English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ O ] / O benim değil

O benim değil traduction Russe

1,853 traduction parallèle
O benim değil.
Это не мое.
O, eğlenceliydi çünkü senin başına gelmişti benim değil.
Потому что там был ты, - Ага. - а не я.
- Marcy, artık o benim problemim değil.
- Марси, он - не моя проблема
Benim kocam o, değil mi?
Он мой муж, верно?
O benim oğlum değil.
Это не мой ребёнок!
O benim erkek arkadaşım değil.
Он не мой парень.
Sanki yürümüyor gibi. O benim gibi değil.
И это не проходит.
O benim için uygun değil.
Она не пpиспoсoблена пoд меня.
Çünkü o benim kardeşim değil.
Пoтoму чтo oн мне не бpат.
- O benim hatam değil Jesse. Lütfen- -
- Я не виноват, Джесси, пожалуйста...
Benim ismim o saydıklarının arasında hiç yer almıyor, değil mi?
Те парни меня не упоминали, правда?
O benim cüzdanım değil!
Это не мой кошелек!
O benim kız arkadaşım değil Ziva.
Она не моя девушка, Зива.
Benim için o toplulukta artık çalışamazsın ; güvenli değil.
Твоя работа в этой группе закончена. Оставаться там опасно.
O benim oğlum değil.
Он мне не сын.
- Hayır, o benim işim değil.
- Я могла бы...
o benim sadece arkadaşım değil.
Он... Он мой молодой человек.
O benim erkek arkadaşım değil.
Он не мой бойфренд.
Hem o benim aptalım değil!
И он не мой идиот.
O benim annem değil.
Это не моя мама.
Benim de yarın bir randevum olsaydı evde yalnız oturmanı değil o herifle olmanı isterdim.
Если я завтра тоже пойду на свидание, лучше, чтобы ты была с ним, чем ждала дома одна.
O benim oğlum değil.
Он не мой парень.
O benim eşim, grafik değil!
- Кривая? Это моя жена,
O benim kedim değil.
Это не мой кот.
Ama benim gözümde o bir ilah değil.
Ho для мeня oн нe бoг.
Diyelim ki ölmedim... O trene bindim, Daisy'de bindi... Bilmiyorum işte, oradaki Lia'nın değil de benim fotoğrafımdı.
Скажем, я не умерла, села на этот поезд, как и Дейзи, и... ну не знаю... в той диспетчерской была бы моя фотография, а не Лии.
O benim fırçam ve bu ilk de değil umursadığımdan da değil ama fırçayı mahvetmişsin.
( Кадди ) Это моя зубная щетка. и это уже не в первый раз. В общем мне все равно, но ты ее испортил.
Benim babam değil o.
Он не мой отец.
O istediğini alabilir benim asıl önem verdiğim bu değil...
Она может забрать все, потому что мне на это наплевать.
Hayır, o benim tipim değil.
Нет, она не моего типа.
- Hayır benim söylediğim.. .. o hala çok hasta Şu anda uyanacak halde değil.
- Нет, я говорю, что она все еще очень больна.
O benim hanemin şampiyonu değil.
Он - не чемпион моего дома!
Ibrahim sadece benim sorumluluğum değil, o benim arkadaşım.
Хорошо, я готов.
O benim sadece geçmişim değil.
Это не только мое прошлое
Üzgünüm tatlım ama o benim tarzım değil.
Извини, дорогая, это не мое дело.
- O zaman "benim sorunum değil" cümlesinin Latince tercümesi üzerinde çalışırsın.
Тогда вы можете поработать над переводом на латынь фразы "не моя проблема".
Sarhoş olup bütün haklarını o İspanyol tenis oyuncusu için harcaman benim suçum değil.
Ну, это не моя вина что ты напилась. И тебя вырвало на испанских теннисистов.
O hastam değil, benim karım.
Она не пациент. Это моя жена.
Benim bacağımdan değil o adam varya yakalayacağımız adam... Neydi adı?
Не из-за моей ноги человек, которого мы собираемся поймать, как его зовут?
- Ama o benim bölümüm değil.
- Но это не моя обязанность.
O benim tanıdığım Corey değil.
Это не тот Кори, которого я знаю.
Demek istediğim, benim geçmişimi ele alırsak,... Alan'ın paranoyaları o kadar da yersiz değil.
Итак все что я хочу сказать, излагая свою историю, параноя Алана не полностью неуместна.
O, "benim" savcım değil.
Она не "мой" прокурор.
O henüz benim damadım değil.
Он еще пока не мой зять.
- O benim karım değil.
- Это не моя жена.
O benim tarzım değil.
Это не в моем стиле.
Babama söz verdiğimi biliyorum ama o benim sahibim değil.
Я знаю, я обещал отцу, но я - не его собственность.
O benim sevgilim değil.
Он не мой парень.
O benim kocam değil.
Он мне не муж.
Üzgünüm benim işim değil ama uzun zamandır ortada görünmediği için Edward'a sordum o da aşağıda olduğunu söyledi.
Извини, возможно, это не мое дело, но она долго отсутствовала и я попросила Эдварда поискать её, и он сказал, что она здесь внизу.
- O benim efendim değil.
- Он мне не хозяин.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]