English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ D ] / Diye düşündüm

Diye düşündüm traduction Russe

5,934 traduction parallèle
Polisin gelip seni sorduğunu bilmek istersin diye düşündüm.
Я просто подумала ты хотел бы знать полиция приходила и я сказала им о тебе
Ona on vitesli bisiklet almayı düşündüğünü söyledin ben de ikisini birden alırsak fazla olur diye düşündüm.
Ты говорил, что хочешь купить ей велосипед, а я подумала что эти обе вещи через чур.
İlk kez o parkta buluşmuştuk. İlk randevumuzla uyumlu olur diye düşündüm.
Там было наше... первое свидание, я подумал, это будет здорово.
Bunu kaldıramaz diye düşündüm.
Мне кажется, для него это слишком.
Ben de hafızanı silersem artık üzülmezsin diye düşündüm.
Я подумала, что если я удалю ее из твоей памяти, ты больше не будешь таким грустным.
Bende iyi bir diplomasi olur diye düşündüm.
Вы прекрасно понимаете, чего ему от вас нужно.
Buralardan geçiyordum da, belki araca ihtiyacın olur diye düşündüm.
Был неподалеку. Подумал, что тебя нужно подбросить.
- Sana kendimi kanıtlarsam beni öldürmekten vazgeçersin diye düşündüm.
Я подумала, что ты перестанешь за мной гоняться, если я покажу, что умею.
Kartelden kurtulmak ikimiz için de iyi olur diye düşündüm.
Избавление от картеля показалось мне хорошим вариантом для нас обоих.
Her zaman ben ve annem ona yetmeliyiz diye düşündüm.
А я всегда думал, что меня и мамы ему достаточно, понимаешь?
Hayır, geçen hafta kazandığı yüklü paradan sonra biraz ara verdi diye düşündüm.
Нет, я думал, что он взял небольшой перерыв после того банка, который он сорвал на этой неделе.
Olur diye düşündüm ama değişen bir şey yok.
Думал, что станет, но нет.
Metresim olman için seni ikna edebilirim diye düşündüm.
Я думал, что смогу убедить тебя стать моей любовницей
Dekora uyar diye düşündüm.
Просто решил, что она хорошо подойдёт к интерьеру.
Cardiff'in seni kazıkladığını niye söylemedin? - Bir şekilde idare ederim diye düşündüm.
Почему ты не сказал мне, что Кардифф тебя надул?
Mevta Nishida'nın ailesiyle görüşürüz diye düşündüm.
Хочу навестить семью покойного Нисиды-сана.
Sawatari'yi aramam gerek diye düşündüm. Bu yüzden çevreyi araştırmaya çalıştım.
вот я шарю по окрестностям.
Hiçbir şey. Sadece "Hibino işte böyle ortaya çıkar." diye düşündüm.
Да так... что у Хибино-сан нет скрытых сторон.
Seninle konuşabilir diye düşündüm.
Я подумала, что он мог бы поговорить с тобой.
Çünkü hayatım boyunca, bir gün cidden forma girmeliyim diye düşündüm.
Всю жизнь я думал : "однажды я должен привести себя в форму" теперь я " Что?
Kalp krizi geçiriyorum çünkü mutfakta bir cadı var diye düşündüm.
Я подумал у меня будет инфаркт. Потому что на кухне ведьма!
Ne boktan bir arkadaş diye düşündüm.
а я подумал "какой дерьмовый друг"
Charles, bunu bilmen gerekir diye düşündüm.
Эй, Чарльз. Я подумал, ты должен знать.
Denemeye değer diye düşündüm.
Подумала, что стоит попробовать.
Uyumlu yenileyici montaj parçası yoktu ben de bu lityum oksitli metal kaplarla idare edebiliriz diye düşündüm.
У них не было совместимого теплообменника, и вместо него я купила колбы с оксидом лития.
Ve kan yemini herkese hediye almaktan daha ucuza gelir diye düşündüm.
И я решила, что клятва крови обойдется мне дешевле, чем искупающие вину подарки.
Sorun etmezsin diye düşündüm.
Я думала, что тебе это понравится.
İşi bitirmek isteyebilirsin diye düşündüm.
Подумал, может, ты хочешь закончить работу.
"Hoş biri." diye düşündüm, O yüzden favorilerime aldım ama engellersin diye selam bile vermedim.
Ну, я подумал : "Он симпатичный". Поэтому я тебя добавил в "избранное", но не писал тебе "привет", чтоб ты меня не забанил.
"Kesin buraya iş için geliyordur." diye düşündüm. Sonra Geordie'li olduğunu haritaya bakarak anladım.
Потому что я сообразил, я подумал, спорить готов, он тут по работе, и потом я уже знал, что ты из Ньюкасла, потому что я посмотрел по карте.
Suyu bitmiş, bebeğim için bir şişe verirsiniz diye düşündüm. - Seni tanımıyorum.
У нее кончилась вода и я надеялась вы мне поможете.
Seni amaçsızca dolaşırken görünce, bizim zombilerden biri kaçmış diye düşündüm.
Я видела, как ты бесцельно бродил, и подумала, что один из зомби сбежал.
Bell henüz Bay Peña'yı getirmedi. Biz de bu arada dosyaları inceleyip gözden kaçan bir şey var mı diye bakarız diye düşündüm.
Белл и мистер Пенья еще не прибыли, так что мы могли бы пока их просмотреть, вдруг что обнаружим.
Seni tanıyorum diye düşündüm.
Я думал, что узнал тебя.
Gates izinde olduğu için ben de evrak işlerini neden evde, kocamın yanında yapmıyorum ki diye düşündüm?
Ну, Гейтс в отпуске, и я подумала, почему бы не заняться бумажной волокитой дома, рядом с мужем?
- Hayır, hayır, ben erken geldim. Buraya erken geldiğimde, beni kanser öncesi tanıyı hak etmeyen bir kadın olarak görürler diye düşündüm.
Подумала, если приду заранее, они поймут, что я не из тех, кто заслуживает пред-рак.
İyiliğine karşılık verme zamanı geldi diye düşündüm.
Подумал, что пора вернуть тебе должок.
Onca şarkı ve fırına tıkma işinden sonra susamışsındır diye düşündüm.
Я фигурирую в пение и наполнением печи Ты должен томиться.
Eşyalarımı toplamama yardım ederken yanlışlıkla almışsındır diye düşündüm.
когда помогала мне вещи собирать.
O yüzden bundan yaralanan tek kişi ben olursam daha iyi olur diye düşündüm.
пусть лучше один из нас страдает.
Onun yerine kızla uğraşırsak daha etkili olur diye düşündüm.
чем нападать на него.
Ne Perry'i, ne de Ray'i teşhis edemedim, bir de sen bakmalısın diye düşündüm.
Я не опознал ни Перри, ни Рэя, но думаю, тебе следует взглянуть.
Değişiklik yapmanın tam vakti diye düşündüm.
Решила, что у меня есть замечательная возможность исправить это.
Bana Finn'le ilgili kendi işime bakmamı söyleyebilirsin ama bilmek istersin diye düşündüm. Dinle, Rae. - Sorun değil.
Слушай, Рэй, ты скажешь, что это не моё дело, с Финном и другими, но я просто думала, что ты хотела знать.
Yarın öğleden sonra annemi ziyaret ederiz diye düşündüm.
Я подумал, может, навестим мама завтра днем?
Jess değişiklik olsun diye biraz kaslı biriyle birlikte olabilir... -... diye düşündüm ve ayarladım.
Я решил, что Джесс нужен мускулистый мужик для разнообразия, вот я их и свёл.
Evet, birkaç adama daha ihtiyacın olur diye düşündüm.
Ага, ну, я тут подумал, тебе не помешает помощь со стороны.
- Arkadaşa ihtiyacın olabilir diye düşündüm.
Просто подумал, что вы будете не против компании.
Buradaki insanların biraz amaçsız olduklarını düşündüm desteğe ihtiyaçları olabilir diye geldim.
Просто подумала, что эти люди немного запутались и им нужна моя помощь.
Küçük sohbetlerimizden birisini yapariz diye ummustum. Bulusma yerimizi de degistirirsem hosuna gider diye düsündüm. Kendi sergimde özel bir tura davet ediyorum seni.
Надеялся на одну из наших маленьких бесед, и подумал, ты оценишь смену обстановки, так что я устрою тебе частную экскурсию по моей выставке.
Bu yüzden neşesi yerine gelsin diye bir oyun öğretmem gerektiğini düşündüm.
И я решил научить его играть. Чтобы поднять настроение.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]