And everyone else tradutor Turco
1,527 parallel translation
Him and everyone else.
Onu ve diğer herkesi.
- If you and everyone else.
- Herkes öyle sanıyordu.
And everyone else.
Ve herkes bekliyor.
How can it be a secret if that's all you and my mom and everyone else can talk about?
Annem, sen ve geri kalan herkes hakkinda konusuyorsa bunun nesi sir olabilir ki?
And everyone else left, so I don't have time to go home.
Herkes gittiği için eve gitmeye vaktim yok.
Lee loves her like a lover, and everyone else kinda thinks she's insane.
Lee aşığıymış gibi sever ve geri kalan herkese göre o delidir.
Tell Flack I want shadow details on the mayor and everyone else on that guest list.
Flack'e söyle belediye başkanına ve etkinliğe katılan kişilere yakın koruma tahsis edilsin.
You and everyone else.
Siz ve diğer herkes.
Every minute my guy sits in this hospital is putting him and everyone else here in jeopardy.
Adam burada olduğu sürece hem kendi..... hem de buradaki herkes tehlikede demektir.
The only person that gets laughs in the read-through is this one. ( Laughing ) And everyone else is like, "wah-wah-wah."
Tehlikeli olduğunu biliyordum, ama o çaresizdi.
You, your baby, and everyone else will die.
Sen, bebeğin ve geri kalan herkes ölecek.
You need to get them, and everyone else, out of here, right now.
Hastaneyi bir an önce boşaltmalıyız.
Whereas you, and everyone else here, are willing to work, to learn, to contribute to the community, to the future, of this...
Burada bulunan herkes çalışacak, öğrenecek, gelecek için bu topluma katkıda bulunacak...
If you're so smart, how come I'm still alive and everyone else is dead?
Madem o kadar zekisin, herkes ölmüşken ben hala nasıl yaşıyorum?
And everyone else?
Peki ya geri kalanlar?
You try and block it out and you can't, so you shut everyone else out.
Engellemeye çalışıyorsun, ama yapamazsın, bu yüzden herkesi dışarı atacaksın.
You'll have tamales and hot chocolate like everyone else
Ben herkes gibi tamale ve sıcak çikolata istiyorum.
And now we've fallen by the wayside, like everyone else.
Biz ise herkes gibi yol kenarına düşmüş durumdayız.
I brought you here'cause everyone else was making assumptions about what you wanted, and how you were feeling and what was right for you.
Buraya getirdim çünkü herkes ne istediğine, ne hissettiğine neyin senin için doğru olduğuna dair fikir yürütüyordu.
Designated non-drinking driver, and if I bail, I'll ruin it for everyone else.
İçmeyen şoförü temsil ediyor ve kefaletle çıkarsam diğerlerini de korurum.
You kept such careful track of when everyone else came and went that night.
O gece bara girip çıkan herkesi dikkatlice izledin.
I felt like everyone else was screwing like rabbits. and that I was the only...
Geri kalan herkes tavşanlar gibi sevişiyormuş diye hissediyordum... ve sanki sadece ben...
- Chuck has family and friends in there. And if we blow Chuck's cover then not only he will have to go underground, but so will everyone else.
Diyorum ki, Chuck'ın yanında ailesiyle arkadaşları var ve eğer onun kimliğini açığa çıkarırsak o zaman sadece o değil, diğer herkes de saklanmak zorunda kalır.
And if you met them, you, like everyone else, would love them.
Ve eğer onlarla tanışsaydın, diğer herkes gibi onlara bayılırdın.
You might have everyone else here buying your "transformation", but you and I both know you've struggled with doing the right thing in the past.
"Ben değiştim" hikayesi ile buradaki herkesi ikna edebilirsin. Ama ikimiz de, geçmişte doğru olanı yapmakta zorlandığını biliyoruz.
Virtually everyone else that they ever knew in their lives are gone and dead.
Tüm yaşamlarında tanıdıkları neredeyse herkes öldü.
Take a number and wait with everyone else.
Numara alın ve diğerleriyle birlikte beklemeye başlayın.
Take a number and wait with everyone else!
Bir numara alın ve diğerleriyle birlikte beklemeye başlayın!
And what about everyone else who was involved in this. Situation?
Peki ya bu duruma dahil olan diğerleri ne olacak?
She lives by whims and then makes everyone else's life crazy.
Çok uçarı yaşar ve sonra herkesin hayatını çılgına çevirir.
No match. Everyone else is in play, and warrants are on their way.
Diğerleri için izin belgesi yolda.
I went to a government school and college... like everyone else...
Herkes gibi ben de devlet okullarına gittim.
Everybody went down to the river to bathe and hid everyone else's clothes.
Herkes yüzmeye nehre gittiğinde kalanların elbisesini saklarlardı.
Everyone else has done theirs already, and I wanted to make sure things were copacetic.
Diğerleri tamamladılar bile, ve bende her şeyin yolunda olduğundan emin olmak istiyorum.
As soon as you get up there and start playing, everyone else is gonna see what I do.
Oraya çıkıp çalmaya başlar başlamaz benim gördüğümü herkes görecek.
You and everyone else here.
Sen ve buradaki diğer herkes öyle.
They are about putting yourself on display to the world and saying, " I'm good enough because I beat everyone else,
Bu bütün dünyanın gözü önüne çıkıp " Ben çok iyiyim çünkü herkesi yendim ve o panoya...
We can either let everyone else tell us how we should be jealous and compete, or we can just deal with it and try to preserve at least a little of our friendship.
Ya herkes ne kadar kıskanç ve rekabetçi olduğumuzu söyler, ya da bununla başa çıkar ve arkadaşlığımızı koruruz.
We bumped heads because, you know, now I'm requiring perfection from him, and maybe not from everyone else.
Kafalarımızı çarpardık. Çünkü ondan mükemmellik gereksinimi olurdu. Belki başka herkesten değil.
And they failed, just like everyone else.
Ve onlar çözemedi, tıpkı herkesin çözemediği gibi.
Do your job, do it well, and screw everyone else.
İşini yap, iyi yap ve geri kalan herkesi boşver.
And we drive somewhere. Away from everyone else.
Seks hayatımı seninle konuşmam tuhaftı ama hoştu.
Get in line, and wait like everyone else.
Kuyruğa geç ve herkes gibi sıranı bekle.
I'm better looking, I have better hair, I'm deceivingly smart and I want everyone else to do what I say.
Daha yakışıklıyım, yelelerim daha güzel, feci halde zekiyim ve herkesin benim dediğimi yapmasını istiyorum.
Although I couldn't resist sneaking back and correcting one of the equations on the board when everyone else had left.
Herkes gittikten sonra dayanamayıp... gizlice tahtadaki denklemlerden birini düzeltmeme rağmen.
And then, overnight, we got old, entrenched and sloppy, just like everyone else.
Sonra bir gecede eskidik,.. ... sığlaştık ve özensizleştik. Diğerlerinden farkımız kalmadı.
You get your three hours out like everyone else and take your chances.
Herkes gibi üç saatlik tura çıktınız. Şanslıysanız balina da görebilirsiniz.
And to continue this celebration! My wife, my beautiful wife, Jenny annd everyone else come to the podium,
Ve bu kutlamaya dans pistine herkesi davet ederek devam etmek istiyorum.
We're going to find everyone else, and we're going to get out of here, okay?
Diğerlerini de bulup buradan gideceğiz, tamam mı?
I'm better looking, I have better hair, I'm deceivingly smart and I want everyone else to do what I say.
Daha yakışıklıyım, saçlarım daha güzel, ve kesinlikle çok zekiyim ve herkese istediğim her şeyi yaptırtabiliyorum.
Yeah, except at the end of the day, there still has to be one kid that's popular all by himself... one kid that everyone else looks up to and wants to call their friend.
Ama sonuçta yine de birisi diğerlerinden daha revaçta olacak. Herkes onunla arkadaş olmak isteyecek.
and everyone 32
everyone else 136
everyone else does 24
else 102
elsewhere 63
and everything will be fine 34
and eat 28
and ever since 27
and even though 16
and everything changed 17
everyone else 136
everyone else does 24
else 102
elsewhere 63
and everything will be fine 34
and eat 28
and ever since 27
and even though 16
and everything changed 17
and every night 34
and everybody knows it 20
and everything 101
and everything else 36
and ever since then 47
and expensive 22
and everywhere 22
and every day 78
and ever 26
and everybody 18
and everybody knows it 20
and everything 101
and everything else 36
and ever since then 47
and expensive 22
and everywhere 22
and every day 78
and ever 26
and everybody 18