English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ M ] / Move it along

Move it along tradutor Turco

264 parallel translation
Move it along, there!
Bu tarafa gelin, yürüyün!
Move it along.
İlerleyin.
Now, move it along, mister.
Şimdi çekil bakalım, bayım.
Move it along.
İlerle.
Move it along!
Yürüyün!
Move it along, let's go.
Yürüsene, git!
Move it along!
Sürün!
Move it along!
Durmasınlar!
Move it along, men.
Hadi çabuk olun.
So now we just move it along.
Bundan sonrasını ikimiz halledeceğiz.
Just move it along.
Hemen başlayalım.
Move it along, move it!
Ona doğru sürün, ona doğru!
Okay, move it along.
Peki, devam ediyoruz.
Come on, move it along.
Haydi, kımılda.
All right, lets move it along!
Hadi, biraz hareket edin.
All right, Gramps, move it along. What's the booking, gentlemen?
Durum nedir, beyler?
Alright, can we move it along?
tamam, tek başımıza yapabilirmiyiz?
We're running a little bit late, so could you move it along?
Zaten geciktik, acele edebilir misiniz?
Can we move it along? The white zone is for loading and unloading passengers only.
Beyaz alan sadece yolcu indirmek ve bindirmek içindir.
Yeah, well, we gotta move it along here, Cheryl Ann.
Peki, peki. Devam edelim Cheryl Anne.
- Move it along!
- Geri çekilin!
Can we move it along?
Bir an önce başlayabilir miyiz?
Hurry, move it along.
Çabuk, acele et!
Move it along, pal.
İlerle, ahbap.
Cop goes, " Just wanted to make sure you had some friends. Move it along.
Polis de " Sadece, önemli arkadaşların olduğundan emin olmak istemiştim.
Move it along.
Kımılda.
Let's go! Move it along!
Devam et!
Let's move it along.
Hadi devam edelim.
Come on! Move it along!
Hadi yürü!
Move it along.
Devam et.
Come on, Quark, move it along.
Haydi Quark, uzaklaş.
Move it along, folks.
İlerleyelim, lütfen.
- Can we move it along? - Dr. Katz's office.
Daha hızlı gidemez miyiz?
Come on, move it along.
Hadi, ilerleyin.
Move it along.
Çok iyi. Yürüyün.
Everybody off the train, please. Come on, folks, move it along.
Herkes insin lütfen, haydi millet ilerleyin.
- Move it along.
- Yürüyün.
It might be better all around if you'd move along, Masters.
Kendi yoluna gitsen daha iyi olur Masters.
This is a floating game, see? We just stick around in one place until it gets too hot. Then we move along.
- Toby, burada hükümet olmadığına dair şu makaleyi okumuş olabileceğinizi düşünüyor.
Admiral Honey say move it, we move. Come along, sisters-cousins.
Amiral tatlım, hareket et demeliyiz, Gelin kızkardeşler.
Klingman runs it and owns a piece of it too, but I've been instructed to tell you that if you move him out, our friend in Miami will go along.
Klingman orayı işletiyor ve hissesi de var. Sana şunu söylemem istendi : Onu atacak olursan, Miami'deki dostumuz yanında olacak.
I put something down, I know where it is, so she has to come along and move the damn thing so I can't find it.
Birşeyi koyuyorum, yeri belli... illa ki gelip kahrolası şeyi bulamayayım diye başka yere koyacak.
Move it along.
Devam edin.
- Cool it, everybody. Move along.
Fred!
Obsess Completely returns we felt like the first season was like three seasons jammed into one we do move faster on our show then most shows it moves at about a mile a minute and it really just rocks along you brought him home
Birinci sezonda, sanki üç sezon, bir sezona sıkıştırılmış gibi hissettik. Bizim dizimiz, pek çok diziden çok daha hızlı ilerliyor. Dakikada 1,5 km yol alıyoruz ve çok sarsılıyoruz.
I've gotta move it along.
Şu anda programın ortasındayız. Biliyorum, biliyorum, dâhimiz iş başında.
Come on, people, move it along.
Oh, tanrım.
Every time you move along the seat on the bus to avoid contact every time you avoid poking your fingers into a patient ´ s illness it ´ s fear of the fellowship.
Otobüste birine temas etmemek için koltuk değiştirmek veya hastaya dokunmamaya çalışmak dostluk korkusudur.
'It would be a simple matter to move the children'but someone somewhere along the bureaucratic line is saying no.'
'Uçaklar çocukları çıkarmak için iyi bir yol olabilir. 'Ama bir yerlerde bazı kişiler, bürokrasi "hayır" diyor.'
I thought it would help move things along.
İşleri hızlandırır diye düşündüm.
Take a cab. Move it along.
- Taksiyle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]