English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ Ö ] / Öğreneceksin

Öğreneceksin traduction Russe

873 traduction parallèle
Çok yakında öğreneceksin.
Я дам вам знать позже.
Sonra mırıltı halinde, "Yarın her şeyi öğreneceksin" dedi.
Затем он прошептал : "Завтра, ты узнаешь всё."
- Öğreneceksin, kanun adamı.
Кто он? Скоро сами узнаете, мистер полицейский.
Oteli ararsan, saat 7'de bir randevun olmadığını öğreneceksin.
Позвони в гостиницу и сам убедись, что встреча в 19 : 00 не состоится.
- Lütfen bayım. - Ama öğreneceksin, değil mi?
Прошу вас, сэр...
- Lütfen. - Neden bahsettiğimi öğreneceksin.
Ничего, скоро узнаешь.
Daha o eldivenlerin kurumadan Bayan Redi hakkında yeni şeyler öğreneceksin.
В следующий раз, перед тем, как снять перчатки, вы бы сходили да узнали кое-чего о миссис Реди.
- Öğreneceksin.
- Увидите.
Vals yapmayı, güzel konuşmayı ve güzel elbiseler giymeyi öğreneceksin. Al.
Ты научишься танцевать вальс, вести беседы, носить красивые платья.
Şimdi öğreneceksin.
- Теперь я отвечу. - Ну-ну.
Binayı bir turla, bakalım ne öğreneceksin.
Пройдись по дому, может, что выяснишь.
- Bunu büyüyünce öğreneceksin.
- Ты поймешь, когда станешь постарше.
Öğreneceksin.
Вы узнаете.
"Carlota'nın hayal ettiğin kadar saf olmadığını öğreneceksin."
"И вы убедитесь что Карлота не так чиста, как вы себе это представляете."
Öğreneceksin!
Ты поймёшь!
Ama sen sadece birisi suratını dağıtırsa öğreneceksin.
И тебя надо этому научить. Надо выбить из тебя всю спесь!
Sen çeneni kapalı tutmayı ne zaman öğreneceksin?
Когда ты научишься держать язык за зубами?
Ortaokulda öğreneceksin.
Вы будете разбирать это в четвертом классе
Bugün kiraz kuşu yemeyi öğreneceksin.
Сегодня ты научишься есть овсянок.
Daha ne öğreneceksin ki?
Что еще можно узнать?
Bir gün öğreneceksin.
Когда-нибудь ты поймешь.
Altıdan az olmadığına dair seninle 100 dolarına bahse girerim. - Nasıl ispatlanacak? - Sahnenin arkasına gidip öğreneceksin.
Послушайте, я пригласил вас на самый дорогой ужин в Сент-Луисе, и я не буду против, если вы посидите еще.
Oynaya oynaya öğreneceksin.
Остальное поймёшь за игрой.
Bir düşes gibi davranmayı öğreneceksin.
Вы будете учиться манерам герцогини.
Burada altı ay kalacak... ve çiçekçideki bir hanımefendi gibi güzel konuşmayı öğreneceksin.
Элиза, эти полгода вы будете здесь жить и учиться говорить так же красиво, как леди в цветочном магазине.
Ne zaman beni dinlemeyi öğreneceksin?
Когда ты научишься слушаться меня? Как ты...
- Bundan hoşlanmayı öğreneceksin.
Может, вам понравится.
Bu gidişle gördüklerini anlamayı öğreneceksin.
На этой стадии ты научишься понимать то, что ты видишь.
Harry, sende virüslerin, nasıl yayılacağını öğreneceksin, bunu hızlıca yapacaksın.
Гарри, ты научишься распространять эти вирусы, и очень быстро.
Öğreneceksin.
Ты поймешь.
Bir tanrıça olmak nedir öğreneceksin. - Onu yalnız bırak.
Ты узнаешь, что значит быть богиней.
Disiplini öğreneceksin. Öğreneceksin...
Я научу вас дисциплине.
Öğrenmen gerekeni öğreneceksin.
Нравится вам это или нет, вас обучат тому, что было приказано.
- Ölmeyeceksiniz. Ev yapmayı öğreneceksin, sıcak kalmayı, çalışmayı.
Вы научитесь строить дома, хранить тепло, работать.
Hepsini öğreneceksin
- Бои без правил? - Ты узнаешь все это.
Zamanı gelince her şeyi öğreneceksin.
- Пока... Придёт время, ты всё узнаешь...
Ne zaman öğreneceksin?
И когда ж тебе наука впрок пойдёт?
Gerçi en son sen öğreneceksin.
К тому же, вы ничего не узнаете.
Kralların her zaman sözlerini tutmak zorunda olmadıklarını öğreneceksin.
То, что цари вовсе не обязаны выполнять свои обещания.
Zamanla sadece saygı ve korkuyla değil aynı zamanda sevgiyle de beni saymayı öğreneceksin.
— о временем, вы будете смотреть на мен € не только с уважением, но и с любовью.
Profesör Quadri'yi bulup güvenini kazanacaksın. İtalya'daki bağlantıları kimler öğreneceksin. Evet, mükemmel.
Он сказал : "Это замечательно, что вы можете проникнуть в организацию профессора Квадри и раскрыть все его связи в Италии".
Bana güvenebileceğini öğreneceksin.
И будете знать, что на меня можно положиться.
Takma kafana, yenildikçe öğreneceksin.
Забей, ты хотя б запутался.
Kevin, sadece yıl sonuna odaklan..... zaten daha sonra hepsini yeniden öğreneceksin.
Послушай, Kevin, попробуй скнцентрироваться на конце учебного года. Тебе придется учить это по-новой в любом случае.
Öğreneceksin elbette.
Ты отлично их узнаешь.
Çok yakında hangi aile olduğunu öğreneceksin.
За такими, какими надо.
İngilizce biliyor olman... bu işte bir avantaj. Onun hizmetine girecek... ve casus olup olmadığını öğreneceksin.
Ваше знание английского делает вас идеальным выбором, чтобы пойти к нему на службу и выяснить, шпион он или нет.
Cesaretto, kendi işine bakmayı ne zaman öğreneceksin?
Чезаре, ты сам не пробовал свои снадобья?
Mösyö Hamil sayesinde Arapça öğreneceksin... ve o seni iyi bir Müslüman genç yapacak.
Благодаря Мсье Хамилю, ты выучишь арабский язык. И он из тебя сделает хорошего мусульманина.
Yakında öğreneceksin.
Поглядим.
Yabanci ekmegin tadinin ne kadar aci oldugunu, baska birinin merdivenlerini çikmanin ne kadar zor oldugunu ögreneceksin.
Вы узнаете лишь то, насколько у хлеба неизвестный вкус соли, и насколько груб путь, по которому надо спускаться и подниматься.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]