Gidip bir bakalım traduction Russe
184 traduction parallèle
Gidip bir bakalım.
Давайте посмотрим.
Pekala, gidip bir bakalım.
- Пойдемте посмотрим на домик.
Gidip bir bakalım.
Пойдем проверим.
Hadi, gidip bir bakalım.
Пошли, надо посмотреть.
Gidip bir bakalım.
Пойдём, посмотрим.
Hadi gidip bir bakalım,
- Ладно. Давай посмотрим на него.
Hadi gidip bir bakalım.
Пойдем, посмотрим!
Gidip bir bakalım.
Надо искать.
- Haydi. Gidip bir bakalım.
- Поехали, посмотрим.
Sanırım birini havuz kıyısında sihir yaparken görmüştüm. Gidip bir bakalım.
По ходу, кто-то круто выпендривается в бассейне, пойдём заценим.
Hadi dostum, gidip bir bakalım.
- Пойдём, приятель, надо посмотреть, что случилось.
Hadi, gidip bir bakalım!
Пошли, проверим, как он там.
Hadi gidip bir bakalım.
Зайдём и посмотрим.
Afedersin! Haydi, Martha. Gidip bir bakalım.
Идём посмотрим, Марта!
Hadi, gidip bir bakalım.
Пойдем, посмотрим.
Bence gidip ne yaptığına bir bakalım
Я... всё-таки схожу, узнаю как он.
- Gidip bir bakalım.
Думаешь, это наш? Что?
- Bir de gidip yukarıya bakalım.
- Пойдем глянем, что там наверху.
Gidip bir bakalım.
Сейчас узнаем.
Garaja gidip elimizde ne var bir bakalım.
ћожет нам стоит сходить в гараж и взгл € нуть на машину?
Gidip Proculus gidişatı canlandırabilecek mi, bir bakalım!
Да, господин. Пойдёмте посмотреть на Прокулуса.
Gidip duruma bir bakalım. Açlıktan ölmek üzereyim ve donuyorum.
Давай проверим, я умираю с голоду и замерз.
Biz de gidelim Gidip ne olduğuna bir bakalım.
Мы должны пойти. Давай посмотрим, что происходит.
Şimdi meyhaneye gidip... şu meşhur Beatrice Russo ile bir tanışalım bakalım.
- А сейчас пошли в таверну познакомиться с этой знаменитой "Беатриче Руссо".
Neden gidip odanda bir süre Piggy ile oynamıyorsun? Bakalım babacık, anneciği neşelendirebilecek mi?
Почему бы тебе немного не поиграть со Свинкой в твоей комнате, а мы посмотрим, не сможет ли папочка поднять мамочке настроение?
Pekala, gidip bir bakalım.
Пойдем, посмотрим.
Gidip, bir bakalım.
Что ж, пойдём взглянуть.
Gidip bir bakalım.
Хорошо, давайте проверим его.
Neden bir sonraki randevunuza biraz erken gidip karşılıklı oturmuyorsunuz, bakalım hangi kız hanginizin yanına oturacak?
Почему бы вам на следующее свидание не прийти пораньше сесть напротив друг друга и посмотреть, кто из них сядет рядом с вами.
- Aman Allahım Ray bir gidip bakalım.
- Боже Рэй, мы должны посмотреть это.
Gidip bir bakalım.
Мы их только что видели.
Bu kadar bencil olmamalısın Coyle, gidip zenginlerin oturduğu caddelere bir bak bakalım onların nasıl yaşadığı seni hiç rahatsız etmiyor mu?
Но нет. ты - ничтожный эгоист, Койл. Почему бы не позволить старикам уткнуться в свои сериалы до второго пришествия?
Bence gidip dolaplara bakalım. Belki bir dolabın içindedir.
Поэтому нам нужно проверить чуланы, вдруг он в... чулане?
Gidip bir konuşalım bakalım.
Ты здесь новенькая? Давай с ним поговорим.
Gidip lastiğe bir bakalım.
Давай посмотрим покрышки.
Bence gidip ne yaptığına bir bakalım
Давайте я схожу сама проверю.
Gidip sana yiyecek bir şey bulabilir miyiz bir bakalım.
Посмотрим, удастся ли нам чем-то подкрепиться.
- Gidip ne istediğine bir bakalım.
- Надо узнать, чего он хочет.
Gidip bir bakalım
Давай посмотрим.
Spor salonuna gidip, etrafa bir bakalım mı?
Как насчет заглянуть в зал?
Dedektif McNulty ve dedektif Santangelo arşive gidip eski dosyaları inceleyecekler bakalım herhangi bir şey ayarlayabilecekler mi?
Детективы Макналти и Сэнтэнджело едут в суд, повторно изучают дела об убийствах... и пытаются выдвинуть новые обвинения.
Haydi gidip 75.000.000lik bir kolyenin nasıl olduğuna bir bakalım.
Пойдём посмотрим, как выглядит ожерелье за 75.000.000.
Pekala, gidip evraklara bir bakalım. - İzninizle. - Pekala.
Ну я же говорил вам, что нельзя наезжать на тех, кто тебе не по размеру.
- Hadi gidip etrafa bir bakalım.
Поехали на точку.
İşin aslı, bir aptallık yaptım. Gidip kendim bir dedektif tuttum. Ve bil bakalım ne öğrendim, Denny?
Видишь ли, дело в том, что я, старый дурак, сам нанял частного детектива, и знаешь, что я выяснил, Дэнни?
Gidip bir Monica'yla konuşayım... ... bakalım pipiler ne zaman gelecek.
Только, позволь, я с Моникой поболтаю и уточню время прибытия пипок.
Amerika'da, bütün gün Alman ve Japon arabaları kullanıp millete Ford Tempos satmaya çalışan o g.tverenlere gidip bir sorun bakalım.
Пойдите, поспрашивайте этих ублюдков... что пытаются продавать Форды, в то время как ниггеры рассекают вокруг... на японских и немецких машинах по всей Америке.
Tamam. Gidip şu ekinlere bir bakalım.
Ну что поехали на поля.
Gidip şuna bir bakalım.
Давайте посмотрим.
Gidip, bu kadar çok ilgilendiğiniz, şu karakalem ve suluboyalara bir bakalım.
Пойдемте посмотрим на те полотна, которые вас так интересуют.
Gidip Karen'la tekrar konuşayım bakalım Dana Shulps'la ilgili bir şey biliyor mu.
- Ладно. Пойду снова поговорю с Карен, Поглядим, может, она что-нибудь знает об этой Дане Шэлпс, а?
gidip bir bakacağım 19
gidip bir bakayım 39
bir bakalım 968
bakalım 1238
bakalım neler olacak 16
bakalım ne olacak 31
bakalım doğru anlamış mıyım 31
bakalım burada ne var 21
bakalım şimdi 17
bakalım ne varmış 22
gidip bir bakayım 39
bir bakalım 968
bakalım 1238
bakalım neler olacak 16
bakalım ne olacak 31
bakalım doğru anlamış mıyım 31
bakalım burada ne var 21
bakalım şimdi 17
bakalım ne varmış 22