Adam and eve tradutor Turco
658 parallel translation
Adam and Eve!
Adem ile Havva!
Adam and Eve.
Adem ve Havva.
Adam and Eve!
Adem ve Havva!
Adam and Eve?
Adem ile Havva mı yoksa?
If I was you, Judge, I wouldn't set foot in Fort Davis to see Adam and Eve.
Senin yerinde olsam, Yargıç, Adem ve Havva'yı görmek için bile Fort Davis'e adımımı dahi atmazdım.
Adam and Eve on a raft. Hit me hard.
Adem'le Havva geliyor.
All we got is it and each other... like Adam and Eve.
Sadece bu ada ve biz varız. Adem ve Havva gibi...
Kind of a tree Adam and Eve must have met under.
Sanki, Adem ve Havva'nın altında buluştuğu ağaç.
If in the beginning there were Cain and Abel and Adam and Eve, where did this extra woman come from?
Başlangıçta sadece Kabil, Habil, Adem ve Havva varsa eğer bu fazladan kadın nerden geldi?
Adam and Eve.
Adem'le Havva.
- Adam and Eve.
- Adem'le Havva.
I'm with you, in the Garden of Eden, Adam and Eve.
Seninle birlikteyim. Cennet bahçesinde, Adem ve Havva olarak.
Enough of living by the law Adam and Eve. Pensioner as an old mare.
Adem'le Havva'nın bize bıraktığı..... o eski, yıpranmış yasalar o ölü atla birlikte gitti!
Furthermore, "Adam and Eve" is not a suitable topic.
Ayrıca bu tema da uygun değil. Adem'le Havva yani.
Feminine. Adam and Eve.
Adem ve Havva.
We're like Adam and Eve.
Adem ile Havva gibiyiz.
Adam and Eve were happy enough.
Buradan görünüyor. - Adem'le Havva gayet mutluydu.
A very nice place. lt must have made Adam and Eve sad to leave.
Adem ve Havva terk etmek zorunda kaldıkları için üzülmüş olmalılar.
- Adam and Eve tasted the apple.
- Adem ve Havva elmanın tadına baktı.
Here we are, Joseph Lee, in the Carden of Eden. Just like Adam and Eve.
Burada, Joseph Lee, Adem ve Havva gibi cennet bahçesindeyiz.
Here we are in the Carden of Eden. Just like Adam and Eve.
Burada Adem ve Havva gibi cennet bahçesindeyiz.
Adam and Eve.
Adem ile Havva.
Adam and Eve lost paradise because they wanted to know too much.
Adem ve Havva cennetlerini kaybetti çünkü çok fazla şey bilmek istediler.
I've worked and slaved and given my life to this house and the boy... for a man who repays it with nothing but ingratitude!
Köle gibi çalıştım, bu eve ve oğluna hayatımı feda ettim nankörlükten başka karşılık göremediğim bir adam için.
Well, I was laboring under the delusion that I was a carefree man... returning home for the fatted calf, and now I realize I am the fatted calf.
Dertsiz bir adam olma hayaliyle yorgun düşmüş kurbanlık yüzünden eve dönüp, kurbanlık olduğunu anlayan biri.
A man meets my daughter at a symphony concert once... and the next week he moves in.
Bir adam kızımla senfoni konserinde bir kez karşılaşıyor... ertesi hafta eve taşınıyor.
And for the third time in one week, he brought that common man and his wife... to the house without so much as a "by your leave."
Bir haftada üçüncü kez, o bayağı adamı ve karısını izinsiz eve getirdi.
And what time did you say this man got home?
Bu adam eve saat kaçta geldi demiştin?
I think Adam said it when he opened his eyes and saw Eve.
Sanırım Adem gözlerini açıp Havva'yı görünce böyle demiş.
Yes, sir. In the first place, Buckley, you look at this house and everything and you probably think, He's well-off.
Öncelikle, Buckley, bu eve ve içindekilere baktığında muhtemelen bu adamın durumu bayağı iyidir diye düşünüyorsundur.
Then when he came home and wanted to hide out, the old man wouldn't go for it!
Sonra eve gelip saklanmak istediğinde yaşlı adam istemedi.
Yes, but a Garden of Eden without Eve and Adam is bored.
Ama cennet bahçemizde, Havva olmadan Adem sıkılıyordu.
Well, then when he found out his girl wasn't up there, he probably got nervous and...
Öyleyse adam eve geldiğinde, kız arkadaşını evde bulamamıştır, Muhtemelen sinirliydi... Bu yüzden bu şekilde davrandı.
Well, when they discharged you, a man was waiting for you and took you home.
Sizi taburcu ettiklerinde bir adam eve götürmek için sizi bekliyordu.
It's firing point-blank into the house where Toliver and the other guys are.
- Nerede? Toliver ve diğerlerinin olduğu eve ateş açtı. Orada bir çok adamımız var.
Why don't you go home and leave the man alone?
Neden eve gidip o adamı rahat bırakmıyorsunuz?
General Colbourne, if you send your men to the house... you will arrest one spy, and we may lose 30,000 men.
- General Colbourne, adamları o eve..... gönderirseniz bir casus yakalarsınız ama biz 30 bin adam kaybederiz.
His wingman killed Johnson, and the rest of our birds came home... on a wing and a curse.
Kanat adamı Johnson'ı öldürdü ve kuşlarımızın kalanı lanet içinde eve döndüler.
No one would steal from the old man but it's better to take the sail and lines home as the dew was bad for them.
Kimse ihtiyar adamın bir şeyini çalacak değildi. Yine de çiğ zarar vereceğinden yelkeni ve ağır misinaları eve götürmek iyi olacaktı.
So, anyway... anyway, this guy comes home, you see, and he finds his wife with his best friend.
Neyse..., adam eve gelmiş, anlıyorsunuz ya, karısıyla en iyi arkadaşı birlikteymiş.
I wouldn't marry that narrow-minded, little bourgeois if he was Adam and I was Eve.
O Adem ben Havva olsam, yine de o dar kafalı, küçük burjuva ile evlenmem.
I was coming home and I saw the door was open... and the man was here and the other one on the phone, and...
Eve gidiyordum ve kapının açık olduğunu gördüm. Ve adamın biri burada diğeri de telefondaydı.
The wild goat got away from him. And the old man used to come back home without anything.
".. ve yaşlı adam hir şey yapamadan eve döndü. "
Take five men and escort Marisol to the small house.
Beş adam al ve Marisol'a küçük eve kadar eşlik edin
I was carrying a loaf of bread home today from my mother who had given it to me, when a guy comes up and offers me a pound for it.
Bugün annemin verdiği bir somun ekmeği... eve götürüyordum ki... karşıma adamın biri çıkıp... ekmek için bana 1 paund vermeyi önerdi.
Say your old woman picks up with a bloke and brings him home.
Karın bir adam bulup eve getirir.
She brings this bloke home and introduces him to the kids as Uncle Bill.
Eve adam getirip çocuklara bu Bill Amcanız der.
Perhaps your own legends of an Adam and an Eve were two of our travellers.
Belki de sizin Adem ve Havva bizim gezginlerimizden biriydi.
He put Eve's hand into Adam's one, and Adam said :
Havva ile Adem'in ellerini kavuşturdu, Adem dedi ki :
Our own garden of Eden with Eve, Adam and the apple.
Bombalar altında yaşamak mümkün mü? Söyle bakalım dostum sen ne dersin bu işe?
In which you talk of meeting a man in a café and of how your wife took these pills and died of them, and you found her dead.
Kafede konuştuğunuz adam... karınızla buluşmuş... eve geldiğinizde... onu ölü buldunuz.
and everything will be fine 34
and ever since 27
and even though 16
and everything changed 17
and everyone else 26
and every night 34
and everything else 36
and everything 101
and ever since then 47
and everybody knows it 20
and ever since 27
and even though 16
and everything changed 17
and everyone else 26
and every night 34
and everything else 36
and everything 101
and ever since then 47
and everybody knows it 20