Stop here tradutor Turco
3,744 parallel translation
Stop here.
Burada dur.
- You can't stop here.
- Burada bekleme yapamazsınız.
Stop here.
Orda dur.
- No! - Uh, peg, i don't think you can stop here.
Peg, sanırım burada duramazsın.
Stop here,
Burada bekleyin.
I used to stop here often.
Sık sık burada dururdum.
Stop here, please.
Durun lütfen.
Stop here!
Burada dur!
Stop here.
Burda kal.
But let me tell you, my sister's greed is not gonna stop the evolution of mind and body that's going on out here!
Ama şunu söyleyeyim, ablamın aç gözlülüğü zihnimin ve vücudumun evrimine mani olamayacak!
We'll stop by a little pharmacy on our way out of Moscow, get you some Merthiolate or mercury and fix up your little scratches, here. Get you home. Get a little toy set.
Moskova'dan çıkarken yolda bir eczaneye uğrar mertiolat veya yerfesleğeni alır şu küçük çiziklerini tedavi ederiz eve gider oyuncaklarınla oynarsın.
Whoever broke in here didn't do it to stop the broadcasts.
İçeri her kim girdiyse, yayını kesmek için girmedi.
When you're done here, can we please stop Clayton?
Burada ki işimiz bittiyse, Clayton'u durdurabilir miyiz artık?
You, stop! My God, look how many times he's been in here, man.
- Baksana kaç defa gelmiş burada.
Look, the only way I won't call them is if you send a handwritten apology note you promise these pranks stop today and you fire old double-D here.
Bak, onları aramamamın tek yolu elle yazılmış bir özür notu göndermen bu şakaların bugün sona ereceğine söz vermen ve koca memeliyi buradan kovman.
If you had to stop working out to take this job... would you still want to work here at this company?
Eğer bu işi almak için uğraşmayı bırakırsan.... yine de şirkette çalışmak ister misin?
For fuck's sake. Can you stop dancing around what's really going on here?
Lafı dolandırmayı keser misin burada gerçekten neler oluyor?
- Stop the car here!
- Durdur arabayı!
Stop that. - The gun's not here anymore.
Silah burda değil
- What the hell are you doing in here? - Stop.
- Sen burada ne halt ediyorsun?
Can those things stop him? Not from here.
- Bunlar mı onu durduracak?
Stop eating, Zoidberg! We're only here to get Fry out of the house.
Buraya Fry'ı evden çıkarmak için geldik.
- Hey, I'm the one shooting! I live here. - Stop I said!
- Burada yaşadığım için ateş edecek biri varsa o da benim.
Are you sure they didn't stop by here?
Burayı araştırmadığınıza emin misiniz?
- I need you to stop right here.
- Sizden durmanızı istiyorum.
No, I'm here to stop people like you getting in the way.
Hayır, senin gibilerin bu yola girmelerini engellemek için buradayım.
Jerry, I don't want whatever's happening here to stop.
Jerry, burada her ne oluyorsa durmasını istemiyorum.
You're gonna let me walk out of here and not try to stop me.
Burdan gitmeme izin veriyorsunuz ve beni durdurmaya çalışmıyorsunuz.
Stop, stop them before the other ones die! Get out of here.
Durdur onları, başkaları da çlmeden, durdur onları.
Stop, sir you can't be up here. S-sir!
Durun bakalım, yukarı çıkamazsınız, bayım.
Stop meddling here.
Müdahale edip durmayın.
Uh, I'm here because my son Peyton was murdered, and I can't stop thinking about it.
Buradayım çünkü oğlum Peyton öldürüldü ve bu benim aklımdan çıkmıyor.
Dad, the minute he steps foot in this store, at least half the people who do business here are gonna stop coming.
Baba, o bu dükkana adımını attığında buradan alışveriş yapan insanların en az yarısı gelmemeye başlayacak.
So help me break in here, stop the disease, or don't and don't.
Ya şuraya girmeme yardım edin ve hastalığı durdurun, .. ya da yapmayın ve durduramayın.
Stop me if I'm off base here.
Burada baz kapalı varsa beni durdurun.
And okay, I admit, I originally came here to stop the wedding--at first.
Ve tamam, kabul ediyorum.Buraya aslında düğünü durdurmak için geldim.
If you walk out of here with that circuit, the TARDIS will try to stop you!
Eğer o devreyle buradan çıkarsan,... Tardis seni durdurmaya çalışacaktır.
They can't stop me being here, but they don't like it.
Burada olmamı durduramıyorlar ancak bundan hoşlanmıyorlar da.
Stop, I'm here!
Dur, işte geldim!
Stop this nonsense and get out of here.
Şu saçmalığı kes ve defol burdan.
But, orders are to stop them here.
Ama onları burada durdurmak için emir aldık.
Get out of here. Stop it.
Defol buradan.
You're here to stop killing!
Buraya öldürmekten vazgeçmek için gelmiştin!
We got a beggars-choosers situation here, so stop busting my balls.
Burada dilenci seçici olamaz durumu var, o yüzden bırak dalga geçmeyi.
- Hey, you get out of here now! - Fucking stop.
- Şimdi buradan hemen defol git!
Here, here, stop. What? Liz, will you stop?
- Liz, durur musun bir dakika?
Let's just stop right here.
Burada duralım.
Well, you can stop wondering. I'm here now.
Merak etmeyi bırakabilirsin artık.
She was going to stop by here and drop some stuff off.
Bir kaç eşya bırakmak için buraya uğrayacaktı.
Wow, after 11 years, you finally decided to stop fighting it here.
11 yıl sonra,... mücadele etmeyi bırakmaya karar veriyorsun.
I'm sorry. May I please stop us here?
Affedersiniz, araya girebilir miyim?
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here's my 20
here we 20
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here's my 20
here we 20