And here it comes tradutor Turco
280 parallel translation
And here it comes. I gave you that medicine to quiet your nerves.
Size o ilacı sinirlerinizi yatıştırsın diye verdim.
And here it comes into the telephone at this very moment.
Ben de tam telefon ederken o geldi. Evet, evet, evet.
And here it comes...
İşte geliyoruuum...
It's not even enough if he comes here and bows to you, but how dare he tells you to come or go?
Size gelip baş eğmediği yetmedi bir de ayağına nasıl çağırır?
And here he comes, just in time to get it.
İşte o da geliyor. Tam zamanında.
Everybody comes here and fishes last because it's the biggest and best bank, huh?
Herkes buraya, en büyük... ve en iyi sığlık olduğu için mi en son geliyor?
Here it comes. " And who do you think was there?
- Kim geldi dersiniz?
He put the cub in it, and as he's reaching for his britches here comes a-crashing.
Yavruyu onun içine koyar, Ve pantolonu gibi davranır Bir çarpışma ile buraya gelir.
- It's up to me too, and I say, no. You can hold out up here until help comes.
- Söyledim sana bağlı yardım gelene kadar burada dayanabilirmisin?
Only reason he comes here to fix things is because of you, and you know it.
Buraya onarıma gelmesi ise yalnızca seni görmek için, biliyorsun.
If I'm here when he comes to and he sees me after all that's happened... it could be fatal to him.
Eğer uyandığında ben buradaysam ve olanlardan sonra beni görürse bu onun için ölümcül olabilir.
Now, these little cards create electronic impulses, which are accepted and retained by the machine so that in the future if anybody calls up and wants a quotation from Hamlet, the research worker types it into the machine here, Emmy goes to work, and the answer comes out here.
Şimdi bu küçük kartlar elektronik itkiler yaratıyor,... makine de bunları alıp içinde saklıyor böylece gelecekte biri Hamlet'ten bir alıntı istediğinde araştırma görevlisi bunu makineye buradan giriyor Emmy iş başına geçiyor ve yanıt buradan çıkıyor.
It's still our night and when our morning comes, we'll be far from here.
Gecemiz hala devam ediyor ve sabahımız geldiğinde buradan uzaklarda olacağız.
Don't you think it's funny Uncle Mario gets on an airplane and comes down here?
Mario Amca'nın uçağa binip buraya gelmesi garip değil mi?
A man may be living in Belev or Zhizdra and he isn't bored, but as he comes here, all you hear is " Oh, it's boring!
Bir adam, Belev ya da Zhizdra'daki yaşamından sıkılmış olabilir, ama buraya gelir ve söylenir : "Oh, sıkıcı! Oh, toz var."
Let me tell you something, it ain't gonna be but a half an hour before that sheriff comes over here. So you get yourself dressed up real pretty, and you come on downstairs and get your breakfast.
Bak ne diyeceğim Şerifin buraya gelmesi en fazla yarım saat sürer İyice süslen püslen, cici elbiseni giy sonra aşağı inip kahvaltını yap.
That way they'll think that we both went down with her. And by the time the truth comes out, if it ever does I shall be enjoying a well-earned retirement a long way from here.
Gemiyle birlikte battığımızı düşünürler ve gerçek ortaya çıktığında, tabii çıkarsa buradan çok uzakta, hak ettiğim bir emekliliğin tadını çıkaracağım.
And if he comes out then... I may not doin'it? - No, you stay here.
Ve o gelirse o zaman... sen burada kal.
As near as I can figure it out, there's a Negro man in jail who knows where Bubber Reeves is because Anna comes here and Calder tells her she's got one hour to find Bubber.
Anlayabildigim kadariyla, hapiste Bubber Reeves'in yerini bilen zenci bir adam var, çünkü Anna buraya geldi ve Calder ona Bubber'i bulmak için bir saat verdi.
Here comes Joe Hanakaw of Japan and Steve Davis of United States fighting it out for 10th place.
Japonya'dan Joe Hanakaw ve Amerika'dan Steve Davis 10.'luk için yarışıyor.
Through the teeth and over the gums. Look out, stomach, here it comes.
Dişlerden, dişetlerinden Dikkat et mide, işte geliyor.
A world destroyed and dead for at least a half million years, yet from it comes a voice, the energy of pure thought, telling us something has survived here for those thousands of centuries.
Yine de oradan saf düşüncenin sesi geliyor ve binlerce asrı atlatan bir şeyin var olduğunu söylüyor.
It goes round and round in there and comes out here, decoded in Japanese.
Buradan ve şuradan dolaşmakta ve buradan da Japonca deşifre edilmiş halde çıkmaktadır.
And, well, we know it's gonna be two weeks before you're leaving, but some of the men here are gonna be out on patrol when it comes your time to leave us, and, well, we'd like to take this opportunity...
Ve bunu siz gitmeden iki hafta önce yaptığımızı biliyoruz ama bizi bırakma zamanın geldiğinde buradaki bazı askerler dışarıda devriyede olacak ve biz de bu fırsatı değerlendirmek istedik.
You'll sleep here, I'll sleep beneath you and that's the way it's gonna be until Cobb comes to collect you.
Sen burada uyuyacaksın, ben de senin altında ve Cobb seni almaya gelene kadar bu şekilde olacak.
It goes in here and comes out in back.
Alnından girerse, arkadan çıkar.
He comes through this door here at this entrance and then he'll open it back like this.
Bu kapıdan geçerek buradaki girişe gelecek ve sonra yine bu şekilde açacak.
I didn't know what to make of it. Astronauts are all supposed to be... mentally stable and here this guy comes along and jumps into my fuel tank.
Ne yapacağımı bilemedim, astronotların biraz tuhaf olduklarını biliyordum, ama yakıt deposuna dalacağını hiç sanmıyordum.
You take one of these, go like this... ... in here, and out it comes.
Birini alırsın, bunu koyarsın buraya, ve para çıkar.
Everything you see, comes from an antique period. And it arrived here... mysteriously.
Etrafındaki her şey antik döneme ait ve buraya esrarengiz bir şekilde geldiler.
A ship comes, a ship! The first ship we've seen since we've been here and you let it go by.
Geldiğimizden beri gördüğümüz ilk gemi ve sen onun geçip gitmesine izin veriyorsun.
You put the candy in here and when you lift the head, the candy comes out and you can eat it.
Şekeri buraya koyarsın... ve ucunu yükselttiğinde şeker çıkar ve onu yiyebilirsin.
Because here it comes, baby, loud and clear!
Bunu dinleyin, açık ve net!
let me check... yes, there they come now but I see no prisioners the incompetent fools they failed to capture more rebels and now they have lost one of their own men no, here it comes now he must have been struggling
Bir bakayım... Evet, işte geliyorlar. Ama esir göremiyorum.
The only thing that comes into Hickory is the train, and it's here for five minutes.
Hickory'e gelen tek şey, sadece beş dakika kalan bir tren.
" So I'm lying in bed here and it comes time for that most thrilling event when the general gives out the Purple Hearts.
"Yani, burada yatakta yatıyorum," "ve en çok heyecanlı olayda burada oluyor," "ne zaman Mor Kalpler verilse!"
Every time something happens, we end up fucking it up, and she comes over here!
Ne zaman bir şey olsa, buraya geliyor.
No, she comes over here and complains incessantly about it...
Hayır, biz sofrada olduğumuzda buraya sürekli bunu şikayet etmeye gelir.
And it comes out here
Ve burada ortaya çıkıyor...
She comes out here and she says that she's sorry and she wants to make up for it, and then the second my back is turned, she comes onto the guy she thinks is my boyfriend.
Gelip özür diliyor ve barışmak istiyor. Sonra da arkamı döndüğüm anda erkek arkadaşım sandığı adama asılıyor.
Go get the old wading pool out of the garage paint "Here comes stupid" on the bottom of it and hold it under him.
Gidip garajdan bebek havuzunu çıkartın. Tabanına, "İşte aptal geliyor," yazın. Ve düşeceği yerde bekleyin!
We can hear the staccato firing, and now here it comes.
Kesik kesik atışları duyabiliyoruz, ve işte geliyor.
It starts here and comes to here.
Burdan başlıyor buraya kadar.
Here comes Don't Have a Cow flying on the outside... and it's Don't Have a Cow.
Şimdi dış kulvardan Don't Have a Cow atağa geçti... ve kazanan Don't Have a Cow.
So here is our the junkyard, and the hurricane comes along, it's blowing like this.
O halde işte hurdalığımız. Ve kasırga geliyor. Bu şekilde esiyor.
It's not my fault if every horny kid, and weirdo pervert, comes in here.
Bütün sapık, acayip, azgın çocukların buraya gelmesi benim suçum değil.
It's the cool sound of KAJT... and here comes the hot sound of the British invasion :
Burası KATJ'nin süper sesi ve sırada İngiliz istilasının ateşli bir şarkısı :
When Cody comes back and we're not here Don't worry about it.
- Cody döndüğünde burada olmazsak...
But our point here is we know where real violence comes from and it's not from that magic box I like to call TV.
Ama konu şu : gerçek şiddetin neden kaynaklandığını biliyoruz. Ve o kaynak televizyon demeyi tercih ettiğim sihirli kutu değil.
But no matter what kind of ghost comes along, as long as you and I are here, Videl-san, it'll be all right!
Ne tür hayalet olduğu önemli değil Biz çok daha fazlasıyla başeebiliriz!
We've been getting that raise every year and now this Nazi in nylons comes waltzing in here and cancels it with some vague crap about corporate belt-tightening.
Her yıl o zammı alıyorduk ama şimdi bu nazi çoraplı karı ortalıkta vals yapıyor, zammımızı vermiyor bunu da bize kemer sıkma politikası saçmalığıyla yutturuyor. Hiç adil değil!
and here 683
and here you go 26
and here i was 16
and here we go 118
and here you are 183
and here it is 109
and here they are 24
and here they come 18
and here's the kicker 17
and here he comes 19
and here you go 26
and here i was 16
and here we go 118
and here you are 183
and here it is 109
and here they are 24
and here they come 18
and here's the kicker 17
and here he comes 19
and here's the thing 41
and here we are 249
and here i am 205
and here she is 38
and here he is 45
and here's why 34
here it comes 620
it comes and goes 36
it comes 41
it comes with the territory 18
and here we are 249
and here i am 205
and here she is 38
and here he is 45
and here's why 34
here it comes 620
it comes and goes 36
it comes 41
it comes with the territory 18