English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ E ] / Everybody stop

Everybody stop tradutor Turco

449 parallel translation
Everybody stop
Bu kadar yeter!
Everybody stop!
Herkes dursun!
Everybody stop.
Herkes dursun.
Could everybody please just stop coming at me for a minute?
Lütfen herkes bir dakikalığına bana gelmeyi kesebilir mi?
Stop shooting', everybody!
Herkes ateşi kessin!
Everybody watch for a nice place and I'll stop.
Herkes gözlerini dört açıp güzel bir yer baksın, ben de durayım.
When they stop blowing, it's going to be a new year in the world for everybody except you.
Siren kesildiğinde... dünyadaki herkes için yeni bir yıI olacak. Sen hariç.
Everybody's saying she wasn't here, but I'm going to find her... even if I have to stop the train.
Herkes burada olmadığını söylüyor, ama onu bulacağım treni durdurmam gerekse bile.
If we stop and pick up everybody we see on the road we ain't gonna get in till next week.
Yolda gördüğümüz herkesi durup alırsak haftaya ancak varırız.
Everybody can't stop like that!
Kimse şak diye duramaz!
Stop shouting. Do you want to wake everybody in the house?
Bağırmayı kes, evdeki herkesi uyandıracaksın.
Stop handling me, everybody, please!
Beni çekiştirmeyi bırakın ikiniz de lütfen!
Al said to stop everybody.
Al, kim gelirse durdurmamı söyledi.
Everybody talks and stop believing that the girl...
Herkes görüşebilir.. .. kızı engellemek mümkün değil... Ne demek istediğimi biliyorsun.
He can stop floods, end droughts grow enough for everybody!
Selleri durdurabilir, kuraklığa son verir herkese yetecek ürünü yetiştirir!
Well, look, it comes to everybody, to you, to me... stop your bawling.
Bak, bu herkesin başına gelecek. Senin de, benim de.
And tell everybody to stop threatening me with cutting off my water and electricity.
Suyunuzu keseriz, elektriğinizi kapatırız diye tehdit etmesinler.
Stop playing the part of the anguished drunk digging olives out of martinis and boring everybody with tragic stories.
Martini kadehinden dışarı zeytinleri taşan, ıstıraplı sarhoş kadını oynamayı... ve acıklı hikayeler anlatıp herkesi sıkmayı bırak artık.
Everybody should be nice and people should stop hating each other and let the men go free.
Herkes iyi olabilirdi ve birbirinden nefret etmeden özgür olacaklardı.
Stop everybody going out and in.
Giren, çıkan herkesi durdurun.
Why don't you stop wasting everybody's time?
Boş yere vaktimizi almayın.
Everybody be hollering : "Stop him! Stop him!"
Herkes "Durdurun şunu, durdurun şunu!" diye bağırırdı.
Stop, everybody, please.
Durun, herkes, lütfen!
Stop or I'll scream, then I'll have everybody in here.
Sesini kesmezsen, çığlık atıp komşuları buraya toplarım.
Stop bullying'everybody, Warren!
Millete dayılanmayı kes, Warren!
- Stop kissing everybody's ass.
- Herkesin kıçını öpmekten vazgeç.
¶ Stop ridiculing everybody else
Diğerleriyle alay etmekten vazgeç.
If you don't stop, you'll be naked and in everybody's mind.
Sizi durdurmasaydım, bütün ofisi çırılçıplak gezecek miydiniz?
It's like when everybody was supposed to stop eating grapes.
Herkesin üzüm yemeyi bırakması gerektiği gibi.
If you don't stop it everybody will get hurt.
Eğer bunu durdurmazsan herkes zarar görecek.
- Arthur, have another drink and stop thinking about how much everybody else is gettin'.
- Arthur, bir içki daha al... herkesin parayla elde edilebileceğini düşünmekten vazgeç.
Stop it. Hi, everybody.
Selam millet.
And you really ought to stop yelling "Off with everybody's head."
Ve siz gerçekten "Herkesin kafasını uçurun!" diye bağırmayı kesmelisiniz.
Oh, come on everybody, Ebbets Field, next stop.
Sonraki durak Ebbets Stadı.
Stop watching! Everybody face the walls.
izlemek yok herkes yüzünü duvara dönsün.
- Everybody just stop, okay?
- Herkes dursun, tamam mı?
Why does everybody always stop and watch somebody change a tire?
Neden birisi tekerlek değiştirdiğinde her zaman herkes durup da onu seyreder?
Everybody, stop what you're doing, please.
Millet, elinizdeki işi bırakın lütfen.
Everybody, stop what you're doing.
Herkes elindeki işi bıraksın.
Everybody just stop!
Herkes dursun bir!
Man, everybody's rapping Where will it stop
Herkes rap'çi Nerede duracak bu
They want me to be chairman of the strike committee. Somebody has to stop these management creeps... from laying everybody off.
Birinin, idarenin herkesi işten çıkarmasını durdurması lazı m.
I will stop making faces in general, and I will definitely stop... telling everybody I meet how much this wedding is costing.
Abuk yüz ifadeleri yapmayacağım. Ve karşıma çıkan herkese bu düğünün kaça patladığını söylemekten vazgeçeceğim.
Well, apparently that dirty whore found out we were going to do some business because your son, the cowboy and his flame, came into the room blazing and didn't stop, until they were pretty sure everybody was dead.
Neyse, anladığımız kadarıyla o amcık orospu, bizim bazı işler çevirdiğimiz konusunda kıllandı ve senin kovboy da, oraya gelip bir kasırga gibi esti... Ve herkesin öldüğüne emin olana dek durmadı.
Yeah, well, I couldn't stop thinking about the way everybody was enjoying the lobster so much.
Evet, herkesin ıstakozu ne kadar beğendiğini söylemesini aklımdan çıkaramadım.
Everybody, stop them.
Yardım etsenize.
Everybody knows I stop short.
Herkes fren yaptığımı bilir.
You could stop by and meet everybody.
Uğrayıp herkesle tanışabilirsiniz.
- Of course, your mother- - - Oh, stop bothering everybody with that picture.
- Oh, herkesi rahatsız etmekten vazgeç..,... şu fotoğrafla.
Okay, please, everybody just stop complaining.
Tamam, lütfen, herkes şikayet etmeyi kessin.
EVERYBODY, STOP.
Herkes dursun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]