Everything you said tradutor Turco
1,623 parallel translation
It is. Look, everything you said checked out, of course, but, uh,
Elbette söylediğin her şey doğru ama bir kaç ilginç hikaye de buldum.
Everything you said about her. I'm sorry, Nick.
Çok üzgünüm, Nick.
Everything you said came true, Ron.
Dediğin her şey doğru çıktı, Ron.
Let's say everything you said about me is true.
Diyelim ki, söylediklerinizin doğru olduğunu varsayalım.
# I did everything you said.
# Söylediğin her şeyi yaptım.
Everything you said to us was right.
Bize söylediklerinin hepsi çok doğruydu.
I let her believe everything you said, so she'd never want to see me again.
Söylediğin her şeye inanmasını istedim böylece bir daha beni görmek istemeyecekti.
Even after everything you said to him, he picked our wine.
Söylediklerinden sonra bile şarabımızı aldı.
Everything you said about that guy's remote control is bullshit
Şu adamın uzaktan kumandası hakkında söylediklerinin hepsi tam bir saçmalık.
I just missed everything you said.
Anlattıklarını hiç dinleyemedim.
You said, you did that to prove to yourself that everything's okay.
Kendine her seyin normal oldugunu kanitlamak için bunu yaptigini söyledin.
You said before that, um, when you started telling me about the party, that everything became clear that day.
Daha önce, partiden bahsetmeye başlarken bana o gün her şeyin daha bir netleştiğini söyledin.
You heard everything we said?
Söylediğimiz her şeyi duydun mu?
You said you knew your job and you've done everything wrong.
"Ben işimi bilirim" dedin ama her şeyi yanlış yaptın.
So you'll remember everything I've said.
Yani sana söylediğim herşeyi Hatırlayacaksın.
They said if you could see everything that there's to see about the people that you love, if you could know everything about the people you care about, there'd be no reason for you to watch over them.
Dediler ki ; sevdikleriniz hakkında herşeyi görürseniz değer verdiğiniz kişiler hakkında herşeyi bilirseniz o zaman onları izlemeniz için sebep olmaz.
Well, Feynman said everything can be predicted if you have enough facts.
Feynman yeterince hakikatin varsa her şeyin önceden görülebileceğini söylemiş.
Everything Else She Said Was True. And Now You're Having Secret Conversations
Onun dışında söylediği her şey doğruydu,..... ve şimdi siz annemle çemberlerin içinde..
Look, I hate to be a spoilsport here, but you asked kevin not one question about murder and, as regard to the rape, everything he said is hearsay.
Fakat Kevin'a cinayetle ilgili tek soru sormadınız. O da tecavüz konusunda, sadece dedikoduları anlattı.
And everything she said to you was a lie.
Ne söylediyse, hepsi yalan.
You tell him all of this everything exactly what I said.
Ona bu söylediklerimi aynen aktaracaksın.
- But yesterday you said... - Everything is fine.
- Ama sen dün dedin ki...
What she said back there... Everything she said, it was a trick. You know that, right?
Orada söyledikleri bütün dedikleri, hepsi birer numaraydı.
Your father said you could have everything for $ 64.73.
Babanız dedi ki, bütün herşey 64.73 $'a mâl oluyor.
Kerry came to you after Alex died, said Alex had told her everything.
Ve Alex öldükten sonra, Kerry sana gelip Alex'in her şeyi ona anlattığını söyledi.
Everything Opie said... you believe him, right?
Opie'nin söylediği şeylere, inanıyorsun değil mi?
But as you said in the park, we share everything, so I would be more of a partner.
Ama parkta söylediğin gibi, biz herşeyi paylaşırız. Yani daha çok.. ortak olacağız.
But then you brought him back to a place where he's already been, and plus, he just heard everything you just said.
Ama sonra onu daha önce geldiği bir yere getirdin,... ve ayrıca, şu an söylediğin her şeyi duydu.
You said everything already.
Söyleyeceğini söyledin zaten.
You said that everything would be okay.
Her şey yoluna girecek, demiştin.
- Everything Janie said about you? - Yeah.
- Janie'nin hakkında söylediği her şeyi mi?
You said i could have everything.
Kendin söyledin her şeyi alabilirsin diye.
You said there's everything here, didn't you?
Her şey burada dedin, değil mi?
Everything was said by you.
Her şeyi sen söyledin.
- You said that you swept the whole area and that everything was clean.
- Herkese oranın temiz olduğunu söyledin.
Just sign this piece of paper... and everything will be cool, bro, you said.
Şu kağıdı imzalayıver. Her şey düzelecek kardeşim.
You did not know that this man, after everything I said to you everything I said to Edward, that he tried to take Karami?
Bu adamın, sana o kadar şey söylememe rağmen, Edward'a o kadar şey söylememe rağmen Karami'yi götürmeye çalıştığını bilmiyor muydun?
And I need you to understand that I meant everything that I said to you this morning.
Ve sana bu sabah söylediklerimin gerçekten içten söylediğimi anlamanı istiyorum.
Reverend, I appreciate everything that you're doing and everything that you said, but I'm not on a mission.
Peder, yaptığınız ve söylediğiniz her şey için size minnettarım, ama kendime görev edindiğim bir şey yok.
Don't be. Actually, John, I agree with everything you just said.
Aslında dediklerine katılıyorum.
She could hear everything that you said to her.
Ona söylediğin her şeyi duyabiliyordu.
Everything you've ever said.
Söylediğin her şeyi geri al.
Take everything you've ever said back.
Söylediğin her şeyi geri al.
You wouldn't believe everything Caligari said, right?
Caligari'nin söylediği her şeye inanmadın sanırım?
But last night, you said that you would fix everything.
Fakat dün gece, her şeyi düzelteceğini söylemiştin.
the lawyer said it.appearances are everything and you and i could just take it as it comes.
Avukat da öyle dedi ya : Görünüm her şeydir. Her şeyi akışına bırakırız.
Everything you just said, you tell it to her face.
Söylediğğin herşeyi, onun yüzüne söyle.
You said everything was fine!
Her şeyin iyi olduğunu söylemiştin!
You know, we agreed. We said we'd go over everything.
Hani birlikte karar verip birlikte hareket edecektik?
Everything he said to you is lies.
Sana dediği her şey yalan.
Well, yeah, but you said to check everything, so I checked everything, including the conspiracy websites, which said the station, still in space.
Evet, ama her şeyi kontrol edin dediğiniz için her şeyi kontrol ettim. İnternetteki komplo sitelerinde istasyonun hala uzayda olduğu yazıyor.
everything you need 42
everything you want 23
everything you know 22
everything you say 17
everything you do 29
you said 2178
you said you loved me 36
you said it 496
you said it yourself 408
you said you were 23
everything you want 23
everything you know 22
everything you say 17
everything you do 29
you said 2178
you said you loved me 36
you said it 496
you said it yourself 408
you said you were 23