Temiz hava traduction Russe
770 traduction parallèle
Sabah alınan şu temiz hava dünyanın tüm ilaçlarına bedel.
Глоток воздуха на рассвете - лучшее лекарство в мире.
- Nefis temiz hava.
- Чудесный свежий воздух.
Biraz temiz hava alalım.
Глотнем немного свежего воздуха.
Biraz temiz hava almaya ne dersiniz?
Может, немного свежего воздуха?
Temiz hava iyi gelir.
Проветришься и порядок.
- Temiz hava alayım dedim.
- Думаю подышать свежим воздухом.
Temiz hava almaya çıkmıştım.
Я решил подышать.
Bol bol temiz hava var alanda.
- Чистый воздух, поле для гольфа.
- Temiz hava size iyi gelir.
- Вам нужен свежий воздух.
- Biraz temiz hava bana iyi gelebilir.
- Ну, пожалуй, погулять было бы хорошо.
Onu golf sahasına götür. Temiz hava alsın.
Отведите его сыграть в гольф, пусть погуляет.
Şu aşamada tek ihtiyacınız olan temiz hava.
Теперь вам нужен свежий воздух!
Temiz hava baş ağrısına iyi gelir. Ayaklanın ve dışarı çıkın.
Головная боль пройдёт на свежем воздухе.
Temiz hava, bahar.
- Я не прочь пройтись. Свежий воздух, весна.
Onu biraz dışarıya çıkarıp temiz hava aldırırız.
Я поднимусь. - Стойте! Что же вы так поздно?
Ben biraz temiz hava almaya gidiyoum.
Мне нужно немного свежего воздуха.
Benim bildiğim kırlangıçlar nereye yerleşirse, en temiz hava oradadır.
Я замечал, что, где они плодятся, Там воздух чист.
Her zaman dediğim gibi "Temiz hava istiyorsan, bu şehirde arama"
Я ей сотни раз говорил, нет здесь воздуха. Вот...
Biraz temiz hava al.
Посмотри немного страну.
Biraz temiz hava bana da iyi gelecek.
Он бы мне самому не помешал.
* Çok yakında temiz hava soluyacaksın *
И скоро ты глотнешь свежего воздуха
Haydi temiz hava alıp biraz konuşalım.
Давай воздухом подышим, поболтаем немного.
Akıllı bir adam ol ve çıkıp dışarda biraz temiz hava al.
Будь молодцом, иди воздухом подыши.
Temiz hava ve kendini dinleme.
Подышать свежим воздухом и расслабиться.
Tabi Council City'e bu salla devam edip temiz hava alıp pislikten kaçmak istiyorsan.
Я тоже ищу его. Только ты пытаешься добраться до Каунсил-сити на этом плоту, и у тебя не получится сбежать на некоторое время.
Temiz hava mı alıyorsun? Kalbimi ferahlatıyor, Bay Drain. Hâlâ kır kokusu geliyor.
У меня на родине вместо вашего уродливого черного зонтика надевают обыкновенное сомбреро и все свободное время валяются в гамаке.
Biraz temiz hava alalım.
Давайте проветрим.
Biraz yürüyüp temiz hava almak istedim.
Я решил пройтись. Хотелось подышать воздухом.
- Sadece temiz hava almak istiyorum.
- Я только хочу немного свежего воздуха.
Sandro bahçede temiz hava alıp, gün doğuşunu seyrediyor olmalı.
Сандро должно быть в саду, дышит воздухом, любуется восходом.
Temiz hava, bol gıda, güverte sporları, güzel kızlar...
Свежий воздух, хорошая еда, спорт на палубе, красивые девушки.
Bütün gün kıçlarını büyüteceklerine, biraz temiz hava almaya dışarı çıkmaları lazım.
Могли бы целый день сидеть и греть кресла... Но нужно идти на улицу, на свежий воздух.
- Ağaçlar, otlar ve temiz hava.
- Деревья, травка, свежий воздух.
Arada bir temiz hava almak sağlıklıdır.
Ну, знаешь, иногда свежий воздух очень полезен.
Biraz temiz hava almak istedim.
Пойду на свежий воздух.
Çık, temiz hava al biraz.
Выйди подышать свежим воздухом.
Kahvaltıdan önce biraz da temiz hava aldım.
Я хотела подышать свежим воздухом перед завтраком.
Dışarıda bekliyor. Biraz temiz hava almalıyım.
Ох, мне нужно немного свежего воздуха.
Temiz hava bakıyorum seni tetikledi.
Похоже, свежий воздух разбудил в вас воинственность.
Sizi temiz hava yormuştur.
На вас так действует свежий воздух.
- Evet Temiz hava iyi gelir.
- Хочу подышать свежим воздухом
Temiz hava almak istiyorum.
Мне нужно подышать свежим воздухом.
Temiz hava almak istedik, biz de Coney İsland'a gittik.
Мы хотели погулять и поехали на Кони-Айленд.
Mackel Kardeşler temiz havanın ve Florida'nın yolunu gösteriyor. Gururla sahip olacağınız evinizde bütün yıl sıcak ve güneşli hava.
Братья Макелы покажут вам путь во Флориду, где всегда свежий воздух, теплая и солнечная погода круглый год, и отличный дом, в котором вам будет приятно жить.
"Hoşuma gitti ama artık temiz hava gerek. " Bensiz gitsen iyi olacak, Mein Herr.
И пусть привыкла я, но я хочу огня, поедешь без меня ты, Мой друг.
İyi ailelerden gelen, iyi ve temiz oğlanlar ve kimse onlarla vedalaşmadan onları roketlerin kırmızı parıltıları ve hava patlayan bombalarla ölmeye gönderemeyiz, değil mi?
Они все красивые, молодые парни, из хороших семей, и мы не можем отправить их на смерть... при красном ярком свете ракет, под взрывы бомб в воздухе... без кого-то, чтобы попрощаться с ними, не так ли?
Temiz hava almak için biraz yürüyüşe ihtiyacım var.
Я постарел на 10 лет!
Kızı dışarı çıkarın da temiz hava alsın.
Этой девушке плохо.
Hava burada çok temiz.
Воздух здесь чистый.
Hava temiz gibi görünüyor. Yeniden deveran edilmiş olmalı.
Воздух тут свежий, как-то происходит рециркуляция.
Hava da temiz.
И воздух свежий.
hava 135
havana 83
hava çok güzel 31
hava durumu 19
havalı 39
hava çok soğuk 32
hava çok sıcak 61
hava güzel 25
hava soğuk 86
hava buz gibi 22
havana 83
hava çok güzel 31
hava durumu 19
havalı 39
hava çok soğuk 32
hava çok sıcak 61
hava güzel 25
hava soğuk 86
hava buz gibi 22
hava sıcak 32
hava nasıl 16
havaya 16
havaalanı 23
havai 18
hava kararıyor 57
hava kuvvetleri 73
havaalanında 17
havalan 21
havaalanına 36
hava nasıl 16
havaya 16
havaalanı 23
havai 18
hava kararıyor 57
hava kuvvetleri 73
havaalanında 17
havalan 21
havaalanına 36
havadan 22
havada 23
hava soğuyor 23
hava saldırısı 41
havaalanı mı 16
havai fişekler 18
havamda değilim 69
havacı 17
havada 23
hava soğuyor 23
hava saldırısı 41
havaalanı mı 16
havai fişekler 18
havamda değilim 69
havacı 17