Aynı adam traduction Russe
1,364 traduction parallèle
Bu gece seni öldürmeye çalışan aynı adamı.
- Я не могу. - Тому, кто сегодня пытался убить тебя.
Ama aynı adam kardeşleriyle çektiği videolarda neler yaptığını ve neler yapacağını anlatıyor.
Но это тот же человек, что записывает видео для братьев описывая, что он совершил и что произойдет.
Sanırım aynı adamı arıyoruz, tamam mı?
Я думаю, мы ищем одного парня, ребят.
Aynı adamı istiyoruz.
- Нам с вами нужен один человек.
- Hayır, aynı adam.
- Нет. Я всё тот же.
Aynı Adam gibi.
Вот как, например, Адама.
Aynı Adam'a yaptığımız gibi.
Так же, как и Адамом.
Evet, ve bütün bu şaheserlerin yapımcısı aynı adam Yegâne Shawn Thompson.
Ага, и все эти шедевры продюсировались одним и тем же парнем - неким Шоном Томпсоном.
Aynı adam.
Тот самый.
Aynı adam.
Один и тот же парень.
- Aynı adam olabileceğini mi düşünüyorsun?
- Ты думаешь, что это тот же убийца?
Aynı adamın işiydi değil mi?
Вышло так, что это дело рук одного человека, разве нет?
Aynı adam.
Тот же самый человек.
Ama Ben'i ilk yakaladığımızda ve Sayid ona işkence yaptığında çocukken aynı adamın onu vurduğunu neden hatırlamadı?
Но когда мы поймали Бена, и Саид его... пытал... почему же Бен не помнил, что этот самый человек в него стрелял, когда тот был ребёнком?
Belirli bir tipimiz olmamalı, aynı adam gibi davranmalıyız, biliyorum.
То есть, я знаю, что у нас не должно быть вкуса. Мы должны быть одним и тем же человеком, но...
Bence bu adam Lee Kyung Sub'u öldüren adam, ve aynı zamanda babamı öldürdü.
И именно этот "кто-то" убил Ли Гён Сопа и моего отца тоже.
Kartınız o adamın kullandığı Cadillac'la aynı renk ama arabayı bulamıyorlar.
Такого же цвета у него машина. Огромный кадилак, чёрт возьми, который не могут найти.
Sizi tutan adam aynısını sana da yapacak.
Тот, кто тебя нанял, - - поступит с тобой так же.
Tabi ya, sen aynı şu Yağmur Adam filmindeki adama benziyorsun.
- Нет? О, точно, ты очень похож на парня из "Человека дождя".
Adamın amına koyuyor fakat aynı zamanda çakı gibi ayakta tutuyor.
Сбивает с ног и бодрит одновременно.
Adam, Doug'la aynı işi yapıyordu her ne kadar New York'ta birlikte vakit geçirmeseler de arkadaş sayılırlardı.
Адам занимался тем же что и Дуг, они были приятелями хотя в Нью-Йорке они почти не проводили время вместе
O olduğundan emin değilim çünkü aynı dönemde 2 ayrı adam daha vardı.
Я не уверена, что это он, потому, что было ещё двое возле меня в то время.
Çünkü adamın aynı metroya giderken resmini çektim.
На той же станции.
Pek çok adam aynısını yapardı... alışamadılar.
Многие вели себя так, никак не могли осесть.
- Aynı adam olabilir.
- Правда?
Evet, "Her şey Zararına" daki adam da aynı.
С придурками из магазина "1000" мелочей тоже самое.
Şu adam aynı 5 yıl önceki halime benziyor.
Этот человек... 5 лет назад я был похож на него.
Ve aynı o bilge adam benim kural olduğumu söylemişti.
И тот же самый мудрый человек сказал мне, что я - правило.
Etkisi geçene kadar doğru düzgün bir adam olurdum sonra tekrar aynı his ;
И я был в порядке, пока действие лекарств не заканчивалось.
Doğru ve kutsal olanı yapardı, ben de aynı şeyi yapmalıyım ama ben ezik bir adamım.
... и сделал бы все правильно, и я должен так же сделать но я - слабый человек.
Gökte yaşayan ve her şeyi kontrol eden adam aynı zamanda başımıza gelen iyi şeylerin de sorumlusu.
Человек, который живет в небе и всем управляет, также в ответе и за все хорошее в мире.
Beni yemek için üstüme gelen kocaman, dev gibi bir ayı hayal et, aynı şuradaki mutlu adam gibi.
И вот на меня идет этот медведь, огромная, грузная машина-людоед, совсем не похожий на того вон счастливого пузана.
Kutsamak zorunda olduğum vücudu, aynı yaşlı bir adamın vücudu gibiydi.
Тело, которое я благославлял, выглядело так, будто оно принадлежало старику.
Bize kendimizi savunmayı öğretti. Adam'da aynısını hak ediyor.
Адам заслуживает того же.
İngiltere'de aynı başarıyı gösteren bir başka teknik adam henüz çıkmadı.
Это достижение не удалось повторить ни одному британскому тренеру до сих пор.
Veya elmasın ve onu icat eden adamın aynı olduğunu.
Или, к примеру, алмаз и человек его изобретший.
Bu atılan adamın zil sesi Darnell'inkiyle aynı.
У этого мешка такой же звонок, как и у телефона Дарнелла.
İki ay önce buraya geldiğimde ne istiyorsam, aynı şeyleri istiyorum bir adam, bir yuva, bir aile.
Я хочу... того же, чего хотела, когда пришла сюда два месяца назад... мужчину, дом, семью.
"Bir keresinde kürekle bir adam öldürmüştüm ve aynı hisler içimde yeniden uyanmaya başladı."
А если : "Однажды я убил человека лопатой, и теперь снова хочу это сделать"?
Aynı silahla, aynı şekilde iki adamı daha öldürdün.
Вы убили двоих... таким же способом и тем же оружием.
Kurbanı boynundan asarlardı. Ölüp kurtulmadan önce onları darağacından alırlardı ve aynı bu adam gibi bağırsaklarını deşerlerdi.
Жертв подвешивали за шею, затем, снимали с эшафота прежде чем они обретут свободу в смерти и потрошили их.
Pekala, Richard'a hareket çeken üç adamın aynı takımda olduğunu söyleyebilirim.
Полагаю, те трое, что показывают Ричарду средний палец, свою команду уже выбрали.
Ama aynı zamanda bunları söylemeyen adam olacak.
Но он также будет тем, кто их не озвучивает.
Aynı görülebileceğini hayal ediyorum, Evonyn, oğlumuz adam olduğunda öyle olacaktır, hanımım ne kadar çabuk büyüyorlar!
Я думаю, Эвонин, и нам будет так казаться, когда наш сын вырастет. Так и будет, госпожа. Как же быстро они растут!
¶ aynı kıyafetleri giymişler, adamın adı Ben ¶
ќни даже одевались одинаково совсем.
Eminim ki eyaletin adamı ile aynı görüşte olmayacak bir sürü uzman kiralayabilriiz. Uzman tanıklar...
Чтож, уверен можно найти полно экспертов, которые опровергнут эту экспертизу.
Şu striptizci de adamın kucağına aynı Anna Lee gibi oturuyor.
А та, другая, стриптизерша сидит на коленях того парня, Совсем как любила Анна Ли.
Aynı senin gibi, bir işin ortasında bu adamlara rastlayan bir adamın sahnesi var.
У меня есть одна сцена, где парень, такой же, как вы случайно на них наталкивается. - Прямо во время работы.
Bu sabah olduğumuz yere, BBC Televizyon Stüdyoları'na aynı akşam, bu adam yüzünden geri dönüyoruz.
С юридической очки зрения они говорят о том что они хотят подать на компанию в суд. и очистить это место. Но сомнительно, возьмет ли компания ответственность на себя.
Bu Cherokee Kızılderilileri'nin başına gelenlere sebep olan genişleme politikasıyla aynı be adam.
Слушай, с такими рассуждениями мы скоро Дорогой Слез пойдем, чувак! ( Дорога Слез - насильственное переселение американских индейцев с восточных земель на западные - прим. перев. )
Kimberly kendini katille aynı arabada bulmadan birkaç dakika önce adam kalp krizinden öldü.
Он умер от остановки сердца за несколько минут до убийства Кимберли и оказался в автомобиле с ее убийцей.
adam deli 37
adamlarım 38
adamın biri 39
adam haklı 53
adamımsın 21
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamımız o 17
adamlarım 38
adamın biri 39
adam haklı 53
adamımsın 21
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamımız o 17
adam kaçırma 35
adamı rahat bırak 23
adam ölmüş 24
adam değil 16
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27
aynı senin gibi 61
aynı yerde 37
aynı benim gibi 51
adamı rahat bırak 23
adam ölmüş 24
adam değil 16
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27
aynı senin gibi 61
aynı yerde 37
aynı benim gibi 51
aynı şekilde 90
aynı zamanda 238
aynı anda 52
aynı fikirdeyim 99
aynı eski hikaye 16
aynı değil 21
aynı hikaye 17
aynı şey 224
aynı gün 23
aynı şey değil 103
aynı zamanda 238
aynı anda 52
aynı fikirdeyim 99
aynı eski hikaye 16
aynı değil 21
aynı hikaye 17
aynı şey 224
aynı gün 23
aynı şey değil 103