English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ Ö ] / Öyle değil

Öyle değil traduction Russe

16,173 traduction parallèle
Hep gökkuşağının sonuna kadar gitmek isterdin öyle değil mi?
Всегда хотел добраться до конца радуги?
İnsan dehşete düşüyor, öyle değil mi?
Это ужасно, вам так не кажется?
Boks maçı öyle değil mi?
Это же бокс, да?
Daha yeni başlıyoruz öyle değil mi?
Мы же только начали.
Hiç, öyle değil mi?
- Именно. - Ничего, верно?
Kesinlikle, öyle değil mi?
Конечно, правда?
Artık bir oyuncusun öyle değil mi?
Так ты актриса?
Sence de öyle değil mi?
Согласна?
İnternete göre öyle değil.
Согласно сайту, нет.
Evet, görünüşe göre her zaman bölünüyoruz, öyle değil mi?
Да, это выглядит как будто нам постоянно кто-то мешает, не так ли?
Hayır, öyle değil. Sadece, bilirsin özel bir şey.
Нет, просто, дело в том, что это личное.
- Yok, öyle değil, cidden öldüm.
- Нет, я действительно умер.
Meme bu olacak sence de öyle değil mi?
♪ Прямо для мема, не думаете?
Ama iş öyle değil çünkü biseksüellik diye bir şey var.
♪ Но так не выйдет ♪ ♪ Потому что би законны ♪
- Gitme, artık öyle değil John.
Уже нет, Джон.
Bu büyük bir başarı olurdu, öyle değil mi?
Неплохое будет достижение, так?
Hayır, öyle değil.
Нет, дело не в этом.
- Clarke'ı beklemek, hep öyle değil mi?
Дождаться Кларк. Как обычно.
Kaderin böyle cilveleri var, öyle değil mi?
Судьба откалывает забавные номера, да? Получишь назад после отплытия.
O an geçti gibi hissediyorum artık, sence de öyle değil mi?
Мне кажется, момент упущен, не думаешь?
Yani Yak da önemli, öyle değil mi Max? 341 00 : 17 : 49,196 - - 00 : 17 : 51,131 İzin verir misin şundan zevk alayım
Хочу сказать, у детки есть як, так ведь, Макс?
Hayır öyle değil.
Да ну брось.
- Tam zamanında, sence de öyle değil mi?
Самое время, да?
Öyle değil mi Carina?
Понял меня?
Öyle değil mi, Bay Threadwell?
Не так ли, мистер Трэдвелл?
- Evet, öyle değil mi?
- Да, не правда ли?
- Evet, öyle değil mi?
- Да, и правда.
"... kesin sinsi herifin teki " diyorlar ama öyle değil hiç de bile.
Он, наверное, какой-то скользкий тип. " Но это не так... Вообще.
Öyle değil mi? Bunun olmasına ben neden oldum.
- Когда-нибудь я научусь уворачиваться.
Şaka değildi, öyle değil mi?
Вы же не шутили?
Sence de öyle değil mi?
- Вы не согласны?
Beni aramanın nedenini düşündüm. Uzaktaki bir arkadaşın ve düşmanın olduğum için, öyle değil mi?
почему ты пришел ко мне. что твой враг -
Öyle değil mi?
- Вы же не? ..
Öyle değil, değil mi?
Это неправда?
- Anayasa Mahkemesi'ne göre öyle değil.
Нет, согласно мнению Верховного суда.
Öyle bir acı ki dünya olmasını istediğin gibi değil.
Боль от того, что мир не такой, как вам хочется.
Hayır, öyle değil.
Нет, это не так.
Sence de öyle değil mi?
Ты с этим не согласен?
Hayır, hayır, öyle bir şey değil.
Нет, ничего подобного.
Öyle görünüyor ki onları alacak olan insanları bulmak gittikçe zorlaşıyor değil mi?
Выглядит так, как будто с каждым разом все сложнее найти кого-то, чтобы забрать их, понимаете?
Bu öyle bir şey değil bu.
Это... Это не так.
Evet, öyle oldu ama burada değil. Burada değil. Asla burada olmaz.
Но не здесь, здесь его не было.
Evet. Öyle, değil mi?
И я о том же, да?
Öyle, değil mi?
Для этого, да?
Aslında Reagan pek öyle aynı tişörtleri giyecek bir tip değil.
Да, Рейган не совсем любительница одинаковых футболок.
Öyle bir şey var, değil mi? Güzel yelek!
Классная жилетка!
Yok, öyle bir şey değil...
Нет, дело не в...
Belki öyle belki değil, ama ihtiyacı var.
Может и не захотела, но помощь-то нужна.
- Pilcher öyle diyordu, değil mi?
Так ведь говорил Пилчер?
Öyle, değil mi?
Да?
İstediğinizi yapmadığı için avukatları cezalandırma yöntemi olarak değil, öyle mi?
Но не в контексте наказания адвоката, когда он делает не то, что вы хотите? - Нет.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]