Elimden bir şey gelmiyor traduction Russe
69 traduction parallèle
Ben de bilmiyorum. Elimden bir şey gelmiyor.
Не знаю, не могу удержаться.
Anlıyorum. Sen de memnun değilsin demek. Oğlum çok değişti ama elimden bir şey gelmiyor.
Мой сын сильно изменился, а я ничего не могу с этим сделать.
Bu konuda elimden bir şey gelmiyor.
Всё равно, я не в состоянии себе помочь.
Düşündüğünüzün o olmaması durumuna elimden bir şey gelmiyor.
Я не виноват, что не попадаю под установленные вами рамки.
Zavallı ben, ağlamaktan ve korkunç bir ızdırap çekmekten başka... elimden bir şey gelmiyor.
Посмотрите на меня, на мои слезы. Теперь, когда я решила положить конец недостойной ссоре с вашим отцом.
Elimden bir şey gelmiyor.
Я не мог не прийти.
- Tanrım! Şaka yapıyor olmalısın. - Yanıma geldiğin zaman sana demiştim ki Masters'ı enselemek istiyorum ama elimden bir şey gelmiyor.
- Кoгда ты пpишёл кo мне и сказал чтo вoзьму Мастеpса и мне плевать как.
Elimden bir şey gelmiyor.
Я не могу ничего сделать для вас.
Yardım etmek istiyorum ama elimden bir şey gelmiyor.
Понимаете, я всего лишь хочу помочь ему, но кажется, что просто нечем...
Her şeyimi biliyor ve elimden bir şey gelmiyor.
Он все про меня знает, я ничего не могу сделать.
Erkek kardeşim hiçbir şey hatırlamıyor. Elimden bir şey gelmiyor.
Мой брат ничего не помнит.
Böyle olsun istemezdim. Bir şekilde oldu işte. Elimden bir şey gelmiyor.
Другая частичка, большая часть меня, принадлежит другому, и я не отдаю себе в этом отчета.
Bazen elimden bir şey gelmiyor.
Только в крайних случаях.
Elimden bir şey gelmiyor fakat ruhlara güveniyorum.
Я не могу не верить, что это дело духов'.
Çünkü yaşayan, nefes alan pisliğin tekisin ve benim elimden bir şey gelmiyor katlanamıyorum, sana ağlayamıyorum, elimden bir halt gelmiyor aşağılık piçin tekisin.
Живой, ходячий мудак. А с меня, блин, хватит. Меня достало, достало, блин, плакать о тебе.
Elimden bir şey gelmiyor, Fritzi.
У меня не было выбора, Фрици.
Elimden bir şey gelmiyor.
Я ничего не могу сделать.
Artık elimden bir şey gelmiyor.
Я уже ничего не могу поделать с этим
Elimden bir şey gelmiyor.
Я не могу изменить этого.
Ama elimden bir şey gelmiyor.
Я не могу двигаться дальше.
Seni hâlâ seviyorken elimden bir şey gelmiyor.
Я ничего не могу поделать с тем, что по-прежнему люблю тебя.
Elimden bir şey gelmiyor.
Я ничего не нашел.
İşim bu, elimden bir şey gelmiyor.
Но из-за работы не выйдет.
Lakin elimden bir şey gelmiyor.
Но я не могу ничего поделать.
Yardım etmek için elimden bir şey gelmiyor.
Я не могу помочь.
Elimden bir şey gelmiyor.
Ну что ж делать?
Sanki seni uzaklaştırıyorum ve elimden bir şey gelmiyor.
Это как-будто Я отталкиваю тебя, и не могу ничего с этим сделать.
Ben bana ne olduğunu bildiğim hâlde elimden bir şey gelmiyor.
О, я точно знаю, что со мной не так, и все равно не могу с этим справиться.
Kusura bakma, elimden bir şey gelmiyor.
Прости, но я не могу.
Öyle olmak zorunda. Çünkü elimden bir şey gelmiyor.
А должно быть, ведь я ничего не могу изменить.
Çok üzgünüm ama benim elimden bir şey gelmiyor.
Я сейчас правда сожалею, но это не в моей власти.
Ancak elimden bir şey gelmiyor.
Но я думаю. Всегда.
Ancak elimden bir şey gelmiyor.
Твоё предупреждение запоздало.
Şu an elimden bir şey gelmiyor ama eğer Narcisse'e karşı sana daha önce yardım etseydim, her şey daha farklı olabilirdi.
Я не могу помочь, но думаю если бы я могла помочь тебе ослабить Нарцисса раньше всё было бы по другому.
Elimden bir şey gelmiyor, Willy.
Не могу удержаться, Уилл.
Ve elimden bir şey gelmiyor.
И я не могу ему помочь.
Kraliçe hapiste ama elimden bir şey gelmiyor!
Королева в темнице, а я ничего не могу сделать!
Ben ne kadar hızlandıkça o kadar daha çok yaklaşıyor bana. Elimden bir şey gelmiyor ama beni yakalamasına az kalmış gibi geliyor.
Оно приближается, и хоть я шустрый, меня не покидает ощущение, что моё прошлое почти нагнало меня.
Sanırım bu konuda elimden bir şey gelmiyor.
И я знаю, что чувствую. Но что тут поделать?
Yanında durup, zavallı ve acı çeken..... bir hayvan haline gelmesini seyretmekten başka bir şey gelmiyor elimden.
Только быть рядом и наблюдать, как она превращается в жалкое, убогое существо.
Ohh, iyi olduğum tek bir şey var ve onun için de elimden birşey gelmiyor.
Единственное, что я умею, и сейчас не могу.
Elimden başka bir şey gelmiyor.
Это все, что я смог достать.
Elimden hiç bir şey gelmiyor.
Мне нечего делать.
Benim elimden başka bir şey gelmiyor.
Я больше ничего не могу сделать.
Bu dünyada en nefret ettiğim şey uzlaşma olsa da elimden başka bir şey gelmiyor.
Хотя больше всего на свете я ненавижу компромиссы. Но что я могу поделать?
Elimden başka bir şey gelmiyor ama bunu halledebilirim.
Я не могу решить что-нибудь еще, но это я могу.
Onunlayken hiç bir şey elimden gelmiyor, Scott bir şekilde beni kontrol ediyor.
Я не владею собой, когда он рядом, Скотт, он поселился в моей голове.
Nasıl yapılabilir bir yol bulamıyorum ve Holly ellerinde ve onu kurtarmak için elimden hiçbir şey gelmiyor.
И не знаю, как это можно сделать, и у них Холли, и я ничего не могу сделать, чтобы ее спасти.
Arkadaşlarımın yapacağı ve emin olamadıkları bir ameliyata Erica'yı sürükledim, şimdi de elimden hiçbir şey gelmiyor.
Мы притащили Эрику сюда ради чудо-операции, которую проведут наши друзья, не зная даже, сработает ли она, а я совершенно беспомощен.
Şu an önümde çok büyük bir fırsat var ama kullanmak için elimden hiçbir şey gelmiyor.
Сейчас мне представилась удивительная возможность, но я не могу ей воспользоваться.
Elimden pek bir şey gelmiyor. Ama istersen, evine gidip oturursun.
У меня нет времени на это дело, но если хотите, вы можете посторожить у ее квартиры.