English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ C ] / Check

Check tradutor Turco

79,004 parallel translation
Oh, perhaps I should check on the children.
Ben çocukları bir kontrol edeyim.
Operator, can you check that number again, please?
Santral, numarayı tekrar kontrol eder misiniz?
Jason, - I came to check on you guys.
Jason, size bakmaya geldim.
One thing I've been thinking... one thing I need you to help me with... let me check your gun.
Düşündüğün bir şey var... Yardım etmeni isteyeceğim bir şey. Ver bir silahını kontrol edeyim.
Check this...
Dinleyin.
Check out what's going on in the quarter, you know,
Oralarda neler var bir baksak.
You have your office check-in and urinalysis appointment today.
Kontrol için idrar tahliliniz var.
I'm gonna check out the substructure.
Alt yapıyı kontrol edeceğim.
I'll check and see if I can get your first appearance moved up.
İlk kez hakim karşısına çıkışını erkene almaya çalışacağım.
It's a big check in the "pro" column.
Artılar tarafında önemli bir madde.
I'm gonna check again just to make sure.
Bir kez daha kontrol edeceğim.
You... you'll have to check.
Bir baktırsanız iyi olur.
That's the one! Check the gate!
Ağzına sağlık!
I think we're gonna need to check that.
Sanırım ona bir bakmamız gerekecek.
You gonna check'em or can we move on?
Bakacak mısın, yoksa devam edelim mi?
So I'll take a rain check.
- Bir dahakine diyelim.
You're hoping we'll either find another carrier or cut you an enormous check.
Şimdi ya başka bir şirket bulmamızı ya da size dev bir ödeme yapmamızı umuyorsunuz.
I got a drillhead that's acting up on me out on the north forty I gotta check.
Kuzey yolunda gıcıklık yapan bir matkap kafasıyla ilgilenmem gerekiyor.
Kelly has to check your card.
Kelly kartını bir kontrol etsin.
Check it out.
Bak şimdi.
Look... we did a check... there wasn't much.
Bak, biraz kontrol ettik... fazla birşey yoktu.
That check is all you'll get for now.
Şimdilik sadece bu kadarını alabilirsin.
Call City National first thing in the morning when they open and cancel a check for me.
Sabah ilk iş, banka açılır açılmaz City National'ı ara ve benim için bir çeki iptal et.
He'll check your credentials against the ones we pre-cleared.
Önceden hazır ettiğimiz kimliklerinizi kontrol edecek.
Based on the claim check, they're in a gun case belonging to the gent in seat 14c.
- İki av tüfeği. Silah teslim raporuna göre tüfekler kutusunda 14C'de oturan beyefendiye ait.
Check again.
- Tekrar kontrol et.
Check out this setup.
Şu kurulumu kontrol edin.
I sent a team to check it out.
Kontrol etmek için bir ekip gönderdim.
- Let... let's check them out.
- Hadi... kontrol edelim onları.
Check on Vito.
Vito'ya bak.
Check your sell-by date, ladies, faux lesbian kissing hasn't been taboo since 1994.
Son kullanma tarihinizi kontrol edin, sahte lezbiyen öpüşmesi 1994'den beri işe yaramaz.
Right. Yeah, I'm gonna take care of the check, all right.
Pekala, hesaba ben ödeyeceğim tamam mı?
Check it, it's all online.
Kontrol et, hepsi internette var.
I'll check in as soon as I'm clear of this.
Bu iş biter bitmez yanınıza geleceğim.
I advise you check out that two-story building, northwest corner of town.
Size şehrin kuzeybatı köşesindeki... iki katlı binayı kontrol etmenizi tavsiye ederim.
I gotta check in at the Embassy, and then I'm wheels up at midnight.
Elçiliğe gitmek zorundayım... ve akşama da geri döneceğim.
If we leave this behind, it's like leaving a blank check to buy weapons.
Eğer bunu arkada bırakırsak, silah almaları için boş bir çek bırakmış oluruz.
Well, did you check the next-of-kin database?
En yakın akraba veritabanına baktın mı?
I have to check something. I'll see you later.
Bir şeyi kontrol etmem lazım.
I should probably check your grades.
Notlarını kontrol etmeliyim.
I just want to check out our duct work from last week.
Sadece geçen haftaki boru işini kontrol edeceğim.
I need you to check the boiler room.
Kazan dairesini kontrol et.
Did you check up your ass?
Kıçını kontrol ettin mi?
Yeah, check.. yeah.
- Evet kontrol ettim.
Just wanted to check in with you after everything.
Olanlardan sonra sana bakayım dedim.
I'll check in later.
Ben seni ararım.
Wanted to come check on you.
Gelip kontrol edeyim dedim.
Check the kitchen!
Mutfağı kontrol edin!
Check the system again.
Sistemi tekrar kontrol et.
- I don't check Twitter.
- Ben tweetleri kontrol etmem.
Check this out.
Şuna bir bakın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]