Stop them tradutor Turco
5,766 parallel translation
Stop them!
Durdurun onları!
Everyone's gonna turn on each other, and something tells me that being immune to the curse is not gonna stop them from attacking us.
Gitmemiz gerek. Herkes birbirine düşman olacak ve içimden bir ses büyüye bağışık olmamızın başkalarının bize saldırmasına engel olmayacağını söylüyor.
- Mommy, stop them!
- Anneciğim, durdur onları!
You can't stop them.
Dedikoduları susturamazsın.
Three rockets left and no time to stop them.
Üç roket kaldı ve onları durdurmak için zaman yok.
Whoever tried to kill you, before long they'll find out and they'll try again and we can't guarantee we'll stop them.
Sizi kim öldürmeye çalışan kimlerse, çok sürmeden öğrenip yeniden denemeye kalkarlar ve onları durdurmanın garantisini veremeyiz.
- We have to stop them.
Onları durdurmamız lazım.
May and I need to help Hunter and Morse stop them.
May ve ben onları durdurmak için Hunter ve Morse'a yardım etmeliyiz.
Stop them!
Durdur onları!
By the end of the week, every troubled person in Haven will have their trouble turned on and there's nothing we can do to stop them.
Hafta sonuna kadar Haven'daki tüm sorunluların sorunları aktifleşecek ve bunu durdurmak için yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
Stop them, before they infest the ship!
Gemiye bulaşmadan önce onları durdurun.
Why didn't you stop them?
Neden onları durdurmadın? !
Peter, maybe there's still time! Maybe you can stop them!
Onları durdurabilirsin!
- They tried to stop them, but...
- Onları durdurmayı denemişler ama... - Ya Ariadne?
We have to find a way to stop them.
- Onları durdurmanın bir yolunu bulmalıyız.
" Medication would stop them.
İlaçlar bunun olmasını engelliyormuş.
With power like yours, I could stop them, save my people, save my family.
Seninki gibi bir güce sahip olursam, onları durdurabilir halkımı ve ailemi kurtarabilirim.
There's still time for you to stop them.
Onları durdurabilmen için hâlâ zaman var.
The only way to stop them is to suck them back into the book.
Onları durdurmanın tek yolu kitabın içine geri sokmak.
We need something strong to stop them.
Durmaları için güçlü bir şey lazım.
And they're gonna do the same thing to Johnny if we don't stop them.
Onları durdurmazsak aynı şeyi J0hnny'ye de yapacaklar.
And every day, he toiled to stop them from turning up.
Her gün büyümelerini engellemek için canını dişine katarmış.
I have to try and stop them.
Onları durdurmam gerek.
Are you trying to stop them from taking it down?
Onu yıkmalarına engel olmak mı istiyorsun?
Nothing's gonna stop them from taking down that platform.
Hiçbir şey 0 rampayı yıkmalarına engel olamayacak.
Not at all. I wanted to stop them.
Kesinlikle etmedi, onları durdurmak istedim.
- I tried to stop them.
- Onları durdurmaya çalıştım.
Why don't you tell them that Q'bert and stop them?
Why don't you tell them that Q'bert and stop them?
Look, all we have to do is get inside the mothership and try to stop them.
Bak, yapmamız gereken ana gemiye girmek ve onları durdurmayı denemek.
Tanu, stop them.
Tanu, durdurun onları.
Please stop doing them.
Lütfen yapmayı kes.
I wanted them to stop bugging me.
- Yakamı bıraksınlar istedim.
I bring them right to the edge, and in that moment where they are completely vulnerable and I can do anything I want to them... I stop.
Onları sınırlarına getiriyorum, ve o andan itibaren tam anlamıyla savunmasız oluyorlar ve istesem onlara her şeyi yaptırabilirim ama duruyorum.
Got to do something to make them stop.
Elemanları durmak için bir şeyler yapman lazım.
The words on the page are vibrating, and I can't make them stop.
Sayfanın üstündeki kelimeler titriyor ve onları durduramıyorum.
Narcisse reminded me that once the faith reaches them, it's already too late to stop it.
Narcisse bir keresinde demişti ki, bir kere inanmaya başlarlarsa, onları durdurmak imkansız hale gelir.
I'm not gonna let them stop me through intimidation.
Göz korkutmayla beni durduramazlar.
To save them, to stop your trouble, I think you need to stop being afraid for them.
Onları kurtarmak için, sorununu durdurmak için sanırım onlar için endişelenmeyi bırakman gerekiyor.
We drive, we stop, we spot, we lose them.
Gider, durur, yerlerini saptar, onları kaybederiz.
I'll find the person who's doing it, and I'll tell them to stop.
Bunu yapan kişiyi bulup durmasını söyleyeceğim.
Him and his wife are having some problems in bed and I said I'd stop by and help them figure it out.
Karısıyla birkaç yatak sorunu var ben de dedim ki bir uğrar sorunu çözmelerine yardımcı olurum.
If you want two women to stop getting along, get them fighting over a man.
Eğer iki kadının arasını bozmak istiyorsan onları bir erkek için savaştır.
I just can't stop imagining them gnawing off my toes and stringing them together as a necklace.
Sadece ayak parmaklarımı ısırıp kopardıklarını, onları dizip kolye yaptıklarını düşünmeden edemiyorum.
We need to find them in time to stop the wedding.
Düğünü durdurmak için onları zamanında bulmalıyız.
I won't tell them anything if you... if you don't stop this.
Eğer bunu bitirmezsen onlara bir şey demem.
So how do we stop them?
Nasıl durduracağız peki?
So, why did you stop taking the "anger meds," as you call them?
Neden senin deyişinle "sinir ilacı" almayı bıraktın?
- Carter, stop agitating them.
- Carter, şunları kızdırıp durma.
How much they're going to stop at nothing to save them, and they do nothing!
Onları kurtarmak için her şeyi yapacaklarını söyleseler de hiçbir şey yapmazlar.
And we're not going to stop until we find them.
Bulana kadar da hiç durmayız.
- Stop looking for them.
- Onları aramayı bırakın.
theme 39
them 588
themselves 24
theme song 16
themed 19
theme music playing 79
theme music 17
them's the rules 20
them too 26
theme song playing 16
them 588
themselves 24
theme song 16
themed 19
theme music playing 79
theme music 17
them's the rules 20
them too 26
theme song playing 16
stop it 13041
stop here 153
stop the car 663
stop crying 318
stop talking to me 36
stop lying 140
stop laughing 101
stop it now 137
stop him 644
stop right there 656
stop here 153
stop the car 663
stop crying 318
stop talking to me 36
stop lying 140
stop laughing 101
stop it now 137
stop him 644
stop right there 656
stop talking 690
stop the bus 85
stop talking nonsense 52
stop the presses 25
stop complaining 83
stop yelling at me 54
stop screaming 73
stop fighting 156
stop saying 98
stop running 76
stop the bus 85
stop talking nonsense 52
stop the presses 25
stop complaining 83
stop yelling at me 54
stop screaming 73
stop fighting 156
stop saying 98
stop running 76
stop right now 76
stop that 1063
stop moving 156
stop it already 25
stop this 362
stop that man 40
stop that nonsense 16
stop that right now 22
stop what 184
stop doing that 155
stop that 1063
stop moving 156
stop it already 25
stop this 362
stop that man 40
stop that nonsense 16
stop that right now 22
stop what 184
stop doing that 155