Check them out tradutor Turco
367 parallel translation
Check them out, Bones.
Bunları bir incele, Bones.
Let's go check them out.
Kontrol edelim.
Check them out Hold them out and don't let'em score
Dikkat edin, onları uzak tutun, puan alamasınlar.
Check them out Hold them out and don't let'em score
Dikkat edin, uzak tutun puan alamasınlar.
We'll check them out here.
- Onları burada kontrol ederiz.
I'll send the robot down to check them out.
Robotu, onları alması için aşağıya göndereceğim.
Check them out, Frank.
Bunları kontrol et Frank.
I gotta check them out.
Onları araştırmak zorundayım.
Well, let's check them out.
Pekala, haydi şunları kontrol edelim.
Check them out.
Herkesi sorgulayın.
Let me check them out.
Senin için bakmama izin ver.
Want to check them out?
Ağızlarını aramak ister misin?
Just check them out.
Sadece ağız ara.
I'm glad I came to check them out.
Onlara bakmaya gelmekle iyi ettim.
- You didn't come to check them out.
- Onlara bakmaya gelmedin.
Well, to see you and to check them out.
Seni görmeye ve onlara bakmaya.
Jerry is on his way to Tokyo to check them out, and probably every geisha within a hundred miles.
Jerry yerinde görmek için Tokyo'ya gidiyor. Muhtemelen bölgedeki tüm geyşaları da.
Did you check them out?
Gördün mü?
Check them out.
Şuna bakın!
Why don't you let them in so we can check them out?
Neden onları dışarıda kontrol etmemize izin vermiyorsunuz?
Check them out.
Onlara bir bak.
Check them out.
Bir dene bakalım.
But check them out.
Ama yine de araştırın.
I need you to check them out, see if anyone's had contact with him.
Sen onlara bak. Biriyle temas kurup kurmadığını öğren.
We'll check them out.
Onları muayene edeceğiz.
Hopkins, Batten, get out there. Check them out!
Hopkins, Batten gidin kontrol edin!
Hey, george! Ask them who's responsible for forgetting all the luggage. You better come in here and check me out.
Eğer kaybediyor gibi hissederse tepenin üzerine çık, derin bir nefes al ve zihnini tamamen temizle.
How about you contact the New York Police Department, have them check out his father?
New York Emniyetiyle görüşsene. Babasını araştırsınlar.
Mr Spock, check them out. Computer, linguistic bank.
Bilgisayar, dil bankası.
Let me take you to the dispensary, have them check you out.
Seni dispansere götüreyim de bir baksınlar.
- You'll check them all out, naturally.
- Doğal olarak, hepsini kontrol edeceksiniz.
I'm gonna try to pull one of them out, so I can analyze its blood and check its cells.
Onlardan birini dışarı çıkarmayı deneyeceğim. Onun kanını ve hücrelerini kontrol ederim.
We'll go out to the mine in the morning check, make sure we got rid of all of them.
Emin olmak için sabah benimle gelirsiniz kontrol ederiz. Bunlardan kurtuluruz.
Get the whole thing full and go on down to the check-out counter and look for somebody with just one item, and ask them if you can get ahead of them.
Arabayı komple doldurup kasaya gidin tek bir ürünü olan birine bakınıp önünüze geçebilir miyim diye sorun.
Give them an excuse to check out the environmentalists, dancing societies organic-food freaks and, uh, oh, yes, the lefty priests.
Onlara çevrecileri, dans kulüplerini, organik meyve manyaklarını araştırmak için bir bahane ver yeter. Ha bir de solcu rahipleri.
They impounded it. The trouble is, I think Comtron talked the sheriff into letting them check out the car.
Sorun şu ki sanırım Comtron şerife incelemek için arabayı vermesini söylemiş.
Tommy, don't you think it's kind of easy for them to figure out... check out who put that building up for you in the first place?
Tommy, o binayı senin adına kimin diktiğini bulamazlar mı sanıyorsun?
Hey, check them out!
Hey, şunlara bak!
Did you see which way they went? - Well, I didn't even see them check out.
- Nereye doğru gittiklerini gördün mü?
Check them out. Here, in Miami. Dallas.
Üstgeçitte duran S.M. Holland, Richard Dodd... ve James Simmons.
And if you still can't figure out why Jennings made me use them anyway check out the requisition file on Aegis-1.
Jennings'in neden beni onları kullanmaya zorladığını hala anlayamadıysan... Aegis-1'le ilgili sipariş dosyasına bak.
Well, I just wanted to check on them before I head out.
Çıkmadan önce onları bir kontrol etmek istemiştim.
I am not like them, check out my neck
Onlar gibi değilim, boynumu kontrol et.
I'D LIKE YOUR DATES TO CHECK OUT ON AT LEAST 7 OF THEM.
Partnerinizin bu 10 emirden en azından 7 tanesini gözden geçirmesi iyi olur.
When we spoke to them, they were going to check out the outermost moons.
Onlarla konuştuğumuzda, dış kesimde bulunan ayları incelemeye gittiklerini söylediler.
I need to check out them shows to see how much they pay.
Fiyatları öğreneceğim.
Look, we can go in with them, check it out, split.
- O tür şeylerden anlamam ben. Onlarla beraber gideriz, biraz bakarız ve sonra ayrılırız.
I had to have them check you out.
Seni en azından bir yoklamaları gerektiğini bildirmek zorundaydım.
Tell them to keep him in restraints and check him out.
Bağlı tutmalarını ve başında beklemelirini söyleyin.
None of them check out.
Hiçbiri bizden değil.
Check them all out again.
Herkesi tekrar soru tur.
check them 18
outside 883
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
outside 883
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
out of order 40
out of my mind 17
out of the blue 171
out of interest 20
out of sight 112
out of town 49
out of nowhere 149
outstanding 214
out loud 97
out of order 40
out of my mind 17
out of the blue 171
out of interest 20
out of sight 112
out of town 49
out of nowhere 149
outstanding 214
out loud 97
out of 299
out of my sight 38
outside of work 17
out of respect 50
out like a light 17
out of my house 22
out of mind 55
out of love 16
out of time 18
out of the way 896
out of my sight 38
outside of work 17
out of respect 50
out like a light 17
out of my house 22
out of mind 55
out of love 16
out of time 18
out of the way 896