Around me tradutor Turco
13,622 parallel translation
He based his whole team around me.
Bütün takımı bana göre kurmuştu.
- You went around me?
- Arkamdan iş mi çevirdin?
When you're around me my whole body reacts.
Sen etrafımdayken bütün bedenim tepki veriyor.
A little girl, maybe nine, she came running and, uh, put her arms around me and just asked me to get her out of that place.
Küçük bir kız vardı, belki 9 yaşlarında bana koşarak geldi kollarını bana sıkıca sardı ve....... onu oradan çıkarmamı istedi.
I don't know whether I've the right people around me because you're not...
Yanımda çalışanların doğru insan olup olmadığını bilmiyorum çünkü sen...
Ali's dancing around me talking. Never stops talking.
Ali etrafımda dans etmeye ve konuşmaya başladı, durmadan konuşurdu.
By the 12th round, he'd already closed both my eyes, broke my nose, and he was still dancing circles around me. I didn't care.
12'inci raundun sonunda iki gözümü de şişirmiş, burnumu kırmış ve hâlâ etrafımda daireler çiziyordu, ama umurumda değildi.
You're just orbiting around me.
Sen sadece etrafımda dolaşıyorsun.
Good men died all around me.
Yanıbaşımda iyi adamlar öldü.
There's a certain wall of secrecy around me, so...
Bazı şeyler gizli kalmalı.
Stop messing around and give me the ring.
Dalga geçmeyi bırak da yüzüğü ver.
You don't own the thing, but you want me to let you root around inside.
O şeyin sahibi değilsiniz ama benden o şeyin içini araştırmak için izin istiyorsunuz.
You're ordering me around?
Emretseydin bari?
- What, are you following me around now just so you can yell at me?
Ne var, tekrar bağırabilmek için beni mi takip ediyorsun?
Now that Mr. Avery's DNA is found on that particular key, I was left to question whether or not people would have me believe that not only are they carrying around keys for Teresa's vehicle, but they're also carrying around vials of Mr. Avery's DNA with them, whether it's perspiration or whatever.
Bay Avery'nin DNA'sı o anahtarın üzerinde bulunduğuna göre acaba birileri Teresa'nın araba anahtarlarıyla beraber içinde Bay Avery'nin kan, ter ve bilimum DNA örneklerinin bulunduğu tüpü de yanlarında mı gezdiriyorlar diye merak ediyorum.
It relaxes me to be around amateurs.
Amatörlerin yakınlarda olması beni rahatlatıyor.
You mean you want me to sit around and watch people drool over you?
Öylece oturup insanların sana ağzının suyunun akmasını izleyeyim yani?
Let me ask you something, Mr. Hillegas, why would you center or why would you direct some of your search efforts around the Avery property?
Size bir şey sorayım, Bay Hillegas. Neden aramalarınızı Avery arazisinde yoğunlaştırdınız, ya da neden arama ekibinin bir bölümünü direkt oraya yönlendirdiniz?
He... told me that he wanted to pick up the yard and we drove around in the golf cart and picked up stuff.
Hurdalığı toparlamak istediğini söyledi. Golf arabasıyla etrafı turlayıp çöp topladık.
You ain't driving me around looking like that no more.
Bu kılıkla beni arabayla, gezdiremezsin artık.
Can you guys stick around for me?
Yanımdan ayrılmadan durabilir misiniz?
- Let me go in, she won't know her way around.
- Bırak da ben gideyim. Kız yolu bilmiyor.
I thought I'd follow you around for a few days, but you didn't make me wait long.
Birkaç gün seni takip etmeliyim diye düşündüm ama uzun süre beklememe gerek bırakmadın.
But only because you haven't gotten around to asking me.
Henüz sen sormadığın için ben soracağım.
You should let me show you around sometime, give you the tour.
Sana istediğin zaman etrafı gezdiririm, tur atarız.
Turning around. Turn to me.
Yavaşça bana dön.
No matter how many times you leave, or how far you go, turn around and look behind you, that shadow's gonna be me, ok?
Kaç kez kaçarsanız yapın, ne kadar uzaktaysanız yapın, Arkana bak ve arkana bak, o gölge benim olacak tamam mı?
Well, after my parents got divorced neither of them really wanted me around so they decided that boarding school was in my best interest.
Ebeveynlerim boşandıktan sonra ikisi de beni istemedi ve böylece yatılı okulun benim için en iyisi olacağına karar verdiler.
Oh, yeah, she showed me around my first day.
Evet, ilk günümde bana etrafı gezdirmişti.
You're trying to switch it around on me, but I won't take the bait.
Kendimle yer değiştirmeye çalışıyorsun. Fakat oltana gelmeyeceğim.
For me to turn around and see Muhammad Ali standing right there in front of me, 15 million people watching, that was the best.
Benim içinse arkamı dönünce Muhammet Ali'yi görmek tam karşımda olduğunu görmek, 15 milyonun beni izlediğini bilmek paha biçilemez bir şeydi.
So, does anyone believe that maybe it's better to do something more than sitting around giving me a bunch of "I don't fucking knows"?
O zaman burada oturup "Bir sik bilmiyorum" demektense gidip bir şeyler yapmanın daha iyi olacağına inanan var mı?
Wife's gettin'tired of me hangin'around the house all the time.
Sürekli evde olunca eşim benden sıkılmaya başladı da.
All I do is wiggle around, and these sad horny dudes give me money.
Sadece biraz kıpırdanıyorum ve bu zavallı azmış herifler bana para veriyor.
Chase around some college girl that doesn't even want to fucking talk to me?
Benimle konuşmak bile istemeyen bazı üniversiteli kızların peşinde koşmayı mı?
Come on now, spin around, let me get a look at you.
Hadi, şimdi şöyle bir dön de, sana bir bakayım.
Nobody scratches anything for me around here, so fuck off, okay?
Burada kimse bana bir şey çizmiyor, Saçmalama, tamam mı?
When I was younger, it was right around here, me and my father were fishing and caught a catfish about half my size.
Çocukluğumda, tam buralarda, babamla balık tutuyorduk boyumun yarısı kadar bir kedibalığı yakaladık.
It woke me, I was trying to distract myself by tending to some things around the house.
Uyandırdı beni, evin işleriyle dikkatimi dağıtmaya çalışıyorum.
Look, Jerry, do me a favor, just stick around for a little while in case the big man calls, all right?
Bak Jerry, bana bir iyilik yap patron ararsa diye biraz daha kal, tamam mı?
Jerry, you gotta stick around and see me get sworn in, man.
Jerry, burada kalıp yemin ettiğimi görmen lazım dostum.
Chase guys like me... halfway around the world.
Benim gibi adamların peşine düşüp dünyanın yarısını turlamayı.
If it wasn't for me... you'd be moping around your apartment... eating ramen, reading "Alpaca Daily."
Eğer ben olmasaydım şu an evde canın sıkkın şekilde erişte yiyip alpaka dergisi okuyordun.
Jerking me around all fucking day.
- Tüm gün beni oyaladınız.
Let me show you around.
Etrafı bir gezelim.
And he didn't like leaving me with babysitters, so I've spent a lot of time on-site, and a lot of time around young men like you.
Ve beni bakıcılarla bırakmaktan hoşlanmazdı. bu sayede şantiyede, çok zaman harcadım. Genç erkeklerin arasında epey vakit geçirdim.
Keep me working around here long enough, you might get to see or feel how it works out for yourself.
Beni burada yeterince uzun süre çalıştırırsan. sende de nasıl etki bırakacağını görebilir veya hissedebilirsin.
Personally, I'd like you to take your shirt off and prance around for me.
Üstünü çıkarıp etrafımda kasıla kasıla yürümeni istiyorum.
They chased me all the way around town. A big old pervert-looking guy.
Şehir boyunca beni kovaladı.
I know this may not be the ideal choice, but let me tell you something, if she gets attached, other stars hear about it and they start sniffing around, and next thing you know, Mark Wahlberg.
Bunun ideal bir seçim olmayabileceğini biliyorum, Ama sana bir şey söyleyeyim, eğer bağlı kalırsa, Diğer yıldızlar duydular ve koklama yapmaya başladılar,
Yeah, you'll be waiting around all day for me to finish this.
Evet, bunu bitirmem için bütün gün bekleyeceksin.