English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ A ] / And presto

And presto tradutor Turco

98 parallel translation
And presto change glass!
Ve birden cama dönüşüyorlar.
Just let me get this started and presto.
Şimdi hızlıca başlayalım.
You drop the pellets a week before monsoon, and presto.
Musonda bir hafta önce saçmaları bırak ve izle.
And presto, I can speak in public.
Sonuç : Toplulukta konuşabileceğim.
- And presto!
- Bingo.
More attempts to stop me, I release the safety harnesses and presto!
Bunu bir daha denerseniz, emniyet kayışlarını açarım ve presto!
... in front of her, and presto perpetuation of the species.
... çevirip sallıyor ve tataaa türünün devamı.
And presto!
ve hop!
Just a little rap on the side of the machine and presto!
Makineye hafif bir darbe ve işlem tamam!
But one collapse, and presto - you've got a snow casket.
En ufak bir çökmede, kar, mezarımız olur.
Now, we just blend the skin tones, add a little hair and presto!
Şimdi biraz ten rengi boya, biraz da kıl..
And then she'll feel really bad, and I'll console her and presto!
Ve ozaman gerçekten çok kötü hissedicek, Ben de onu teselli edip, kolayca elde edicem.
I thought I could take a boat, and presto!
Senin bir tekne alacağını ve hızlı olacağını düşünmüştüm.
You put in paper like so, touch the keys, and presto!
Kağıdı böyle koyuyorsun, tuşlara basıyorsun ve tamam!
You wiggle your little tushy in front of the audience... as you bend over to pick it up, and presto!
Yere eğilip ekmeği alırken kalçanı seyirciye doğru... hafifçe sallayacaksın, ve ta tam!
All I have to do is input the variables, run the algorithm, and presto manifesto, you have a soul mate, and it works!
Yapmam gerekenler, değişkenleri girmek, algoritmayı çalıştırmak ve presto manifesto, ruh ikiziniz yanınızda, ve bu, işe yarıyor!
And presto, the taquitos are blinis.
Küçük takolar da Rus gözlemesi olur. - Peki acılı kızarmış patatesler?
Then simply place the container in the pneumatic tube and presto,
Sonrasında taşıyıcıyı hava basınçlı kanala yerleştirin, , ve işte bu kadar,
Once I reach 96 % synaptic connection, as measured by this device all I need to do is maintain an E.E.G. frequency of 0.1 to 0.9 Hz and presto.
Sinirsel bağlantılarda yüzde 96ya ulaştım mı tek yapmam gereken 0.1-0.9 aralığında EEG frekanslarını sağlamak.
- See, Roberts retooled his system to account for those fixed races, and presto. 30 straight winners.
- Roberts sistemini hileye göre güncelledi ve, dada! Üst üste otuz yarış.
I throw out mary ann and presto.
Sonra ortaya Mary Ann ismini atar.
So, with any luck, the " stuff'will swim right to your egg and presto, you should have an embryo.
Eğer şansımız yaver gider de o "şey" yumurtana ulaşır ve döllerse bir embriyo oluşacak.
And presto :
Ve işte.
Then I just run it through the board and presto! Or snow or hail?
- Kar ya da dolu yağar?
And presto.
İşte bu kadar.
He stomps on the victim. And presto, her sweater lights up with more traces than a luau pig.
Katil, kurbanla delice dans etmiş süveteri, luau domuzundan bile fazla ışık saçıyordur.
And presto!
Ve hızlıca!
And then presto, chango fiddle-dee-dee
# And then presto, chango fiddle-dee-dee #
Then time says, " "Presto!" " And out they come.
Ve zaman'Presto'dediğinde, açığa çıkarlar.
And cross your heart. Then presto, breakfast à la carte.
Ve elini kalbine koy.
I say the magic words, Abracadabra, and then presto, its gone.
Sihirli sözü söylüyorum, abracadabra. Ve presto, gitmiş.
He could talk to the manager, and - - presto - - a new life.
O yöneticiyle konuşabilir, ve... çabucak... Yeni bir hayat!
And... hey, presto!
İşte!
You just plug it in, and two minutes later, presto.
Fişe takıyorsun, iki dakika sonra tamam.
And, hey, presto, there's a car nearly on you.
Ve yani basinizda bir araba duruyor.
And, presto... In two days, it's done!
Ve hemencecik, iki günde bitti!
Back he comes, and hey presto!
Bugün geri geldi.
Yeah, so there Buffy is, middle of the night, and she finds this whole nest of vamps, and then she just goes "Presto!"
Evet. Aslında tam olarak, presto olmayacak.
We'd like to thank Presto Pools for the equipment, and remind you that the annual Treasure Hunt will begin tomorrow at the Delrona Mall.
Presto Pools'a malzemeler için teşekkür ederiz. Her yıI yapıIan Define Avı Delrona Alışveriş Merkezi'nde yarın başlayacaktır.
And I was not to lose my voice even when I screamed for hours protesting
Ve sesim kısılana dek saatler boyu presto yaptım.
All Cyrus had to do was wait for the right moment, hit the detonator... and before you can say "presto," instant inferno.
Cyrus'un tek yapması gereken doğru anı beklemek ve tetiğe basmak ve "abra kadarba" demeye vaktin olmadan hemen yangın başladı.
Nothing up my sleeve and... presto... chango!
Tataaa!
And then presto.
Sonra da çabucak.
Et presto! ... She returns the scalpel, hurries into lunch, rather late and breathless.
Bıçağı çabucak yerine bırakıp yemeğe gitti.
I mean, one day I find out my best friend's an alien... and then the next day, presto change-o... "he's just your average Kansas farm boy."
Yani bir gün süper güçleri olan en iyi dostum var, ve ertesi gün süper kahraman Kansas'lı çiftçi çocuğu oluyor.
Left, left, left... and then hey presto, you're there.
Sol, sol, sol, sonra birden, oradasınız!
So I dig out the bullet, you match it to the weapon and, hey, presto, justice prevails.
Kurşunu çıkartırım. O silaha aitse olay kapanır. Adalet galip gelir.
Mixed and matched - - presto manifesto.
Karıştırılmış ve Uydurulmuş - presto manifesto.
Combine that wit h his natural type A and, presto, change-o, he magically pulls blood type AB out of his hat.
Bunu doğal Tip A antikorlarla birleştir ve karıştırma düğmesine bas, şapkasından sihirli bir şekilde AB grubu kan çıksın.
And presto.
Ve tataa!
Yeah, I love it when you go shopping and then, all of a sudden, presto! There's something there that makes the place less... simple.
- Evet, sen bir alışverişten döndüğünde mekanı bir anda daha az... basit hale getiren bir şeyle karşılaşmak hoşuma gidiyor ya.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]