Can we just talk tradutor Turco
923 parallel translation
Can we just talk?
Sadece konuşabilir miyiz?
Can we just talk about somethin'else now? Yeah.
- Başka bir şeylerden sözedebilir miyiz artık?
Ed. Can we just talk about something else?
Başka bir şey hakkında konuşabilir miyiz?
Can we just talk, huh, Billy?
Konuşabilir miyiz, Billy?
Can't we go sit somewhere in private and talk, just you and I?
Gidip bir yerlerde başbaşa... -... konuşamaz mıyız, sadece sen ve ben?
And if it doesn't, we can just sit in front of the fire... and talk.
Yağmazsa da ateşin karşısında oturup sohbet ederiz.
We can talk and laugh have our supper, read, play games, just as we would at home.
Konuşabilir, gülebilir, yemeğimizi yiyebilir, okuyabilir, oyunlar oynayabiliriz. Tıpkı evdeki gibi.
Walter, honey, can't we just try and talk about this?
Walter, tatlım, bunu konuşmayı deneyemez miyiz?
- Can't we just talk?
- Yalnızca konuşamaz mıyız?
Maybe we can have lunch or, uh, maybe just talk on the phone, all right?
Belki birlikte öğlen yemeği yeriz, veya telefonda konuşuruz.
We can't just sit around and make small talk.
Öylece oturup sohbet edemeyiz.
- Can't we just talk?
- Sadece konuşsak?
We can save ourselves considerable hardship if we just back water, talk it out before we make our move.
Öbür tarafa doğru gidelim, böyle daha kolay olur. Harekete geçmeden önce aramızda konuşuruz.
Those three impostors, I just... Uh, listen, can we talk?
Şu üç sahtekar, ben sadece - Uh, dinle, konuşabilir miyiz?
We can just sit and talk, be with each other. Relax.
Sadece oturup konuşamaz mıyız, birbirimiz hakkında?
We can just stroll and talk.
O zaman yürüyelim ve konuşalım.
Can't we just talk?
Konuşamazmıyız?
- You just calm down. - We can talk.
- Konuşabiliriz.
We can talk about it, not just in whispers.
Fısıldamak yerine bunu açıkça konuşabiliriz.
" He's real smart, and we can just talk about everything.
Çok akıllıdır ve her şeyi konuşabiliriz.
Can't we just talk about it?
Bunu konuşamaz mıyız?
Can we just talk?
Konuşabilir miyiz?
- We can just talk, Chris.
- Sadece konuşabiliriz.
I gotta talk to you. Can we just...
Seninle konuşmalıyım.
Don! Can't we just talk about this?
Don, bu konuyu konuşamaz mıyız?
Can't we just talk about it?
Bu konuda konuşamaz mıyız?
"Can we talk?" Just a question.
Konuşalım mı? Bir şey soracağım.
We can talk on the phone just as easy.
Biz özel olarak telefonla konuşabiliriz.
We can just sit here and talk.
Burada oturup konuşabiliriz.
Just thinking of somewhere we can talk.
Konuşabileceğimiz bir yer olsun da.
Well, can't we just talk?
Bob.
But can't we just have a little talk? Bob, you are testing my patience.
Ufak bir konuşma yapamaz mıyız?
Martha, can't talk now, we've just made First Contact, did you see?
Martha, şu an konuşamam. İlk Bağlantıyı kurduk, gördün mü?
So I think maybe if we just talk about it, we can put it behind us.
Konuşursak olanları unutabiliriz diye düşünüyorum.
Can't we just talk?
Yalnızca konuşamaz mıyız?
Just so that we can talk.
Konuşmak için.
- Can we just not talk about this now?
- Bu konudan bahsetmesk olmaz mı?
We can just hold hands or sit and talk.
El ele tutuşup oturur, konuşuruz.
Yeah, but no one will talk and we can't subpoena them just for a mediation.
Evet ama hiçbiri konuşmaz, böyle bir duruşmaya çıkaramayız onları.
Can we just go outside and talk for a second?
Sakin bir yer bulup konuşabilir miyiz?
Can we just not talk about sex right now?
Courtney, şu anda seksten söz etmesek olmaz mı?
I mean, can't we just talk for a while, get to know each other again just catch up a little?
Yani şimdi sadece konuşmaya ve birbirimizi yeniden tanımaya çalışsak açığımızı kapatsak?
I'm sorry. I just hate to think that medicine is all we can talk about.
Tıptan başka şey konuşamadığımızı düşünmek istemiyorum.
Mother, just once, can we go to lunch and not talk about what I'm wearing or where my career is going?
Anne, tek söylediğim bir kere olsun yemeğe çıktığımızda giyimimden veya kariyerimin nereye gittiğinden konuşmasak olmaz mı?
Can we just not talk right now?
- Şu an bunları konuşmasak olmaz mı? - Tamam.
Listen, you know... if you want to have lunch or something... we can talk about Louie and, you know, just kind of shoot the breeze.
Dinle, bilirsin... Eğer yemek falan yemek istersen... Loui hakkında konuşabiliriz ve bu ciddiyeti biraz azaltabiliriz.
And we can just talk about stuff outside work, you know, person - to - person.
İş dışında bir şeylerden bahsederiz. Havadan sudan konuşuruz.
- Look, just sit down so we can talk.
- Bak, sadece oturup konuşalım.
I mean, why can't we just, you know, get Chinese food and sit on the floor and talk about God or something?
Yani sadece, bilirsin yerde oturup Çin yemeği yerken... Tanrıdan bahsetmiyoruz.
Why can't we just order Chinese food and sit on the floor and talk about God?
Neden Çin yemeği sipariş etmiyoruz. Ve oturup Tanrıdan bahsetmiyoruz?
Let's just talk to someone who can get this over with, shall we?
Hadi bütün bunlara son verebilecek biriyle konuşalım, olur mu?
can we just talk about this 16
can we meet 42
can we talk 597
can we talk later 46
can we 921
can we talk in private 32
can we start over 34
can we go 232
can we talk about something else 49
can we go home 29
can we meet 42
can we talk 597
can we talk later 46
can we 921
can we talk in private 32
can we start over 34
can we go 232
can we talk about something else 49
can we go home 29
can we see it 30
can we go now 187
can we do this later 36
can we help you 104
can we talk for a minute 25
can we just 158
can we talk to you 24
can we move on 42
can we please 44
can we come in 129
can we go now 187
can we do this later 36
can we help you 104
can we talk for a minute 25
can we just 158
can we talk to you 24
can we move on 42
can we please 44
can we come in 129