дело в нашем сюжете "Молодёжь и секс".
Ama Linux demek genelde "GNU Linux" tur. Bence bu çok saçma.
Но называть Linux вообще "GNU Linux" Я считаю, это просто нелепо.
Ama bu tacizdir, zarar veriyorlar demek bu çok saçma.
приводящему к моральному ущербу это смешно.
Borsa bir haftadır kapalı, maalesef Seattle ın Kuzey Amerika'nın kahve merkezi olduğunu düşününce bu çok saçma geliyor ama. - Merhaba.
Привет.
Hadi ama, bu çok saçma!
Да, ладно, это немыслимо.
Ama bu, bu çok saçma.
Это же просто смешно!
Yok, bu çok saçma. - Söylesene! - Çok saçma ama.
Да... я... нет, это глупо.
Ama bu senden kaynaklanıyordu. Bu çok saçma.
- И причина в тебе.
Biliyorum bu çok saçma ve kaynağını düşünürsek hiç sormamam gerekir ama. Biliyorum aslında sormaya hakkımda yok ama...
Хотя, это глупо и абсолютно меня не касается скорее всего, я даже не имею право спрашивать такое..
Hadi ama. Bu çok saçma.
Перестань, это же глупости.
Vanessa sizi bakımevine koymamızı istiyor, ama bence bu çok saçma.
Ванесса настаивает, чтобы мы сдали вас в дом престарелых. А я считаю, что это - позор!
Yani bu çok saçma gelebilir ama düşünecek olursan, o harika biri.
Я, конечно, не голубой, но, если подумать, она... Она классная.
- Evet saçma olduğunu düşünmenizi anlayabilirim, ama şu anda bu konuyla ilgilenmeye başlayan pek çok insan var. Onlar da evrenin bir parçası.
- Да, я могу понять, почему это кажется абсурдным для Вас, но есть много людей, которым сейчас интересна эта проблематика, и они тоже являются частью Вселенной.
Ama şimdi biliyorum ki bu çok saçma.
Но теперь я понял, было глупо так думать.
Hadi ama çocuklar. Bu çok saçma.
Да ладно, ребята, это смешно.
Bunu anlamak zor çünkü bu bana göre çok saçma, ama tabii ben işin iç yüzünü bilen, sahne arkasında ne olduğunu gören biriyim ve bu oynanan oyunların bazılarının parçası oldum.
Не могу его понять потому что выглядит глуповато, но конечно, я один из них потому что этим занимаюсь, и по сути я часть всего этого.
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
ama bu 445
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bunu yapamam 24
ama bu arada 26
ama bunlar 19
ama bu sabah 17
ama bu kez 23
ama bu imkânsız 18
ama bu 445
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bunu yapamam 24
ama bu arada 26
ama bunlar 19
ama bu sabah 17
ama bu kez 23