Başka bir traduction Russe
59,064 traduction parallèle
Başka bir yol bulmalıyız.
Думаю, найдём что-то другое.
- Başka bir yol yok.
У нас больше ничего нет.
Yoksa burada beladan başka bir şey bulamaz.
Иначе тут ему ловить нечего, кроме проблем, конечно.
Başka bir yol bulmalıyız.
Придётся предложить что-то другое.
- Başka bir yol yok.
У нас ничего нет.
Başka bir şey ister misiniz?
Вам что-то ещё?
Bir kez evlendin mi başka birileriyle birlikte olamayacaksın.
Давай-ка кое-что украдём. — Есть загвоздка. Посерьёзнее женитьбы на незнакомке?
Bıçağı kaybettik başka bir şeye ihtiyacımız var. Özellikle de Alice hala...
Сиксиллиард баксов, что Зверь вернётся в любую минуту, какой у нас план?
Bana mide bulantısından başka bir şey getirmeyecek ama...
Мне очень сложно в этом признаться. От этих воспоминаний мне становится дурно, но...
Başka bir bilmece daha.
Ещё загадка.
Başka bir insan başarısızlığı daha. Kısa bellekliler.
Ещё один человеческий недостаток — короткая память.
Ölü bir gardiyanla küçücük bir odadayız, başka bir gardiyana da parmakla tecavüz edip ona güldük.
Охранник мертв, и мы сидим с ним в маленькой коморке, мы изнасиловали другого охранника, а потом ржали над этим.
Başka bir şey var mı?
А есть что-то ещё?
Eğer dün geceki aptal, kendi yerine konukların sevkiyatlarından birini patlatsaydı ölmüş olurdun. Fabrikaya yada başka bir çalışma kampına gitmezdin. Sadece ölürdün.
Если бы тот идиот вчера ночью взорвал не себя, а один из грузов Хозяев, ты бы умер... не на фабрике, не в другом лагере, просто умер, вместе со всеми остальными в лагере.
Başka bir yolu olmalı.
- Должен быть другой путь.
Başka bir şey biliyorum.
И кое-что ещё.
Bazılarımızı aktarmak için başka bir nakliye gemisiyle buluşacağız.
Мы должны встретиться с другим транспортным кораблём, который заберёт часть пассажиров.
Belki istasyona çarpmak için başka bir gemi daha çalarız.
Возможно, даже украсть ещё один корабль, чтобы протаранить астероид.
- Rutin bir durdurmadan başka bir şey değil.
Это обычная проверка.
Yalnızca bazı ön atmosferik okumalardan başka bir şey yok.
Мы получили лишь предварительные данные об атмосфере. Только и всего.
Başka bir yerde olsaydık ölürdü.
В любом другом месте она бы уже умерла.
Başka bir odaya mı açıldı bu kapı?
Это смежная комната?
Başka bir gezegenden geliyorsan kulübene niçin İngilizce isim verdin? Bu kısaltma başka bir dilde anlamsız olacaktır.
На другом языке эта аббревиатура будет бессмысленной!
- Dünya'da değil, başka bir yerdeyiz yani?
Не на Земле, а на какой-то другой планете?
Ama bir düşün. Aynı şeyi başka birisi sana yapsa ne hissederdin bir düşün.
Но представь просто представь, каково было бы тебе, если бы кто-то проделал это с тобой.
-... - Başka bir şey var mı?
Что-нибудь ещё?
Başka bir şey?
Что-то ещё?
Başka bir şey düşünemiyorsun değil mi?
А ты никакие версии не отметаешь, да?
Taburcu olmuş başka bir hastaya ait olabilirler.
Полагаю, они принадлежали другому пациенту, которого выписали.
Başka bir şey var mı efendim?
Что-нибудь ещё, сэр?
Jones'dan başka bir şey öğrenemedim efendim.
Я ещё раз поговорил с Джонсом, сэр.
Ama Dr DeBryn'a göre o da başka bir kurbanmış.
Но, похоже, он был ещё одной жертвой, по словам доктора Дебрина.
Bakalım onu orada tutabilecek başka bir şey var mı.
Проверь, можем ли мы ему что-то из этого предъявить.
Çünkü sizin ve Hemşire MacMahon'un aklınızda başka bir şey vardı?
Потому что у вас с сестрой Макмэон были более важные дела?
Onları başka bir dünyaya açılan bir kapı olarak görürlerdi.
Их рассматривали как портал из одного мира в другой.
Otlağın aşağısında önceki gün yanında başka bir adamla gördüğüm sen misin?
Это я вас видел с ещё одним типом на дороге у нижнего пастбища на днях?
- Başka bir şey olamaz.
- Вряд ли это что-то ещё.
İnan bana, Blake, yıllarca başka bir şey düşünmedim.
Поверьте мне, Блэйк, я ни о чём больше не думал уже много лет.
Tekrar belediye başkanığı ya da başka bir siyasi oluşumda görev almaya niyetim yok.
Я не собираюсь больше баллотироваться в мэры или заниматься политической карьерой.
Ve tekrar benden başka bir tane daha görürsem, Bu anlaşma biter.
И если я когда-нибудь снова увижу ещё одного себя, сделке конец.
- Tabi, başka bir şey.
– Конечно, что-то ещё?
- Of tanrım, başka bir
– Ты же беременна.
Bak, vurulduğunu düşündüğünü biliyorum, ama belki başka bir şeydi.
Знаю, ты думаешь, тебя застрелили, но, может, это что-то другое.
Sanki başka bir kurban için top sahasında.
Похоже, он уже ищет новую жертву.
Başka bir ceset bulmuşlar.
Нашли новый труп.
Başka bir şey ister misiniz Bayan Grange?
Чем ещё могу помочь, мисс Грейндж?
Bu tecavüz, cinayet, belli bir tarzı olan bir Tanrı. Ben ve benim olan. Başka ne haltı bilmen gerekiyor?
Это насилующий, убивающий и всезнающий бог, имеющий виды на таких, как я.
Bir başka Eros vakasını ya da daha kötüsünü önlemek için elimden geleni yaparım.
Я готов на всё, лишь бы предотвратить повторение Эроса. Или нечто ещё худшее.
Hafife aldıkları başka bir şey daha işte.
Очередное явление, которое они принимают, как должное.
Tabii söylemesini istemediğiniz bir şey varsa o başka.
Разве что, вы хотите что-то скрыть?
- Başka odaya açılan bir kapı değil yani bu.
Это не смежная комната.
başka bir isteğiniz var mı 22
başka bir gün 31
başka biri mi var 22
başka bir şey yok 82
başka bir şey yok mu 20
başka bir şey ister misiniz 24
başka birşey 59
başka bir şey istemiyorum 16
başka biri 45
başka bir şey bilmiyorum 23
başka bir gün 31
başka biri mi var 22
başka bir şey yok 82
başka bir şey yok mu 20
başka bir şey ister misiniz 24
başka birşey 59
başka bir şey istemiyorum 16
başka biri 45
başka bir şey bilmiyorum 23