English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ B ] / Bold move

Bold move tradutor Turco

154 parallel translation
Now "Troubadour" making a bold move on the outside
Şimdi "Troubadour" dışarıdan cesur bir hareket yapıyor!
It's a bold move.
İsabetli bir karar.
That's a pretty bold move there, Mr. Stone.
Bu çok arsızca bir hareket, Bay Stone.
What we need now is a bold move into Cambodia and go right after their VC base camps and, uh... make'em scream, hit'em in the ass.
İhtiyacımız olan şey Kamboçyaya cesur bir karekettir, ve onların V.C kamplarına girmek, ve onları bağırtmaktır. Ne düşünüyorsun, Henry?
It was a bold move.
Çok cesurca bir hamleydi.
In a bold move that has stunned Hollywood insiders... newly divorced comeback kid Troy McClure... has turned down the supporting lead in McBain IV... to direct and star in his own pet project... The Contrabulous Fabtraption of Professor Horatio Hufnagel.
Hollywood'un iç yüzünü bilenleri şaşırtan bir hamle yeni boşanan çocuk Troy McClure McBain TV'deki yardımcı oyuncu teklifini reddetti ve kendi yönetmenliğini ve oyunculuğunu yapacağı "The Contrabulous Fabtraption of Professor Horatio Hufnagel" filmine başladı.
This was a bold move.
Bu gözü pek bir eylemdi.
As the leaders enter the pivotal turn, it looks like True Love is out front but Carpe Diem, in a bold move here, they are gaining ground.
Öndeki tekneler dönüşlerini yaptı. "Gerçek Aşk" önde görünüyor. Ama "Carpe Diem" cesur bir hareket yaptı, arayı kapatıyorlar.
Tom, it looks like the fugitive is going to make a bold move off an exit off 285.
Tom, görünüşe göre kaçak, 285. otoyolun çıkışından cesur bir dönüş yapıyor.
Time for a bold move.
Cesur bir hamle vakti.
It was a bold move, I admit.
Kabul etmeliyim ki, cesur bir hareketti.
- Now there's a bold move.
Cesur bir hamle.
- That's a bold move.
- Cesur bir hamle.
A bold move.
Cesur bir hareket.
I must admit, it's a bold move, Lex, but it won't work.
Kabul etmeliyim ki bu cesurca bir hareket Lex, fakat işe yaramayacak.
I'm aware it was a bold move... one of those impulses that grabs you... but so far we're okay. Right?
Cesur bir hamle olduğunun farkındayım insanı sürükleyen dürtülerden biri ama şu ana kadar her şey iyi. değil mi?
And Buster makes a bold move.
Ve Buster cesur bir hamle yapar.
Just last week Enron captivated Wall Street with its bold move into broadband, teaming up with Blockbuster to deliver movies on demand.
Geçen haftadan beri, Wall Street ` te Enron ` un geniş bant atılımı ve BlockBuster ile ortak olarak "isteğe bağlı video" girişimi konuşuldu.
A bold move, but in the circumstances, I don't think he's got much other choice.
Bilerek yapılmamış bir hareket ancak bu durumda... başka bir seçeneği olduğunu düşünmüyorum.
Just last week Enron captivated Wall Street with its bold move into broadband, teaming up with Blockbuster to deliver movies on demand.
Geçen haftadan beri, Wall Street'te. Enron un geniş bant atılımı ve. BlockBuster ile ortak olarak "isteğe bağlı video" girişimi konuşuldu.
That was a bold move, sending in thorn demons.
Bu cesur bir hareket, diken şeytanlar göndererek oldu.
Putting the marriage ahead of the company... Bold move.
Evliliğini şirketin önüne koymak cesur hamle.
That's a bold move, Samuel.
Bu cesur bir hareket, Samuel.
Pretty bold move, making a copy of mrs. Hauser's test right under her nose.
Bayan Hauser'in burnunun dibinde sınav sorularının fotokopisini çekmek çok cesur bir hareket.
That's a bold move.
Cesur bir hareketmiş.
That's a very bold move, Arvin.
Bu çok cesur bir hareket Arvin.
Bold move by Coach Taylor.
Koç Taylor'dan gözüpek bir hamle.
It's a bold move to Photoshop yourself into a picture with your girlfriend and her kids on a ski trip with their real father.
Kendini Photoshop ile kız arkadaşının ve çocuklarının gerçek babalarıyla gittikleri tatil resmine yerleştirmek küstahca bir hareket.
Bold move out of the gate.
Bu ne cesur hareket.
Bold move.
Cesur hamle.
That's a pretty bold move.
Bu çok cesurca bir hareket.
I need to make a move, a bold move.
Bir adım atmam gerekiyor, cesurca bir adım.
Look, you made a bold move comin'out here, partner, maybe the first one of your life.
Bak, buraya taşınarak çok cesurca bir iş yaptın ortak, belki de hayatında ilk defa.
Bold move going to the press to land yourself some publicity, but ultimately idiotic, kiddo.
Kendine bir kamuoyu yaratmak için basına gitmek cesurca bir hareket, ama inanılmaz aptalca, çocuğum.
Bold move.
Cesurca.
Well, Dad, seeing that I'm nearing the big Four-O I've decided to make a bold move.
Evet, baba, mademki muhteşem kırklara merdiven dayadım cesur bir hamle yapmaya karar verdim.
Very bold move.
Çok iyi bir hareket Evet
That's a bold move.
Bu çok... cesurca bir hareket.
I know we wanted to Make a bold move,
Gözüpek adımlar atmaya çalıştığımızı biliyorum,
Bold move, Naomi.
Yanlış hamle, Naomi.
- That is a bold move.
- Çok cesur bir hareket.
Bold move!
Harika gerçekten!
We'll have to make a bold move if we're to draw them out of the factory and keep their attention on us and not the Padawans.
Onları fabrikanın dışına çekip, dikkatlerini Padawan'ların değil,.. ... kendi üzerimizde tutacaksak bir cesur hareket yapmamız gerekecek.
Secretariat making a bold move.
Secretariat güçlü bir hamle yapıyor.
That was a bold move.
Cesur bir hareketti.
Bold move to skip straight to surgery.
Direkt cerrahiye geçmek cesur bir hareket.
Oh, my God. You need to make a bold move.
Cesur bir şey yapmalısın.
If you are listening, Jedi... you've made a bold move... and a grave mistake.
Eğer dinliyorsan Jedi... Cesurca bir hamle yaptın... ve de büyük bir hata.
That was a pretty bold move.
- Oldukça cesur bir hareketti.
What a bold, uncompromising move.
Ne cesur, ne ilkeli bir hamle.
Yes, tail Baldhead if you want to find Eyeball, he'ill make his move tonight.
Bold ve Koca Göz'ü arıyorsanız... Bold bu gece ortalığı karıştıracak

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]