English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ G ] / Gitmek

Gitmek traduction Russe

20,613 traduction parallèle
Hayır, o kadar değil. Çünkü Montreal'e gitmek zorunda kaldım. Cesedin kimliğini tespit etmek için.
Нет, не всё, потому что мне пришлось лететь в Монреаль, и опознавать его тело.
Bir yıllığına ülkenin öbür ucuna gitmek istemiyorum.
Я не хочу на целый год перебираться на другой конец страны.
Kendisi gitmek istemiş ama kız kardeşin izin vermemiş.
Он хотел поехать. Она не позволила.
Sen gitmek zorundasın.
Придется тебе.
Kimse bir yere gitmek zorunda değil.
Никто не должен никуда уходить.
Ve sadece birimiz hastaneye gitmek zorunda kaldı. Yani bayağı iyi bence.
И только один из нас попал в больницу, и это неплохо.
Öyle yerlere gitmek yapmadığım üç şeyden biri.
Шикарные рестораны - одна из трех вещей, которые я не делаю.
Mesela şuradaki, şuradaki ve şurada bıkıp gitmek üzere olan beyefendi gibi.
Как человек вон там, и там, и джентельмен, который только что сдался и уходит.
Çok fazla ileri gitmek istemem ama vişne çürüğü rengi gözlerini çok açmış.
Не хочу сильно наглеть, но этот пурпурный действительно подчеркивает твои глаза.
İşleri yoluna koymak yerine çekip gitmek için bahane arıyor gibisin.
Просто это выглядит так, будто ты ищешь причину уйти, вместо того, чтобы приложить хоть какие-то усилия...
April'la beraber Ürdün'e gitmek için havaalanına gideceğini sanıyordum.
Я думала, ты едешь в аэропорт и улетаешь с Эйприл в Иорданию.
Tabi sonra salağın teki mideni yıkar bir uyanırsın hastanedesin. Ertesi gün işe gitmek zorundasındır, ve herkes ne olduğunu bilir, çok küçük düşürücü.
Потом, правда, какой-то идиот промоет тебе желудок, ты проснешься, ты в больничке, а на следующий день на работу, и там все уже знают, и это унизительно.
Niye gitmek zorundasın?
Почему ты уезжаешь?
Vadiyi elverişli hâle getirmek daha fazla taşınabilir su için kuzeye gitmek ve daha büyük bir sınır oluşturmak hakkında notları var. Ama asıl amacı benim için daha önemli.
Он сделал записи о возвращении долины, расширении на север для увеличения запасов воды, расширении периметра, но для меня важен его первоначальный замысел.
Hayır. Gitmek istemiyorum!
Нет, я не хочу уезжать.
Tek başıma gitmek istemiyorum.
Я не хочу идти одна.
Polise gitmek isteseydim, çoktan gitmiştim.
Если бы я хотел вызвать полицию - давно бы вызвал.
O da delicesine onlarla birlikte gitmek istermiş.
Ей так хотелось к ним.
Seni duydu ve burdan defolup gitmek istedi. Peki kim onu suçlayabilir ki?
Услышала тебя и захотела свалить отсюда, разве можно её винить?
Oraya gitmek istiyorum, parka.
Я хочу пойти в парк.
Bu kadar geriye gitmek istemiyoruz sadece.
Не такое давнее прошлое.
Gitmek gerek. Daha sonra döneceğim, tamam mı?
Я ухожу, но скоро вернусь, ладно?
Sen gitmek istiyor musun?
Хочешь уехать?
Ben de istemiyorum. Kendimi gitmek için hazır hissetmiyorum.
Я тоже не готова уехать.
Yanına sorunlarımla gitmek istemiyorum.
Не вернусь с еще большими проблемами.
Tamam, gitmek için hazırlanalım.
Ладно. Приготовьтесь.
Ve orada biz gitmek.
Готово.
Bu her bittiğinde, Biz birlikte carousing gitmek gerekir.
Когда все это закончится, мы должны напиться.
Ve ı bir insan avı gerçek stefan kurtarma gitmek zorunda.
И я должен пойти спасать настоящего Стефана от преследования
Bunun için gitmek.
Начинай.
Sonunda, çünkü I'm edecek gitmek mümkün olmayabilir. Ve bu olduğunda,
потому что рано или поздно я не смогу жить дальше и когда это произойдет я не думаю, что ты будешь со мной
Hakkında bonnie bilgi için balıkçılık eğer, I Eğer kaynak doğrudan gitmek öneririz.
Если ты ищешь информацию о Бонни предлагаю обратиться прямо к источнику
Nerede ı bütün gün gitmek istedi.
Туда, куда хотел пойти весь день.
Benim yerime gitmek ister misin diye sormak istemiştim.
Я надеялся, что ты сможешь, скажем так, занять мое место.
Sizin de dediğiniz gibi, görevimiz isyanı yatıştırmak, .. ateşe körükle gitmek değil.
Вы же сами сказали, что наш долг - утихомирить мятеж, а не подстегивать.
Ve yakında, Bath'a gitmek üzere ayrılacaksınız.
А скоро вы уезжаете в Бат.
Charlie'ye gidebilirim yine de Killewarren'a gitmek için vaktim olur.
Я пойду к Чарли, еще есть время добраться до Киллуоррена.
"Sevgili Dwight, Londra'ya gitmek üzere amcamla birlikte ayrıldım."
Дорогой Дуйат! Я уехала в Лондон с дядей.
Londra'ya eve gitmek istiyorum.
Я хочу домой, в Лондон.
Sabaha Sloan'a gitmek için Uber çağırırım. Eve giderim.
И... уеду.
Evan'a zaten gitmek isteyenleri veririz Anita Gibbs'e de Mike karşılığında katilleri.
Мы дадим Эван людей, которые и так хотят уйти, а я дам Аните Гибс убийц в обмен на Майка.
Buraya,'Eğer Harvey gitmek istiyorsa, gitmesine izin vermelisin'demeye geldiğimi söylüyorum.
Я пришёл сказать, что, если Харви хочет уйти, не нужно его держать. – Луис.
Ama şimdi itiraf ederseniz sizin peşinizden gitmek için sebepleri kalmaz.
Но если вы сейчас признаетесь, то у них не будет причин преследовать вас.
Chekov, dümen sende. En son dedim ki, gitmek istiyorsan gidelim...
Чехов, а ты вставай к штурвалу так вот, я сказал ей : "слушай, если ты хочешь, я пойду, но ты знаешь, что я им не нравлюсь"
- Oraya gitmek isteyen Nick'ti, hayatım. - Ne?
Эм.. это было место, куда он хотел пойти, дорогая что?
Durun, bu şekilde sinirimi tepeme çıkarıp sonra da çekip gitmek olmaz, Dr. Joe.
Подождите, подождите Вы не можете... вы не можете просто... Вы не можете просто вывести мня из себя и уйти, доктор Джо
- Evet. Evet ama ya annem bir sabah uyanır ve bu küçük kızla çekip gitmek istediğine karar verirse? O zaman Jim ve Linda, peşlerinden gitmek için gereken velayet haklarına da sahip olmayacak.
Да, если только однажды утром моя мама не решит, что ей нужна эта девочка, и тогда у Джима и Линды не будет никаких прав, которые им нужны
- Biz yanına gitmek zorundayız.
- Нам придется ехать к нему.
Kimseye gitmek için gönüllü olma fırsatı tanımadılar.
Больше никому не разрешили поехать.
Ulusal yarışmaya gitmek üzereydik.
Мы почти вышли на национальный уровень!
Beni uyandırırsın. Böylece Tuck'la ilgilenmem gerektiğini bilirim. Bütün gece ameliyatta olduğun için sabahleyin hastaneye gitmek için aceleyle evden çıkmamam gerektiğini bilirim.
Ты будишь меня, и я знаю, что должен приглядывать за Таком и я знаю, что не должен мчаться отсюда в больницу утром, думая, что ты закончила все утренние дела и у тебя лишь ранняя операция... так что я не оставлю ребенка спящим дома,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]