Better than good tradutor Turco
551 parallel translation
I never met anybody whose talk was better than good food.
Lezzetli bir yemekten daha iyi sohbeti olan bir kimseyi hiç görmedim.
He's better than good.
Çok daha fazlası.
It's better than good, it's the best.
İyiden daha iyi. En iyisi.
It's better than good.
Güzelden de iyi.
You're better than good, but then you've had a Iot of practice.
İyiden de iyisin. Gerçi çok pratik yaptın.
Lovely is better than good.
"Güzel", "iyi" den daha iyidir.
Isn't there one thing you seem to have forgotten, that our word's as good as, or perhaps a bit better than that of a jailbird.
Seninde unuttuğun bir şey var, bizim söyleyeceklerimiz bir hapisane kuşunun söyleyeceklerinden daha önemli.
Well, as we're speaking out, ma'am, it's your behavior to my daughter-in-law, who's as good as you and better to my way of thinking, that's more than half the reason why i bought this property.
Hazır konuşuyorken bayan en az sizin kadar iyi olan gelinime karşı olan davranışınız benim düşünme sistemime göre bu mülkü almamda en büyük nedenlerden birini oluşturdu.
I'm still good, better than I ever was.
Ben hâlâ formdayım, her zamankinden iyiyim.
I feel better than ever. - Good.
Kendimi hiç hissetmediğim kadar iyi hissediyorum.
You've been mighty good to me, better than anybody else in this town.
Bana karşı, bu kasabadaki diğer herkesten çok daha iyi oldunuz.
Maybe not as good as the first, but it's better than nothing.
Ilki kadar iyi olmasa da hiç yoktan iyidir.
She's a good tank, and with a full crew she has a better chance than men on foot.
İyi bir tanktır, mürettebatı tamam olsa, piyadeden daha çok şansı olur.
They were a very good family... and he thought his son should marry someone better than a shopgirl.
Köklü bir aileydi ve oğlunun bir tezgahtarla evlenmesi fikri hoşuna gitmiyordu.
There is nothing better than the good French soil.
İyi bir Fransız toprağından daha güzel bir şey yoktur.
It should be good for better than 250 grand.
Getirisi 250 bin dolardan az değil.
Things are very good for me in Florence. Much better than Rome.
" Floransa'yı sevdim, Roma'dan daha iyi.
If she can't handle young people a little better than that, she wouldn't make a very good schoolteacher.
Çocuklarla baş edemezse iyi bir öğretmen olamaz.
Better than 9,000 head across in less than four hours. That's awful good, Tom.
Dört saatten az sürede 9,000 baştan fazla hayvan karşıya geçti.
Grazing land's good, there's plenty of water, so we're better off than many.
Otlaklarımız iyi ve bol suyumuz var, yani pek çoğuna göre durumumuz iyi.
But loafing around and drinking is good, better perhaps than being a husband.
Ama boş boş dolaşmak ve içmek belki de bir koca olmaktan daha iyidir.
You're better than I thought, and I always thought you were good.
Düşündüğümden de iyisin, iyi olduğunu her zaman düşünüyordum.
I happen to know her a good deal better than you do.
Onu senden daha iyi tanırım.
What I'm telling you is as good as any, better than most.
Sana gösterdiğim hepsi kadar ve en çoğundan daha iyi.
A good man is better than a bad man.
İyi bir adamdan kötülük gelmez.
It's much better to have good looks than brains, because most of the men I know can see much better than they can think.
Güzel görünmek zekâdan çok daha iyidir çünkü, tanıdığım çoğu erkek, düşündüklerinden daha iyi görebiliyor.
Also, I had a good look at this Joe and, well, I'm only being honest with myself when I say that in my opinion, he's even better-looking than I am,
Ayrıca, Joe'ya iyice baktım ve tamamen dürüstçe söylemem gerekiyor ki benim fikrime göre, o benden çok daha yakışıklı.
Better to betray him for his good than be thought a traitor... without profit.
Bir faydasını görmeden ona ihanet etmektense, faydalanarak ihanet etmek daha akıllıca olur. Ne diyorsun sen, kadın?
But who has said it better than our good friend lago?
Fakat bunu iyi dostumuz Iago'dan daha iyi kim söylerdi?
You better hope it does you more good than it did them.
Dua et de, onların durumuna düşme.
Because you are much too beautiful to be so good, and I was thinking being good is better than being bad, yes?
Çünkü, bu derece uslu olamayacak kadar güzelsin.
Maybe it's unlikely, but it might be a good idea to understand comets and collisions and catastrophes a little bit better than we do.
Pek olası olmayabilir ama kuyruklu yıldızları, çarpışmaları ve doğal afetleri daha iyi anlamak iyi bir fikir olabilir.
Tom had always thought that any woman was better than none, while Molly never felt that one man was quite as good as two.
Tom her zaman bir kadın kadınsız kalmaktan iyidir diye düşünmüştür. Molly'se hiçbir zaman tek bir erkek ikisi kadar iyidir diye düşünmemiştir.
And do you imagine, good sir, I have no better regard for my cousin than to assist her in carrying on an affair between you two... which must end in her ruin?
Nazik Bey efendiciğim, sonunda Sophie'yi mahvedecek bir aşkın çöpçatanlığını yapacak kadar kalpsiz mi zannediyorsunuz beni?
See how much faster the new-formula, better-than-ever Garbagine tablets are than that no-good brand.
Yeni formüllü, tüm zamanların en iyisi Garbagine hapları kötü markalılardan ne kadar hızlı işe yarıyor, gör.
Better a good bridge than a bad fresco.
Kötü bir fresk yapacağıma iyi bir köprü yaparım!
This good-for-nothing leads a much better life with me than she did with her own mother!
Ben bu asalağa öz anasından daha iyi bakıyorum. Kim? Onu kim besliyor?
Nearly a good offer gentleman but come, you can do better than that!
Neredeyse iyi bir teklif beyefendi ama hadi, bundan daha iyisini yapabilirsin!
I think Vindicator is as good or better than any longhorn alive.
Vindicator'ün iyi olduğunu düşünüyorum veya canlı bir Longhorndan daha iyi.
There's nothing better than expanding good, old rules.
Daha iyisi olamazdı, eski adetler.
Well, it wasn't very much, but it's a good deal better than the alternatives.
Yeterli değildi ama alternatiflerinden daha iyiydi.
At my age a good death is better than a bad conscience.
Benim yaşımda şerefli bir ölüm kötü bir vicdandan iyidir.
Better two good pairs of eyes, than three, only half good.
2 iyi göze sahip olmak, 3 yarı-iyi göze sahip olmaktan iyidir.
There's nothing better than a good, hot soak.
Güzel, sıcak bir banyo gibisi yoktur.
There is nothing better than a good story.
Sorun yok onu bırakın.
Look, son, nobody likes a good snafu better than I do... but this doesn't seem fair to everyone else.
- Selam. - Bu kim? O Tuzakçı.
It's a good thing I'm a lady or you'd need a nurse, buster. I should have known better than to help somebody who has no regard for other people!
Bak, Şahin, ya sen de öyle olduğunun farkına varsaydın?
Well, the good Lord said, "Ike, you know, you're doing better than Me."
Tanrı dedi ki : "Ike, aslında sen benden daha iyi bir iş çıkarmışsın."
Now, we have just passed through the month of November, usually a month of fogs and gloom, but, on the whole, a month I've liked a good deal better than some other months we've seen during the course of this present unpleasantness.
Daha yeni Kasım'ı atlatmıştık, normalde kasvet ve sis dolu bir ay, ama bütün olarak baktığımızda, bizim için, geçirdiğimiz bir çok aydan daha iyi sonuçlanmıştı, hele ki süregelen umutsuz durumu göz önünde bulundurursak...
He would know better than anyone else that removal of the prostate is a very good operation. Very highly successful.
O prostatın çıkarılmasının çok iyi bir ameliyat olduğunu, çok başarılı olduğunu herkesten iyi bilir.
Good is better than nice.
İyi hoştan daha iyidir.
better than sex 19
better than me 42
better than ever 45
better than what 22
better than you 74
better than nothing 32
better than anyone 25
better than 39
better than okay 22
better than that 75
better than me 42
better than ever 45
better than what 22
better than you 74
better than nothing 32
better than anyone 25
better than 39
better than okay 22
better than that 75
good 48980
good night 12775
good morning 12476
goodbye 8643
good luck 6133
good evening 5411
goodnight 1676
goody 261
good morning to you 106
goodness 671
good night 12775
good morning 12476
goodbye 8643
good luck 6133
good evening 5411
goodnight 1676
goody 261
good morning to you 106
goodness 671
good job 2434
goodspeed 27
goodweather 34
goodie 48
good boy 1464
good luck tomorrow 38
goodwin 111
good afternoon 2327
good morning to you too 27
good to see you 2547
goodspeed 27
goodweather 34
goodie 48
good boy 1464
good luck tomorrow 38
goodwin 111
good afternoon 2327
good morning to you too 27
good to see you 2547
good for you 2168
good to hear from you 16
good girl 941
good to know 481
good call 326
good work 1533
good day 1886
good one 705
good luck to you all 17
good work today 50
good to hear from you 16
good girl 941
good to know 481
good call 326
good work 1533
good day 1886
good one 705
good luck to you all 17
good work today 50