Hatırlıyorum da traduction Russe
616 traduction parallèle
- Hatırlıyorum da... - Böyle olmaz, Merlyn!
– В юности Пэйшнс была красавицей.
- Evet, Bayan Van Hopper. Hatırlıyorum da, ben gençken, ünlü bir yazar vardı ne zaman geldiğimi görse, arka kapıdan kaçardı.
Я помню одного известного писателя, его привычка удирать черным ходом, как только он замечал, что я поднимаюсь по лестнице.
Birkaç durum hatırlıyorum da, doğaya yolunu değiştirmesi emredilmişti. Kutsal Kitabı biliyorsun, değil mi?
Помню один-два случая, когда ей пришлось изменить свою суть.
Kalküta'daki bir olayı hatırlıyorum da...
- Помню, в Калькутте...
Düşündüğümüz isimleri duysan gülmekten ölürsün. Bir tanesini hatırlıyorum da- -
Ты бы умер со смеху, если бы узнал, какие!
Hatırlıyorum da, bir kere David eve geldiğinde...
Я помню однажды, когда Девид еще жил дома...
Ben hiçbir şey yapmadım ki. Tokyo'dan Atami'ye gidişimizi hatırlıyorum da başının döndüğünü söylemişti.
Я помню, когда мы уже были в Атами, у неё как-то закружилась голова.
Hatırlıyorum da üniversitede hep pahalı purolar içerdin.
Помню, в колледже вы курили очень дорогой сорт сигар.
Senin gibi adamların burada çalışmalarına izin vermediğini hatırlıyorum da.
А знаешь, я помню времена, когда сюда не брали на работу таких, как ты.
Hatırlıyorum da, üç yaşımda falandım...
Я сам отлично помню... Когда мне было три года...
Şimdi hatırlıyorum da, su soğuktu değil mi?
Но теперь я припоминаю, что вода была холодной, да?
Bana âşık olduğun zamanları hatırlıyorum da- - Büyük aptallık ettiğin zamanları mı?
Тогда, когда ты любил меня и я... и ты был таким глупым от этого...
Hatırlıyorum da birinin eli yoktu.
Я помню одного парня без руки.
Hatırlıyorum da merhum Bay Haze ve ben...
В общем, я помню, когда усопший мистер Хэйз и я...
Bana evliliği ve çocuklarıyla ilgili anlattığı... o binlerce ayrıntıyı hatırlıyorum da...
Когда я думаю о тех тысячах подробностей, которые он мне сообщал о своем браке и детях.
Yok eder. Hatırlıyorum da metni okuduğumuzda...
Я помню, мы читали в тексте, что это...
Hatırlıyorum da Milano'dayken, çocukluğumda bir şarkı söylerdik. Durun bakayım.
В Милане, в пору моего детства, мы пели песенку.
Hatırlıyorum da bir gece kafede kağıt oynuyordu.
Всегда при бумагах. Я помню одну ночь... Он играл в карты в кафе.
Hatırlıyorum da, küçükken..... kabartma yazıyla yazılmış bir porno kitabı çalmıştım.
Я помню, как маленьким мальчиком я украл порнографическую книгу, отпечатанную для слепых, и я тёр скоромные места.
Hatırlıyorum da bir kez Paris'te, sigara almak için dışarı çıkmıştı, sonra bir baktık Seine nehrinde çıplak yüzmekten tutuklanmış!
Помню, однажды, в Париже, он вышел купить сигарет... и следом за этим я узнала, что его арестовали за купание голышом в Сене.
Hatırlıyorum da bir keresinde giyinmiştim kızın birini basket maçına götürecektim.
Но, я помню, однажды я весь вырядился, чтобы повести девушку на баскетбол.
Hatırlıyorum da, bir seferinde...
Помню, только однажды что-то стряслось...
En son Astroid fırtınasıyla karşılaştığımız zamanı hatırlıyorum da, yatakhanemiz havaya uçtuğunda aşağıda sandviç hazırlıyordum.
Я помню прошлую астероидную бурю. Я хотел сделать себе бутерброд, когда услышал взрыв в спальном отсеке.
Sörf tahtamla ve kıyafetimle kumsalda koşmamı hatırlıyorum da.
Я помню как приходил на пляж рано утром, со своей доской для серфинга.
Geçen seferi hatırlıyorum da...
Помню, как было в последний раз.
Hatırlıyorum da Zaman eğrilmesi yapardık İçerdik
И я помню, как разрывал время, как я пил те мгновенья до дна.
Kendi balomu hatırlıyorum da.
Я пoмню мoй выпускнoй.
Bir devlet okulu olan bizim oradaki öğretmenleri hatırlıyorum da...
Я помню учителей в нашей школе.
- Nedenini hatırlıyorum da...
- Помню причину, по которой...
İlk karşılaşmamı hatırlıyorum da.
Я помню свой первый турнир.
Hatırlıyorum da, başkan suikasta uğradığında başlarımızı eğip yas tutmuştuk ama yine de hayata devam ettik.
Я помню, когда убили президента, мы склонили наши головы, мы скорбили но мы нашли в себе силы продолжить дело нашей жизни.
Yani, Sadece... Reb Alter... yüzünü hatırlıyorum da..., bozulan bir nişandan sonra, kızlarını evlendirmeyecekler, öyle olmalı. Eminim ki ;
Ну, это... ( Откашливается )
Hatırlıyorum da, bir zamanlar patronlardan hoşlanmazdın.
Помнится, ты говорил, что не любишь боссов.
Hatırlıyorum da bir gün, bir buzul burada doğurmuştu ve buzdağları kuzeye yelken açmıştı.
Однажды... Я припоминаю... ледник растаял, и айсберги начали свой дрейф к северу.
1913'teki görüntüsünü hatırlıyorum da, ıssız haldeydi...
Я вспомнил, как эта местность выглядела в 1913 : пустыня...
Lambayı da, masayı da... geceyi de iyi hatırlıyorum.
Я помню ту лампу, помню тот ночной столик... И я помню ту ночь.
Babamın beni sırtına alıp da taşıdığını gayet iyi hatırlıyorum.
Я отчётливо помню, как мой отец катал меня, взяв на себя.
Fransa'da yaşayan yabancıların mülkiyetiyle ilgili... ek bir ihtiyati madde hatırlıyorum sanki.
Насколько я помню, есть еще одно положение... об условиях судебного запрета... на имущество иностранцев, проживающих во Франции.
Neden hâlâ gülümsediğini merak ettiğimi hatırlıyorum sonra da ölmüş olduğunu fark ettiğimi.
Я помню, что подумал, чему она все еще улыбается? И тут я понял что она мертва.
Bombay'da bir geceyi hatırlıyorum.
Я помню вечер в Бомбее.
Ben hatırlıyorum. Tokyo'da yaşıyor şimdi.
Сейчас он живёт в Токио.
Orinoco'da olduğum zamanı hatırlıyorum. Bir Türk vardı. Kocaman bir TÜrk, keskin bıçağıyla...
Помню, когда я был на Ориноко, там был турок, который бросался на всех с мачете...
Korkmadığın zamanları da hatırlıyorum.
Я помню время, когда ты не боялась
Ondan sonra da babamın odada olduğunu hatırlıyorum... başımda dikilmiş, bağırıp çağırıyordu... " Kimdi?
И следующая вещь, что я поняла, что папа был в комнате... стоит надо мной, вопит, " Кто сделал это?
- Hatırlıyorum da ne zaman...
- Вот, помню...
Seni 1956'da Hemlock Sokağı'nda hatırlıyorum.
Я помню тебя на Хемлок-Гроув в 56-ом.
Bir de onu arkadan takip edip aslında amacım bu olmasa da biraz casusluk yaptığımı hatırlıyorum çünkü onu hastalık derecesinde çok seviyordum.
А я шла на расстоянии и, оставаясь незамеченной, следила за ней.
Charles'ın doğduğu zamanı da hatırlıyorum.
Помню, как родился Чарльз, и мы снова пошли и надрались.
Özellikle Corinto'da spagetti yemek istedi, iyi hatırlıyorum, bir de yaban çileği tatlısı.
Она заказала для меня спагетти с земляникой!
Küçük bir kızken... hatırlıyorum, yatakta uzanmış... annemin aşağıda çaldığı piyanoyu dinlerdim.
Помню, когда я была маленькой, я лежала в кровати и слушала, как внизу мама играет на пианино,
Sen hatırlamasan da ben hatırlıyorum.
Нет, Бийо, я всё хорошо помню, а вот ты совершенно забыл...